Çocuğa tecavüz ve savunma zırvaları

Çocuğa tecavüz ve savunma zırvaları
25 Aralık 2017 17:50

Bugünlerde ortaya çıkan bir tartışmaya psikiyatri uzmanı olarak katılmamam mümkün değil.

 

 

 

Dr. Semih DİKKATLİ H&H YORUM

 

 

Bir tarikat yurdunda tecavüze uğrayan çocuklar için “kendi rızaları vardı” diyen alçağı savunanlar olduğunu görüyorum. Öncelikle şunu söylemeliyim bunu yapan kadar savunan da sapıktır hatta sapık oğlu/kızı sapıktır. Daha önceki olaylarda “bir kereden bir şey olmaz” diyen, “canım buna taciz denemez çocukların da rızası varmış” diyen bakanlar gördü bu ülke ve eminim daha beter ve iğrençlerini de görmeye devam edecek…

 
Mahkemelere ne demeli peki? Bir yaratığın –hoca kisvesinde- altı yaşında çocuklarla evlilik yapılacağını topluma açık bir ortamda dillendirmesi üzerine Oda TV yazarlarından Barış Terkoğlu “Bu sapıklıktır” diyerek tepkisini dile getirmişti. Ne oldu sonuçta? Bu karara göre “altı yaşında kız çocuğuyla evlenilebilir” demek ifade özgürlüğü, “bu sapıklıktır” demek suç olarak değerlendirildi. Bile bile tekrar bu suçu işliyorum ben de… Yaşı onsekizden küçüklerle yapılan her türlü cinsel eylem ve söylem sapıklıktır.

 
Ve tekrar tekrar bıkmadan kamuoyunu pedofili, sapıklıklar ve çocuklara uygulanan her türlü şiddet için bilgilendirmeye devam edeceğim. Şimdi içimdeki aşırı öfkeli insanı bir kenara bırakıp bu konuya bilimsel bazı söylemlerle göz atalım.

 
Pedofili, toplumda nadir görülen -ya da çeşitli uydurmalarla legal hale getirildiği için doğru tanımlanamayan- bir ruhsal bozukluktur. Amerikan Psikiyatrik Tanı Sınıflama Kitabı DSM-V’te cinsel nesne seçimi bozuklukları (parafililer) başlığı altında yer almaktadır ve ‘kişinin ergenlik dönemine girmemiş bir çocukla genellikle 13 yaşında veya altında olanlarla cinsel etkinlikte bulunma ile ilgili yoğun, cinsel yönden uyarıcı fantezilerinin, dürtülerinin veya davranışlarının yineleyici bir biçimde ortaya çıkması’ şeklinde tanımlanmaktadır. Bu kişilerin eylemleri çoğunlukla; sarılma, öpme, cinsel organlarını gösterme, koklama, okşama şeklinde ortaya çıkarken, daha nadir olarak da; oral seks, penis veya başka cisimlerle genital giriş şeklinde de ortaya çıkabilir.

 
Zeka geriliklerinde ve bazı ruhsal hastalıklarda parafilik davranışlar gözlenebilir ancak esas tartışılması gereken konu bir hastalığa bağlı olmadan sadece anlık zevk için ortaya çıkan pedofili vakalarıdır. Bu eylemlerin ısrarcı ve yineleyen doğası, sapkın eylem sıklığının yüksek olmasına neden olmaktadır. Bu da toplumsal, kültürel, ruhsal ve adli sorunlar doğurmaktadır.

 
Pedofilik eylemlerin gelişiminde birçok faktör konuşulsa da en önemli risk etkenlerinden birisi, pedofilik bireyin zamanında kendisinin de cinsel kötüye kullanım öyküsünün olmasıdır. Yani pedofilik olanların da zamanında başından geçmiş böyle travmalar olması ihtimali çok yüksektir. Dolayısıyla bu tip eylemleri haklı görenlerde de böylesine bir travmatik geçmiş olma ihtimali göz ardı edilmemelidir.

 
Ayrıca Pedofilik bireylerin zihnen geri kalmış, sosyal yetenekleri zayıf, kendine güvenleri yetersiz, onur duygularının fazla gelişmemiş, insanlar olduğu bilgisi mevcuttur. Pedofiliklerin büyük kısmının hayatlarının belli dönemlerinde sınıf tekrarı yaptığını, akademik başarılarının düşük olduğunu belirten otoritelerin sayısı oldukça fazladır.

 
Pedofilik bireylerin yargılama bozukluğu yoktur. Tartışılabilecek yönleri ise, irade ve dürtü kontrolleridir.
Cinsel dürtülerin baskılanması hemen her birey için sorun olabilir. Cinsel sapkınlığı olan bireylerin de, dürtülerini yasaların ve toplumun kabul ettiği sınırlar içinde tutmaları beklenmektedir.

 
Ayrıca pedofili olmadığı halde sırf kendi cinsel sapkın doyumlarını sağlamak için çocuklara musallat olanlar vardır ki bizim ülkemizde çoğunluk bu yapıdadır ve psikopatların arasından böyle hazcı ve vicdansız tipler sıklıkla çıkar. Kaldı ki birinin pedofili tanısı alması onun yaptığı sapkın eylemlerden ceza almayacağı anlamını taşımaz çünkü bu eylem yargılama kusuruyla ortaya çıkmaz. Kişi sadece impulsif bir şekilde arzularına hakim olamaz.

