CHP, oluşturduğu çalışma masalarıyla geçmiş seçimlerde oy oranı düşük olan bölgelerdeki faaliyetlerini hızlandırdı. Seçim güvenliğinden parti örgütlenmesine kadar birden fazla koldan yürüyen saha çalışmalarıyla hedef, hem partinin oy oranını yükseltmek hem de milletvekili sayısını artırmak.

 

 

Bu çerçevede kurulan Karadeniz Masası, Düzce, Zonguldak, Bartın, Karabük, Kastamonu, Sinop, Samsun, Ordu, Giresun, Trabzon, Rize ve Artvin’in aralarında olduğu 12 ilde kanaat önderleri, eski AK Partili ve MHP’li siyasetçi ve seçmenlerle bir araya geliyor, partinin politikalarını ve vaatlerini bölge halkına anlatıyor.

CHP Kastamonu Milletvekili Hasan Baltacı, partisinin oluşturduğu Karadeniz Masası’nın çalışmalarını yürütüyor. Son genel seçimlerde CHP’nin 12 ilde ortalama yüzde 19,4 olan oy oranını gelecek seçimlerde yüzde 30’un üzerine çıkarmayı hedeflediklerini, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ise Millet İttifakı’nın da etkisiyle bu oranın yüzde 50+1’i geçeceğini söyleyen Baltacı’ya göre Karadeniz’in çarpan etkisi tüm Türkiye’yi etkileyecek.

 

 

‘KARADENİZ’DEKİ OY ORANI İKTİDAR OLMAK İSTEYEN PARTİ İÇİN YETERLİ DEĞİL’
CHP’li Hasan Baltacı’nın Karadeniz’de yürüttükleri çalışmalardan cumhurbaşkanlığı adaylığı tartışmalarına, bölgede kanaat önderleriyle yaptıkları görüşmelerden Karadeniz’deki oy hedeflerine Gazete Duvar’dan Serkan Alan’a yanıtları şu şekilde oldu:

 

 

CHP’nin seçimler için oluşturduğu Karadeniz Masası nasıl çalışmalarına başladı? Amaç neydi?

Bir yıl önce partimiz Doğu Masası’nı kurdu. Buradaki illerle ilgili özel bir çalışma başladı. Bunun neticesine bakılarak, çalışmanın sonuçları iyi gittiği görüldüğü için Karadeniz ve İç Anadolu Masası kuruldu. 2018 verilerine göre partimizin bu illerde aldığı ortalama oy oranı yüzde 19,4 civarında. İktidar olmak isteyen bir parti için bu oy oranı yeterli değil. Hem bu oy oranını artırmak hem de milletvekili çıkaramadığımız illerden milletvekili çıkartmak, çıkarttıklarımızın da sayısını arttırmak hedefimiz var.

 

 

‘KARADENİZ’DEKİ OY ORANIMIZ YETERLİ DEĞİL’
Oy oranında hedefiniz nedir?

Eğer bir ülkeyi yönetmek istiyorsanız, o ülkenin farklı bölgelerinde almış olduğunuz oyların oranı toplam aldığınız oy oranına yakın olmalı. Türkiye’de yüzde 30 oy aldıysanız Karadeniz’de de en az yüzde 30’u hedefliyor olmanız lazım. Düzce ve Rize’de milletvekili çıkarmak, diğer bölgedeki illerde de milletvekili sayımızı artırmak istiyoruz.

 

 

‘KARADENİZ’İN ÇARPAN ETKİSİ VAR’
Karadeniz yoğun göç veren, Türkiye’nin farklı yerlerinde yaşayanların hala bağlarını koruduğu ve buradaki değer yargılardan, bakış açısından etkilendiği bir yer.

Karadeniz’in çarpan etkisi var.

 

 

Peki Karadeniz’in “çarpan etkisi” Türkiye’ye nasıl yansıyacak?

Karadeniz Türkiye’nin en çok göç veren bölgelerinden biri. Yaş ortalaması 47 civarında. Bunun sebebi genç kesimlerin sürekli göç ediyor olması. Karadeniz’in İstanbul’da ciddi bir nüfusu var ve dolayısıyla Türkiye siyaseti ve ticaretinde ağırlığı var. Mevcut iktidar son 20 yılda Karadeniz’den çok ciddi oranda oy aldı. Bu şöyle bir bakış açısını beraberinde getirdi. Cumhur İttifakı için Karadenizliler bir oy deposu gibi görülmeye başlandı ama öyle değil. Karadenizliler bundan rahatsızlar. Çok yüksek oranlarda oy vermelerine rağmen kendi yaşadıkları yerlerin sorunlarının çözülmediğini düşünüyorlar. Devlet yatırımlarından yeteri kadar pay aldıklarını düşünmüyorlar, işsizlik çok fazla ve hala göç verilmeye devam ediyor. Karadeniz’in Türkiye siyasetindeki ağırlığını düşündüğünüzde burada alınan her bir yüzde oy Türkiye’de çarpan etkisi yapacak.

