'Çocukluğu olmadı oğlumun'

'Çocukluğu olmadı oğlumun'
29 Haziran 2013 10:21

Polisin öldürdüğü Ethem Sarısülük ardında tam bir dram bıraktı.

Kızılay’daki Gezi eylemlerinde polis kurşunuyla hayatını kaybeden Ethem
Sarısülük, ardından tam bir dram bıraktı. Ailesi, Ethem’in kayıp
hayatını anlattı.

Ethem Sarısülük adı, Gezi eylemlerinin başladığı günlerde Ankara’da
polis müdahalesiyle ağır yaralanan göstericilerin arasında geçiyordu.
Sonra durumunun ağırlaştığı, kafasında metal bir cisim olduğu haberi
geldi. Hastanede verdiği yaşam savaşını kaybettiğinde, o metal cismin,
çevik kuvvet polisinin attığı kurşun olduğu anlaşıldı.

Ethem’i vuran tabancayı ateşleyen polis memuru “meşru müdafaa” denilerek
serbest bırakıldı. Artık hedefte Ethem vardı. Elinde bir tüfekle askeri
giysiler içinde fotoğrafı servis edildi, “terör kampında” denilerek.

Oysa ailesine sorsalardı, Hakkari’deki bir karakol inşaatında çalışan
Ethem’in o fotoğrafları, oradaki askerlerle birlikte çektiğini
öğreneceklerdi. Ethem Sarısülük Gezi eylemcileri için “kaybettikleri bir
yol arkadaşı”
iken, bazılarınca neredeyse “katli vacip” bir
“terörist
”ti.

Kimdi Ethem Sarısülük?

Önce babası Muzaffer Sarısülük’ün sıra dışı hayatını öğrendik gazete
sayfalarından. Çorum’daki köyünde yapayalnız yaşayan, insanlarla
iletişim kurmayan, yaşadığı barakada hiçbir eşyası olmayan, eski ve
yırtık elbiseler içinde, uzun ve kirli saçı, sakalıyla bir meczup gibi
görünen baba… Babanın kendisine yalnız bir hayat seçmesiyle anne
Sayfı’yla 4’ü erkek 1’i kız 5 çocukla köyde yoksul bir hayata adım
atmış. Dayı gelmiş, Ankara’nın yoksul ve “öteki” mahallesi Ege
Mahallesi’nde yaptığı gecekonduya yerleştirmiş aileyi.

Yoksulluktan okuyamadı

Yoksulluk içinde bir anne ve 5 çocuk, büyük şehirde… Ethem,
kendisinden sadece birkaç yaş büyük ablası Fikrinaz’ın elinde büyümüş.
Anne evlere temizliğe giderken, çocuklar okula gitmiş. Ama hep yarım
kalmış o okullar. Ethem liseyi 2. sınıfta bırakmış. Hamallık yapmış
kargo şirketlerinde önce. Ağır yükleri kaldırırken sevinçli bir
gülümseme oturmuş çektiği fotoğraflara. Sonra kaynakçılığa başlamış.

İri yapılı ve güçlü bedeniyle becerikli bir usta olmuş kısa sürede.
Hakkari’deki inşaatta iş almış o sırada. Gitmiş yapmış işini ama hala
alamamış hak ettiği paranın yarısını.

Parasız eğitim istedi

Çorumlu Alevi bir ailenin çocuğu Ethem. Ege Mahallesi’nin politik
ortamında büyümüş. Okumayı çok seviyormuş, zaten odasındaki kitaplıktan
çıkarmak mümkün. Ailedeki herkes gibi solcu. Kardeşleri gibi o da
parasızlıktan okuyamamış. Ama Lise 1’de “Parasız eğitim” dilekçeleri
vermek istediklerinde polisten dayak yiyip gözaltına alınmış. Tek
gözaltısı da o. Eylemlere gidermiş arada… Ama sol jargonla söylendiği
şekliyle “örgütlü” değilmiş.

Çocukluğu olmadı oğlumun

Çocuklarını babasız büyüten anne Sayfı ise yoksulluğun acısını daha bir ağır hissediyor:

“Çocukluğu olmadı benim oğlumun. Hep çalıştı. Hep didindi. Nasıl
anlatayım ki Ethem’i. Her şeyin içinde anısı var. Arkadaşıydım,
babalarıydım ben çocuklarımın, sadece anne değil. Yüküm ağırdı.
Yemeğimiz bile olmazdı. Suyla beslerdim çocuklarımı.”