CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Niğde Altunhisar İlçe pazarını gezdi. Gürer, pazarcı esnafı ve vatandaşların sorunlarını dinledi. Hem pazarcılar hem de vatandaşlar, fiyat pahalılığı nedeniyle Gürer’e dert yandılar.

 

 

 

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Altunhisar’da ilçe Başkanı Sedat Kaya ve Belediye Baykan Adayı Abdi Mercan ile birlikte ilçe pazarını gezdi. Pazarcı esnafı ve alışverişe gelen vatandaşlar, CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer’e yoğun ilgi gösterdi.

Pazarcı esnafının sorunlarını dinleyen Gürer, İstanbul ve Ankara’daki tanzim satış noktalarında ucuz sebze satışıyla, tarımdaki sorunların çözülemeyeceğini tek çarenin ürün girdi fiyatlarının düşürülmesi olduğunu söyledi. Gürer, girdi maliyetleri düşmeden sebze ve meyve fiyatlarının düşmesinin mümkün olmadığını belirterek, “Birkaç çadırda domatesi, patatesi seçime kadar ucuza satmakla sorunlar çözülmez” dedi.

 

PAZARCILAR İSYANDA!

 

Ömer Fethi Gürer’e pazarcı esnafı dert yandı. Esnaf, “Cumhurbaşkanı televizyonlarda esnafı suçluyor. Aldığımız fiyata ürün satar durumdayız. Televizyonlar, ürün fiyatlarını gösterdikçe, vatandaşta gelip bizle ‘Cumhurbaşkanı fiyatı düşürdü. Niye sen o fiyattan satmıyorsun’ diye tartışıyorlar. Belediye tanzim şartlarında bize de ürün versinler satalım. Üç kuruş ekmek parası için çabalıyoruz, ondada sabahtan akşama tartışarak ürün satmaya çalışıyoruz. Önce Cumhurbaşkanı maliyeti düşürsün. Mazotu, elektriği düşürsün. Bir ürünün maliyeti var, üretenin çektiği eziyeti gören yok. Ayrıca bize de Cumhurbaşkanı tanzim şartlarında ürün göndersin. O fiyatla alsak bizde ucuz veririz, bizim suçumuz yok Üreticinin üretim maliyeti düşmeden ucuz ürün satamaz. Tanzim satış noktalarında yol parası yok, mazot parası yok, işçilik yok, işgaliye yok, vergi yok. Bize getirsinler aynı şartlarda ben de satayım” diyerek yaşadıkları sorunları anlattılar.

 

Ömer Fethi Gürer esnaf ve vatandaşı dinledikten sonra şunları söyledi: “Sorun tarımda 16 yıldır süregelen yanlışların yansıması, sonunda soğan için dahi kuyruklar oluşuyor. AKP ile saman ithalinden sonra nerede ise her yerde yetişen soğan dahi ithal edilir hale geldi ise şapkayı önüne koyup iktidarın ben ne yaptım diye düşünmesi gerekir. Ancak iktidar olayı yok gösterip suçlu üretip çarpıtmanın peşinde. Tarımda planlama yapıp bilimsel tarımı bu ülkeye getirmez isen ülkeyi daha kötü şartlara teslim edersin. Tohum ithal, ilaç ithal, mazot pahalı, yer altı sulama suyu için kullanılan elektrik pahalı… Bu ürünler nasıl ucuz olacak? Dolar üzerinden Euro üzerinden tohum geliyor. Seneye bu ürenler daha da pahalanacak. Yerli tohuma, yerli gübreye, yerli ilaca yönelmeleri lazım. Dolar ve Euro üzerinden ithal edilen gübreyle, ilaçla, tohumla fiyatlar düşürülemez. Elektriğe mazota indirim yapılsın, köylümüz çiftçimiz destek alsın sorunlar azalsın.

Sayıştay, Avrupa Birliği Kırsal Desteklemelerinin amacına uygun kullanılmadığını yani kırsala verilmediğini raporunda yazmış. Üreticinin doğru desteklenmesi lazım. Desteklenmediği sürece ürünlerde düşüş olması mümkün değil. Üreticinin kazancı bu kalemlere ödediklerinden dolayı düşüyor…”

 

 

PAZARCI ESNAFI: CUMHURBAŞKANI OY ALICAM DİYE BİZİM CANIMIZA OKUDU..

 

CHP Milletvekili Gürer’e dert yanan bir pazarcı esnafı ise bir vatandaşla arasında geçen diyalogları şu şekilde aktardı: “Vatandaş tezgâhın başına geliyor. Biber kaça diyor. Kilosu 10 lira deyince tepki gösteriyor. ‘İstanbul’da tanzim satış noktalarında biberi 6 liraya televizyon gösterdi, sen 10 liraya nasıl satarsın’ diyor bana nerede ise geliş fiyatı bu dediğimde vatandaş anlamıyor. Tepki gösteriyor. Yapabileceğim bir şey yok. Kar da elde edemiyoruz zaten. Maliyetine satıyoruz. Poşeti para, mazotu para, işçiye de para veriyoruz bir de vergi veriyoruz. İşgaliye parası veriyoruz. Poşetin bir paketi bile 16-17 lira oldu. Yapacağımız bildiğimiz başka bir iş de yok. Bırakalım bu işi desek aç kalırız. Cumhurbaşkanı oy alacam diye bizim canımıza okudu. Mecbur bu işi yapıyoruz. Tarlalarımızı ekelim diyoruz ama mazot pahalı, su pahalı, elektrik pahalı.. Artık tarlalarımızı da ekemiyoruz. Ekmeğimizi nasıl kazanacağız? Milleti birbirine düşürüyorlar. Vatandaşta haklı, alım gücü yok. Ürün ucuz olsun istiyor, bize ucuz ürün gelse ucuz satarız ama üretende haklı maliyet almış başını gidiyor. Çare maliyeti düşürecek iş yapsınlar. Alışveriş yapanlar fiyatlardan şikâyetçiler bizler de bir şey diyemiyoruz ama her pazarda vatandaşa durumu anlatmaktan usandık.”