 

 

Karadeniz bölgesi için “iktidarın kalesi” değerlendirmeleri de yapılıyor.

İktidar Karadeniz’in kalesi olduğunu, muhafazakâr ve değişmeyen bir yapısının olduğunu anlatmış. Öyle değil. Çok dinamik bir yer. İnsanı çok neşeli ve heyecanlı, mücadeleci. Hal böyleyken Türkiye’ye anlatılan ‘muhafazakardır, değişmezdir’ hikayesi var ama değişebiliyor. Rize’ye gidiyorum insanlar mutsuz. Erdoğan’ın şehrinde insanlar mutsuz. Oranın Erdoğan’ın şehri olduğunu ifade edebilecek hiçbir şey yok. Diğer şehirler nasılsa orası da aynı. Karadeniz’i değişmez olarak gören her bakış açısı kaybedecek.

 

 

KARADENİZ’DEKİ 16 BİN SANDIK İÇİN GÜVENLİK ÇALIŞMASI
Karadeniz’de sahadasınız. Seçime yönelik faaliyetler nasıl gerçekleşiyor?

Son dört aydır örgütle ilgili çalışmalara epey hız verdik. Biz şunu iddia ediyoruz. Bu 12 ilde yaşanan deneyimleri örgütle paylaşmaya çalışıyoruz. Bir partinin kendi içerisindeki ritmiyle sokaktaki ritmi birbirini tutarsa, o parti iktidara daha yakın olur. Karadeniz’deki seçmenin yüzde 22’si genç. Partinizdeki üye seçmen sayısı yüzde 22’lere yaklaşırsa toplumun ritmini yakalayabilirsiniz. Karadeniz’de 16 bin 400 sandığımız var. Bu sandıkların güvenliği konusunda ciddi bir çalışma var.

 

 

‘DAHA ÖNCE AK PARTİ’DE GÖREV ALMIŞ KESİMLERLE GÖRÜŞÜYORUZ’
Doğu, İç Anadolu ve Karadeniz gibi CHP’nin oluşturduğu masalarda dikkat çeken bir diğer boyut bölgenin kanaat önderleri ve iş insanlarıyla yapılan görüşmeler. Geçmişte AK Parti’de siyaset yapan isimlerle de görüşüyor musunuz? Onlar ne anlatıyorlar?

Tabii. Bu masanın amaçlarından bir tanesi de bu. Daha önce CHP’yle ilişki kurmamış, mesafeli durmuş ama başka siyasi partilerde de etkin görevler almış kesimlerle partimiz arasında doğru bir bağı yakalamaya çalışıyoruz. Özellikle referandumdan beri iktidara verilen desteğin azaldığını görüyoruz. Daha önce AK Parti’de, MHP’de görev almış, aktif siyasetin içerisinde bulunmuş kesimlerle görüşüyoruz. Dinliyoruz, tavsiyelerini not alıyoruz.

 

 

‘ARTIK KENDİLERİNİ AK PARTİ VE MHP’DE GÖRMEYEN ÇOK FAZLA İNSAN VAR’
Sahada Karadenizlilerle doğrudan temas kuruyorsunuz. Daha önce de bölgede çalışmalar yaptınız. Bu dönemin bir farkı var mı?

İnsanların bize ulaşma isteği çok daha fazla. Herkes yaşadığı ekonomik krizi de sosyal krizi de iyi biliyor. Yerel örgütlerinize ifade edemedikleri bazı konuları bize daha cesur ifade ediyorlar. CHP’yle bağ kurmak isteyen çok fazla insan var. Daha önce AKP’ye ve MHP’ye oy vermiş ama artık kendilerini orada görmeyen çok fazla insan var.

 

 

‘İKTİDARIN KARADENİZ’DE KREDİSİ BİTTİ’
Neden kendilerini artık AK Parti ve MHP’de görmüyorlar?

Siyasi partiye oy verirken kimse kötü olsun, yolsuzluk yapsınlar diye oy vermez. İyi olsun diyerek bir umutla oy verir. Ama çok uzun süre geçti. 2002’den bu yana 20 yılda kronikleşmiş sorunların çözülmesi gerekirdi. İnsanlar bakıyorlar çözülmemiş. İktidarın Karadeniz’de kredisi bitti. İktidarın ne yaptığı gün gibi ortada. CHP de ne yaptığını yarın nasıl bir Türkiye yaratacağını anlatıyor.

