Mesela…

 

Safile USUL H&H YORUM

 

 

Eskiden burada, yani şu anda olduğum yazlık Ege beldesinde, ki, buranın belediyesi hep CHP idi ve hala da öyle, belediye sık sık buranın yerli halkına anonslar yapardı.

 

 

“……. ailesi kızını evlendiriyor, düğün şurada, tüm halk davetlidir.”

 

 

Veya, “80 yaşlarında bir amca kaybolmuştur, üstünde mavi ceket vardır” (unutulmasın ki, Alzheimer yüzünden çok sayıda yaşlı kayboluyor)

 

 

Veya, “3 yaşlarında bir çocuk kaybolmuştur, üstünde yeşil pantolon vardır.”

 

 

Veya, “Bugün limanda ….. isimli sanatçımız okuma yapacaktır.”

 

 

Veya, “Bu akşam meydanda şu konuda bir tartışma vardır..”

 

 

Vs. gibi.

 

 

Şimdi bu anonslar kesildi.

 

 

Neden?

 

 

CHP’li belediye mi kesti?

 

 

Hayır.

 

 

Üstüne çökenler kesti.

 

 

Büyükşehir belediyesi iktidar partisine geçince ve, “Bu beldenin sahil kesiminin yönetimi de bende“ deyince, buranın CHP’li belediyesinin otonomisi tamamen gitti.

 

 

Artık bir anons bile yapamıyorlar.

 

 

Oysa bu tür beldelerde büyükşehirlerde olması mümkün olmayan tatlı özellikler var.

 

 

Biri düğün yapıyor, herkesi davet ediyor.

 

 

İsteyene bedava yemek mesela. Düğün yemeği. Kime ne zararı var.

 

 

Veya yaşlı bir amca veya teyze kayboluyor, tüm belde haber alıyor ve herkes dikkat ediyor, acaba ben bir yerde gördüm mü veya görür müyüm şeklinde.

 

 

Sonra sahile tamamen çöküldü.

 

 

Altyapısı asla müsait olmayan bir sahile sıra sıra bu siyasi iktidara yakın kişilerce yapılan binalar dizildi.

 

 

Bugün Serpil Yılmaz’ın köşesinde okudum.

 

 

Türkiye’de çökme kavramını şu artık meşhur Paramount oteli kapsamında, o otelin eski sahibinin kızı Yasemin Uras 2018 senesinde telaffuz etmiş.

 

 

Bunu bilmiyordum ama ben de içimden Çökme Partisi kavramını birkaç haftadır habire telaffuz ediyorum.

 

 

Çökme partisi diye geçiyor hep içimden, dönüp dolaşıp, aklıma yine geliyor.

 

 

Çökmedikleri yer kalmadı. (bu arada hatırladım, çökme lafını son zamanlarda ilk kullanan Sedat Peker oldu)

 

 

Belediyeler, eğitim kurumları….

 

 

Heeeeey, basın.

 

 

Ona vertical ve full çöktüler.

 

 

GATA’lar…

 

 

Tıp fakülteleri….

 

 

Barolar….

 

 

Telefon şirketleri…

 

 

PTT… (aman bana kimse PTT’den bir şey yollamasın, hayliden bir kargo geldi, almadım, geri yolladım, o derece yani, yurtdışından biri bana hediye yollamış, oranın PTT’si de sadece buranın PTT’si ile çalışıyormuş, valla kargo için 2 km’lik sıraya girmem gerektiğini görünce, alın sizin olsun, dedim, PTT ile çalışmıyorum, Allah mecbur bırakmasın en azından)

 

 

 

Arsalar, hazine arazileri…

 

 

TBMM binası…

 

 

Siz gidin bir yeni yapılan o çirkin TBMM binasına bir bakın…

 

 

İçine zaten çöküldü de, dışı da kalmadı…

 

 

Bizim minnak belediye, anonsunu kestiler ya, TBMM’yi bırakır mı, ne binası ne içi ne dışı…

 

 

Hülasası, bu laf 12’den oturuyor.

 

 

Argo ama benim bildiğim dillerde bunun karşılığını verecek başka soylu bir kelime yok.

 

 

Çökme Partisi.

 

 

Çökme.

 

 

Çöker valla.

 

 

Dikkat! Çökme var!

 

Safile USUL Twitter

 

---

Yazarın Son Yazıları:
İstanbul’a alındı gözüyle bakabiliriz
Gökhan Zan ve ses kaydı
Didik didik bir şey aramışlar