 
Pedofili tartışmasının sadece sapkınlığı olan kişi açısından ele alınması çözüm konusunda ciddi sorunlara yol açar. Çok boyutlu olan bu durumda kişinin alacağı cezanın ağır olması, cezanın hızlı verilmesi ve uygulanması çok önemlidir. Ağır ve hızlı uygulanan ceza; suçu işleyen kişinin toplumdan soyutlanmasını ve yeni suçlar işlemesini engelleyecek, mağdurun ve ailesinin öç alma duygusunun giderilmesini sağlayacaktır. Bu tip cezalar bu sapkın eğilimleri olan kişiler içinde caydırıcı olacaktır.

 
Aslında Türk Ceza Kanunu (TCK) son düzenlemelerle bu konuda caydırıcı cezalar öngörmüşse de, hakim ve savcıların uygulamada gösterdiği tutumlar bu sapkın insanların cezalandırılması konusunda sorunlara yol açmaktadır.

 
Bu noktada TCK’nun ilgili maddelerini incelersek:
Madde 103- (Değişik: 18/6/2014-6545/59 md.) (1 )
(1) Yeniden düzenlenen birinci ve ikinci cümle: 24/11/2016-6763/13 md.) Çocuğu cinsel yönden istismar eden kişi, sekiz yıldan on beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Cinsel istismarın sarkıntılık düzeyinde kalması hâlinde üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. (Ek cümle: 24/11/2016-6763/13 md.) Mağdurun on iki yaşını tamamlamamış olması hâlinde verilecek ceza, istismar durumunda on yıldan, sarkıntılık durumunda beş yıldan az olamaz. Sarkıntılık düzeyinde kalmış suçun failinin çocuk olması hâlinde soruşturma ve kovuşturma yapılması mağdurun, velisinin veya vasisinin şikâyetine bağlıdır. Cinsel istismar deyiminden; (1)
a) On beş yaşını tamamlamamış veya tamamlamış olmakla birlikte fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş olan çocuklara karşı gerçekleştirilen her türlü cinsel davranış,
b) Diğer çocuklara karşı sadece cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir nedene dayalı olarak gerçekleştirilen cinsel davranışlar anlaşılır.
(2) (Yeniden düzenleme: 24/11/2016-6763/13 md.) Cinsel istismarın vücuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle gerçekleştirilmesi durumunda, on altı yıldan aşağı olmamak üzere hapis cezasına hükmolunur. Mağdurun on iki yaşını tamamlamamış olması hâlinde verilecek ceza on sekiz yıldan az olamaz.
Bu kanunun en büyük açmazı bence; “Sarkıntılık düzeyinde kalmış suçun failinin çocuk olması hâlinde soruşturma ve kovuşturma yapılması mağdurun, velisinin veya vasisinin şikâyetine bağlıdır.” cümlesidir. Çünkü devletin çocukları ebeveynlerinden bağımsız koruma kollama görevi vardır. Bu konunun ayrıntılı değerlendirilmesi önemlidir.

 
Hakim ve Savcıların eğitimleri sırasında ruh sağlığıyla ilgili eğitim alması, empati konusunda bilinçlendirilmesini de çok önemli bulmaktayım. Mesela bugün ortaya çıkan tartışma özelinde hakim ve savcının kafasında bazı soruların oluşması gereklidir.
“Benim altı yaşındaki kızımı biri istemeye gelse ne hissederim ve o kişiye ne cevap veririm?”
“Benim oğluma/kızıma birileri tecavüz ederse ne hissederim?”
“Hiç tanımadığım bir çocuğa tecavüz eden birinin sırf takım elbiseyle duruşma salonuna geldi diye iyi halden indirim maddeleri uygulanabilir mi?”
Bir de keşke şunları da düşünseler;
“6 yaşında bir kız çocuğuyla evlenilebilir diyen biri bu kız çocuğuyla cinsel ilişki konusunda ne düşünüyor olabilir?”
“Bu çocuk cinsellik konusunda ne düşünecektir ve ne yaşayacaktır?”
“Bu aslında o çocuğun rızası olmadan ortaya çıkan bir tecavüz müdür, değil midir?”
Bence pedofili eylemi kapsamındaki tüm olaylarda müebbet hapis öngörülmelidir. Çünkü çocuklara yapılan bu tip eylemler bir ömür onların ruhlarının cinayetidir.
Cinsel istismarı ortadan kaldırmanın en etkin yolu, oluşmasını önlemektir.
Sonuç olarak ben; yeni mağduriyetlerin oluşmaması için kastrasyon, psikofarmakolojik ilaçların kullanımı ve müebbet hapis cezası verilmesi dâhil her önlem konusunda düşünülmesi gerektiği ama en önce mevcut etkili yasaların en doğru ve etkin şekilde uygulanmasının bile sorunu ciddi şekilde azaltacağı kanaatindeyim.
Şimdi neler oldu?
“6 yaşında kız çocuklarıyla evlenmeyi ve dolayısıyla onlara cinsel tecavüzü uygun gören birinin bu sözüne karşı kurulan “bu sapıklıktır” cümlesi suç kabul edildi.”
“Bir defadan bir şey olmaz denildi.”
“Küçücük çocukların rızasının olduğu söylendi.”
Anlayacağınız, çocuklarımızı korumanın yolu şimdilik adaletten geçmiyor…
O nedenle onları yolladığınız kreşleri, okulları, yanına bıraktığınız bakıcıları, akrabaları iyice gözden geçirin. Konu evladınız olunca en yakınınızdan, sevgilinizden, akrabalarınızdan bile kuşku duyun. Çünkü pedofilive psikopatlık sınır tanımaz…

 

 

Dr. Semih DİKKATLİ Twitter

 

 

 

 


Yazarın Son Yazıları:
İçimdeki çocuğun bayramı
Herkes birine zorba…
Kara Kutu… Hadi yüzleşelim…