 

 

‘İKTİDAR İSTİYOR Kİ KARADENİZ DEĞİŞMESİN’
Karadeniz seçmeninin CHP’ye mesafeli olduğu, en zor ikna edilecek seçmen grubunun bu bölgede yaşadığı değerlendirmeleri yapılıyor. Buna katılıyor musunuz?

Hayır katılmıyorum. İktidarın Karadeniz’i muhafazakâr ve tercihlerini değiştirmez olarak kodluyor. Biz burada, içinde yaşıyoruz. Çok dinamik bir yapıya sahip. İktidar istiyor ki burası değişmesin, kendi oy deposu olarak kalsın. Ama biz bu toplumun içerisinde nasıl bir dinamizm olduğuna inanıyoruz. Niye Karadeniz’de oy oranlarımız az? İhmal ettiğimiz zamanlar var. Topluma gitmeyi sokağa çıkmayı ihmal ettiğimiz dönemler var. Bu açığı hızla kapatmaya çalışıyoruz. Karadeniz değişmez değil, biz o potansiyeli yakalayacağız.

 

 

‘KİMSEYİ ÖNCEKİ TERCİHLERİNDEN DOLAYI SUÇLAMIYORUZ’
CHP Karadeniz’de bu algıyı kırmak adına başka bir dil mi benimseyecek?

Hiç kimseyi daha önceki tercihlerinden dolayı suçlamıyoruz ve suçlu bulmuyoruz. İnsanlar bazen lidere bazen örgüte bazen kültürel kodlara göre oy verir. Kimseyi geçmiş tercihlerine göre suçlama hakkına sahip değiliz. CHP’nin kapısı herkese açık. Herkesten kastım insanlık suçu işlemişlerin dışındakiler. Biz ortak ideali, gelecek hikayesini topluma aktarmaya çalışıyoruz. Bunu yaptıkça ilgi artacak.

 

 

‘ÖNÜMÜZDEKİ SEÇİMİ ADAY TARTIŞMASINA İNDİRGEMEK YANLIŞ’
CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gezisinin ardından tartışmalar yaşandı. Eleştiriler de dile getirildi. Öte yandan bu gezi bize ne anlattı?

 

Ekrem Bey bayramlaşmaya çıktı. Karadeniz Ekrem Bey’i seviyor. Bazı tartışmaların parçası değiliz. Belediye başkanımız iyi bir iş yapıyor. Tartışmaların olması da doğru zeminde olduğu müddetçe her zaman iyidir. Bir belediye başkanının memleketini ziyaret etmesi çok doğal ve güzel. Karadenizlilerin ilgisi de oldukça iyi.

 

 

Ekrem İmamoğlu’na Karadeniz’de gösterilen ilgi, gelecekte altılı masadan çıkacak Cumhurbaşkanı adayına yönelik Karadeniz’deki ilgiyi dair de bir şey anlatıyor mu?

Önümüzdeki seçimi bir aday tartışmasına indirgemek çok yanlış. Önümüzdeki seçim çok kritik. Biz önümüzdeki seçimi bir cumhurbaşkanlığı değişikliğinden daha çok rejim değişikliği üzerinden ele almaya çalışıyoruz. Türkiye, ‘Bu tek adam rejimiyle devam mı edecek’ yoksa ‘Güçlendirilmiş parlamenter sistemle mi yoluna devam edecek’ kararını verecek. Bu tartışmayı ıskaladığımız yerde, sorunu adaya indirgediğimizde Türkiye kaybeder. Bizim meselemiz aday belirlemenin çok daha ötesinde.

 

 

‘CUMHURBAŞKANI ADAYIMIZ YÜZDE 50+1’İN ÇOK ÜZERİNE ÇIKACAK’
Millet İttifakı’nın oy oranı da son seçimde çalışma yaptığınız bölgede yüzde 30’du. Bu kez ‘Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’ masasından çıkacak cumhurbaşkanı adayının Karadeniz’de yüzde 50+1’e ulaşacağını düşünüyor musunuz?

Cumhurbaşkanı adayımızın yüzde 50+1’den daha fazlasına ulaşacağını düşünüyorum. Karadeniz’de CHP’nin yüzde 19,4’ü yüzde 30’un üzerine çıkarma hedefimiz var. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne dair yapılan referandumda Karadeniz’deki oy oranı yüzde 37 ile ‘Hayır’ idi. O günden bugüne, yaşanan ekonomik krizlerle birlikte Türkiye’de çok şey değişti. Biz bu ‘Hayır’ oranının çok çok daha üzerine çıkacağımızı düşünüyoruz.