Covid krizi küreselleşmeyi nasıl etkileyebilir?

Covid krizi küreselleşmeyi nasıl etkileyebilir?
22 Şubat 2021 08:16

Küreselleşme tartışmaları Covid-19 krizinden sonra “Küreselleşmenin sonu mu geliyor?”, “Yeni bir küreselleşme dönemi mi başlıyor?” soruları etrafından yeniden yoğunlaştı. İktisatçı Ergin Yıldızoğlu bu alandaki güncel tartışmaları aktarıyor.

 

 

BBC Türkçe / Ergin Yıldızoğlu

 

Küreselleşme tartışmaları Covid-19 krizinden sonra “Küreselleşmenin sonu mu geliyor?”, “Yeni bir küreselleşme dönemi mi başlıyor?” soruları etrafından yeniden yoğunlaştı.

Geride kalan 30 yıl boyunca dünya ekonomisi ve uluslararası ilişkilerden, ‘küreselleşmeye’ değinmeden söz etmek olanaksızdı.

Başlangıçta küreselleşme insanlığın doğal evriminin ürünü olarak tanımlanıyordu. Zamanın Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Kofi Annan, Ekim 1999’da bir konuşmasında “küreselleşme bir seçenek değil geri çevrilemez bir süreçtir” diyordu.

2000’li yılların başında savaşlar, finansal krizler, ülkeler içinde ve arasında servet dağılımındaki bozulmalara ve göçmen dalgalarına karşı ulusalcı korumacı tepkiler, gündeme önce “Küreselleşmenin bozulması nasıl önlenebilir?” sorusunu getirdi sonra da küreselleşmeden geri dönüş (de-globalisation) gözlemlerini ve savlarını…

Ve tüm bunlar, ABD ile Çin arasında başlayan ticaret savaşlarından ve Covid-19 krizinden önceydi.

 

HANGİ KÜRESELLEŞME?

 
Yukarda değindiğim gibi “geri çevrilemez bir süreç olarak küreselleşme” ve “küreselleşmeden geri dönüş”(de-globalisation) savlarıyla yeni bir küreselleşme, örneğin “Küreselleşme-2″ ve “Küreselleşme-4″ beklentileri arasında ilerlerken, sanırım önce bu yeni kavramların tanımını kesinleştirmek gerekiyor.

Küreselleşme-2 1990’larda hızlanan malların, sermayenin, insanların ve kültürlerin serbestçe dolaşma eğiliminde son 10 yılda görülen belirgin yavaşlama içinden çıkacak yeni bir atılım beklentisi anlamına geliyor.

Küreselleşme-4 ise daha tarihsel bir yaklaşım. Kapitalist dünya ekonomisinde yaşanan genişleme ve gerileme devrelerine işaret ediyor.

Bu yaklaşımda 1. Dünya Savaşı öncesi yaklaşık 100 yıllık genişleme, yeni pazarların açılması dönemi “Küreselleşme -1″ olarak tanımlanıyor.

Sonra dünya ekonomisi savaşlarla ve ekonomik krizle parçalanıyor.

2. Dünya Savaşı sonrasında ekonomisi düzenlenen, ticareti ve sermaye hareketleri denetlenen siyasi (ulusal) birimlerin karşılıklı ilişkilerinden oluşan, 19 yüzyılın serbest ticaret serbest dolaşım ortamından farklı bir “Küreselleşme-2″ dönemi başlıyor.

Bunu 1990’larda Kofi Annan’ın tanımladığı dönem, “Küreselleşme-3″ olarak, izliyor. Bugün, bu yaklaşım, “küreselleşmeden geri dönüş” savlarına karşın, dünya ekonomisinin merkezinin doğuya kaymaya başlamasından, gelişmekte olan ülkelerin dünya ekonomisi içindeki ağırlığının artmakta olmasından hareketle bir Küreselleşme-4’ün gündemde olduğu savunuyor.