CHP’li Yeşil’den, Doğanyurt’ta doğa kıyımı yapacak taş ocağı için araştırma önergesi!

CHP’li Yeşil’den, Doğanyurt’ta doğa kıyımı yapacak taş ocağı için araştırma önergesi!
26 Nisan 2021 12:52

CHP Ankara Milletvekili Nihat Yeşil, doğal yaşam alanı konumunda bulunan, onlarca endemik bitki türüne ve birçok yaban hayvanına ev sahipliği yapan Ankara’nın Beypazarı ilçesine bağlı Doğanyurt Mahallesi’nde, özel bir şirket tarafından yapılması için girişimde bulunulan taş ocağının kurulumuna ilişkin olarak, 27 milletvekili ile birlikte TBMM Başkanlığı’na araştırma komisyonu kurulmasını teklif etti.

 

 

Yeşil sunduğu araştırma önergesinin gerekçesinde; “Bölgede tarım ve hayvancılık ile geçimini sağlayan yöre halkının ısrarlı itirazlarına rağmen, Ankara Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından 17 Nisan 2020 tarihinde “ÇED gerekli değildir” kararı verilmiştir. Bu durum üzerine başta Doğanyurt Köy Derneği olmak üzere, konuya duyarlı birçok sivil toplum kuruluşu, meslek örgütü ve dernek müdahil olarak; ilgili kararın iptali ve yürütmenin durdurulması için idari yargıya başvurmuştur. Bahse konu bölgede yapılması planlanan taş ocağının, bölgedeki ekolojik dengeyi tahrip edeceğine yönelik olarak çeşitli bilimsel çalışmalar yapılmış ve rapor haline getirilmiştir. İleride telafisi güç zararların meydana gelmemesi, ekolojik dengenin bozulması, yörede yaşayan halkın bu durumdan olumsuz etkilenmesi, bölgedeki bitki ve hayvan türlerinin zarar görmesi ihtimalinin bulunması nedeniyle, taş ocağı faaliyetlerinin yöre halkına ve doğal dokuya zarar verip vermeyeceği tespit edilmelidir” yorumuna yer verildi.

 

 

1555 KİŞİLİK BİR NÜFUSU DOĞRUDAN ETKİLEYECEKTİR

 

 

“27 Milletvekilimizle birlikte biz bu araştırma önergesini TBMM Başkanlığına sunduk. İlgili bölgedeki yaban hayatının çeşitliliği tescilli bir durumdur. Taş ocağı yapımı planlanan bölgeye yaklaşık 4-5 kilometre mesafede yaban hayatı koruma ve geliştirme alanı mevcuttur. Bölgede iki yerleşim yeri ve bu yerleşim yerlerine bağlı kırsal nitelikli 8 yerleşim yeri bulunmaktadır. Taş ocağının etki alanında kalacak nüfus; iki yerleşim yeri için 1072 kişi ve 8 kırsal nitelikli yerleşim yeri için 483 kişi olarak toplamda 1555 kişilik bir nüfusu doğrudan etkileyecektir.”

 

 

ÇÖLLEŞME RİSKİNİ DE BERABERİNDE GETİREBİLİR

 

 

“Bölgenin yakın çehresinde, 4 akarsu kolu, orman alanları ve mera niteliğindeki otlatma sahaları ile birlikte, sit alanı statüsündeki koruma alanları bulunmaktadır. Bölgede rastlanan koruma altındaki hayvan türlerinden; vaşak, kurt, küçük akbaba, kara akbaba, karaca, porsuk, yaban kedisi, kızıl geyik ve bir çok kuş türünün yaşama alanıdır. Ayrıca 51 familya ve 221 cinse ait toplam 389 endemik bitki türünün olduğu ve bu bitkiler arasında sadece Doğanyurt çevresinde tespit edilmiş bitkilerin sayısının 92 olduğu bilimsel çalışma ve raporlara yansımıştır.”

 

 

ŞİRKETİN SAHİBİ DOĞAYA DUYARLIYMIŞ!

 

 

“Şirketin sahibi öğrencilik yıllarında TEMA vakfı aracılığıyla Beypazarı’nda öğretmenleri ve öğrenci arkadaşlarıyla birlikte ağaçlandırma çalışması yapmış. Bunu kişisel bilgilerinin yer aldığı sayfada açıkça belirtmiş. Böyle güzel bir girişimin ardından bugün geldiği noktada doğa katliamına yol açacak bir girişimde bulunması ise trajikomik.”

 

 

ORMAN VASFI “MERA” OLARAK DEĞİŞTİRİLDİ

 

 

“Ocak 2019’da yapılan kalker ocağı proje başvurusu esnasında proje alanının orman statüsünde olduğu ancak 9 Nisan 2019 tarihinde Tarım ve Orman Bakanlığı Mera Komisyonu tarafından arazi vasfının “mera” olarak vasıf değişikliğine uğramasına rağmen, bu alanın orman harita ve planlarında halen orman statüsünde olması da ÇED sürecini ve izin koşullarının prosedürünü değiştirmektedir. Projeye onay verilmesi durumunda; ocağın faaliyetleri kapsamında 4 günde 1 ve 1 ayda 6 adet olmak üzere 60 adet patlatma faaliyetinin gerçekleştirileceği planlanmaktadır. Ayrıca ocağın faaliyetleri kapsamında ciddi miktarlarda su tüketileceği ve bu suyun ASKİ vasıtasıyla şebeke suyundan karşılanacağı düşünüldüğünde; ruhsat alanı ve çevresinin öncelikle patlatma faaliyetleri kapsamında çevredeki bitki örtüsü ve hayvanlara zarar vereceği, oluşan ses tahribatının hem yakın bölgede (Proje alanının Doğanyurt Mahallesine kuş uçuşu uzaklığı 450 metre) yaşayan yöre halkına hem hayvanlara ciddi ölçüde zarar vereceği, ortaya çıkacak toz bulutunun çevreye yayılacağı ve doğal bitki örtüsü ile ekim yapılan tarım arazilerini tahrip edeceği gibi, ayrıca yöre halkının hayvan otlatma sahalarına zarar vereceği, bunun yanında su kullanımı nedeniyle orta vadede çölleşme riskini de beraberinde getireceği konusunda kuşkular bulunmaktadır.”

 

 

İLERİDE TELAFİSİ GÜÇ ZARARLAR MEYDANA GELEBİLİR

 

 

Ankara’nın Beypazarı ilçesine bağlı Doğanyurt Mahallesi’ndeki mera alanında yapılması planlanan taş ocağının, bölgedeki ekolojik dengeyi tahrip edeceği yönünde bilimsel raporlara yansıdığını belirten Yeşil, “İleride telafisi güç zararlar meydana getirip getirmeyeceği konusu hem yöre halkının hem Ankaralıların hem de çevre bilincine sahip her yurttaşın ana gündemi haline gelmiştir.” yorumunda bulundu.

 

 

İSTİHDAM ARTIŞI BAHANE EDİLEMEZ

 

 

“Yalnızca 15 kişinin çalışacağı bir tesisten yılda 800 bin ton tünevan cevher üretilmesinin yöre halkına, tarım ve mera alanlarına, ormanlara ve doğal yaşama alanındaki hayvanlara vereceği zararın her alanda etkisinin hesaplanması ve oluşturacağı tahribatın boyutlarının çok daha yüksek olacağı ortadadır.”