Engin’in (Balım) okul önlüğü ve serbest kıyafet hakkında yazdıklarını ilgiyle okudum ve sonra çocuklara sordum.

 
Safile USUL H&H YORUM

“Okullarda serbest kıyafet olacakmış, sen ne düşünüyorsun? Üniforma mı daha iyi, serbest kıyafet mi?”
 
İlk sorduğum ilköğretim 8. sınıfta bir kız çocuktu.
 
Sorumu anlamakta güçlük çekti.
 
Çünkü hayatta kimse ona birşey sormamış, yüzünün ifadelerinde bunun izleri vardı.
 
Fakir bir ailenin kızı, iletişimde adam yerine o kadar konmamış, o kadar konmamış ki, sorumu anlamadı uzun süre.
 
Ona bir soru soruyor olabileceğim konusunda hiçbir önkabul tecrübesi olmadığı çok belliydi.
 
Neyse sonunda anlaştık.
 
Bir defa onun gittiği okul fakir ailelerin çocuklarının gittiği bir okul ve serbest kıyafet orda henüz hiç konu olmamış.
 
Öğretmen veya idareciler bu konudan hiç söz etmemiş.
 
Kendi görüşünü bana şöyle anlattı…
 
“Önlük olsun çünkü hergün giyecek kıyafeti nerden bulacağız.”
 
Sonra ben giderken arkamdan koştu ve, “Size asıl görüşümü şimdi söyleyebilirim” dedi.
 
Devam etti sonra…
 
“Serbest kıyafet olsun çünkü önlük hafta içi kirleniyor ve cumaya kadar yıkanamıyor, insan kokuyor.”
 
Hmmmm…
 
Önlük en az 2-3 tane olacak ki, hafta içi değiştirebilesin…
 
Yoksa kış vakti önlüğü akşam yıkayıp, sabaha temiz giymek mümkün değil…
 
Kızcağızın durumu tam olarak zor.
 
Kıyafet serbest olsa da zor, önlük olsa da…
 
O kadar üzüldüm ki, dengem bozuldu vallahi.
 
Ordan geldim iyi halli bir aile çocuğuna sordum.
 
O evde yoktu, okuldan akşam 19.00’da geliyor.
 
Sabah annesine demiş ki ama, “Ooo, süper oldu, okula istediğim kıyafetle gidebileceğim.”
 
Ama bunun kıyafeti var tabii.
 
Sonra annesi öğretmen ya, o kendisi de anlattı birşeyler ve dedi ki özetle…
 
“Çocuklar o yaşlarda çok acımasız oluyorlar ve birbirleri ile alay ediyorlar. Mesela, “Oğlum yine bu kıyafetle mi geldin?” vs. gibi şeyler söylüyorlar birbirlerine. Size çocukların acımasızlığına başka bir örnek; bir çocuğun anne-babası ayrılmışsa anneli-babalı olan çocuklar, ebeveynleri boşanmış olanın içini, “Ohhh, sabah annem babamla bir güzel kahvaltı ettim” gibi laflarla acıtıyorlar. Şimdi kıyafet serbestisi olunca bazıları şu anda moda olan Benten, Wings gibi markalarla gidecek okula, bazıları da üzülecek. Markalı olanlar markasızlarla alay edecek.”
 
Aslında sanırım önlük sınıf farklarını kapatmıyor ama tabii azaltıyor olabilir.
 
Lakin serbest kıyafete karşı çıkmak da zor ve siyaseten de zor buna karşı çıkmak.
 
Çünkü önlükler de pahalı ve aileler önlük almada bile zorluk çekiyor.
 
Tahminim şu ki, Hükümet bilhassa fakir bölgelerde ailelerin önlük alım zorluklarına şahit oldu ve buna reaksiyon verdi. (tek sebep bu değil, kıyafet zorunluluğuna karşı alerjileri var türban meselesinden dolayı, bu da bir etken ama önlük alımında zorluk yaşayan aileler konusu da var)
 
Şimdi Türkiye’de şöyle birşey oldu.
 
Okulların hemen hepsi zamanla birbirlerine öykünerek modern ve şık üniformaya yöneldi.
 
Bu üniformalar ise fakir kesimler için çok yüksek maliyetli hale geldi.
 
Mesela çocuk başına her eylülde okkalı bir fiyat olunca aileler zorlanır oldu.
 
Neticede o önlüğü almak bile okul çantası almak gibi birçok fakir aileyi zorlayan faktörlere eklendi.
 
Yani, Türkiye’de önlük de sınıf farklarını yok eden değil, belirginleştiren birşey ve bunlar eski zamanın siyah önlüğü gibi değil…
 
Fakir aileler için bayağı pahalı olan tasarımlı kıyafetler.
 
Dolayısıyla bu olaya çok daha geniş bir pencereden bakmak ve eğitim sisteminin ruhundaki yaralara yönelmek lazım kanımca.