Cilvegözü bombacısı kadın herşeyi anlattı

Cilvegözü bombacısı kadın herşeyi anlattı
7 Ağustos 2013 17:16

Hatay’ın Cilvegözü Sınır Kapısı’nda 11 Şubat 2013’de meydana gelen, 18 kişinin öldüğü, 24 kişinin de yaralandığı bombalı saldırının ardından Suriye’deki evinde yakalanıp Adana’ya getirilen tutuksuz kadın sanık 33 yaşındaki Zübeyde Şuayyip’in ifadesi, bombalı saldırının ayrıntıları ile Suriye’deki yakalanışlarına ilişkin detayları aydınlığa kavuşturdu.

Terörle Mücadele Kanunu’nun (TMK) 10’uncu Maddesi’yle görevli
Cumhuriyet Savcısı tarafından hazırlanıp, bölge ağır ceza mahkemesi
olarak görev yapan Adana 10’uncu Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul
edilen 44 sayfalık iddianamede, müşteki ve tanıkların yanı sıra
sanıkların ifadelerine de geniş yer verildi.

Bombalı saldırının bir
numaralı firari sanığı 25 yaşındaki Wael Shıkh Rahım ve eşi Yusuf Bakır
ile birlikte bomba yüklü aracı olay yerine getirmekle suçlanan 33
yaşındaki Zübeyde Şuayyip, cezaevinden savcıya dilekçe gönderip itirafta
bulunacağını bildirip tahliye olmuştu. Suriye’deki evinde 4 yaşındaki
kızıyla birlikte otururken alınıp getirildiği Türkiye’de, ifadesi
alınırken gözyaşı döküp suçsuz olduğunu söyleyen Şuayyip, “4 yaşındaki
kızımın sağlığından, yaşayıp yaşamadığından endişe ediyorum.
Karışmadığım bir suç sebebiyle cezaevinde yattığımı, kızımdan ayrı
kaldığımı düşünüyorum. Ben de mazlumum. Eşim Yusuf’un bu işe nasıl
bulaştırdığını ayrıntılı olarak açıklayacağım”
dedi. Daha önceki
ifadelerinde eşi tehdit ettiği için gerçekleri anlatamadığını belirten
Şuayyip, iddianamedeki ilgili bölümde şunları anlattı:

“Eşim 4 yıl kadar önce bana söylemek istemediği bir suç sebebiyle
cezaevine girdi. Beşar Esad tarafından genel af çıkarılması sebebiyle
tahliye oldu. Eşim cezaevine girmeden önce de sürekli kadın, kız peşinde
koşuyordu. Benimle ve doğacak çocuğuyla ilgilenmiyordu. Cezaevinden
çıktıktan sonra aynı köyde yaşayan Wael Shıkh Rahım’le birlikte iş
yapacağını, yapacağı iş karşılığı önemli miktarda para kazanacağını
söyledi. Yapacağı işin ne olduğunu söylemedi. Olay günü eşim kızımı da
hazırlamamı, İdlip’e gideceğimizi, buradan bir aileyi alıp, Türkiye’ye
götüreceğini anlattı. Birlikte İdlip’e gittik, bulunduğumuz yere 2 araba
geldi. Öndeki araçta Wael ve yanında spor giyimli, eşofman ve spor
ayakkabısı olan erkek şahıs vardı. Diğer arabada da 2 erkek şahıs vardı.
Wael’in yanındaki kişi arkadaki arabaya geçti. Eşim Wael’in bulunduğu
aracın şoförlüğüne geçti. Wael eşimin yanına, ben de kızımla eşimin
bulunduğu aracın arka koltuğuna geçtik. Bir süre sonra bizim arkamızdaki
araç bizi takip etmekten vazgeçti. Daha sonra oturduğumuz Sarmada
Köyüne geldik. Eşimin talimatı ve ısrarı doğrultusunda kızımızı komşumuz
olan Muhammed Şıha bıraktık. Wael ile birlikte üçümüz gümrüğe geldik.
Aracı park ettikten sonra Wael Türkiye tarafına doğru geçti. Biz ise bir
ticari araçla geri döndük.

BİZ DE ÖLEBİLİRDİK

Döndüğünde eşim tedirgindi. Yüzünde korku vardı. Ne oldu diye sorduğumda
‘Gümrükte patlama olmuş, herkes bunu konuşuyor, köy çalkalanıyor,
kardeşim Ahmet gümrükte, onun sağlığından endişe ediyorum’ dedi. Ben de
yapanların Allah belasını versin, biz de kısa süre önce oradaydık, biz
de zarar görebilirdik, kızımız yetim kalırdı dedim.”

‘EŞİM TEHDİT ETTİ’

Şuayyip, Suriye’den alınıp Türkiye’ye getirilişini şöyle anlattı:

Evde kızımla birlikte bulunduğum sırada silahlı çok sayıda kişi evimize
geldi. Evde bir şeyler aradılar. Herhangi bir şey bulamadıklarını
söylediler. Beni götürmek istediklerini söylediler. Evimizin etrafı ve
geldikleri aracın etrafı da silahlı kişilerle çevrilmiş durumdaydı.
Kucağımdaki kızımı zorla elimden aldılar. Beni alıp arabaya doğru
götürdüler. Arabaya bindiğimde eşim de arabadaydı. Kızımı nereye, kime
bıraktıklarını bilmiyorum. Daha sonra beni ve eşimi Türkiye’ye
getirdiler, Türk görevlilere teslim ettiler. Eşim yolda gelirken sık sık
kolumu dürterek, ‘Sakın ağzını açma, hiçbir yerde konuşma, sadece
söylediklerimi harfiyen uygula, yoksa seni kızından ömür boyu mahrum
ederim. Eğer sana Wael’i soracak olurlarsa Wael’le sadece araba
evraklarıyla ilgili bir görüşme yaptığını, başka bir şey bilmediğini
söyle” diye tehdit etti. Ben de daha önceki ifadelerimde eşimin bu
telkinleri yüzünden doğruları söyleyemedim. Yaşadıklarım tamamen bundan
ibarettir. Bu anlattıklarım doğrudur. Ben Türk polisine ifade verirken
bizim bıraktığımız aracın patladığını öğrendim. Kesinlikle bilerek bir
işe karışmadım. 4 yaşındaki kızımın nerede olduğunu bilmiyorum. Ayrıca
2’inci çocuğuma hamileyim.”