Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin “Biz bir yol ayrımına gittik. Enflasyonla birlikte büyümeyi tercih ettik. Bu sistemden dar gelirliler hariç üretici firmalar, ihracatçılar kâr ediyorlar.” İfadelerine ilişkin açıklama yapan CHP Ankara Milletvekili Servet Ünsal, Bakan Nebati’nin sözlerini sert biçimde eleştirdi.

 

 

Ünsal açıklamasında: “Nebati, bu açıklamasıyla dar gelirli milyonların ekonomik ölümlerinin fermanını imzaladığını itiraf etmiştir. Bu bir ölüm fermanıdır. Gençlerin geleceğinin ölümünün fermanıdır. Nebati, milyonlarca işçinin, emeklinin, memurun umutlarının ve yarınlarının katilidir. Damat Berat’tan bile daha başarısız bir bakan olmayı başaran Nebati, ekonomideki sorunları yanlış teşhis ettiği yetmiyormuş gibi tedaviyi de olabilecek en yanlış şekilde uygulayarak ekonominin üfürükçüsü, kırık çıkıkçısı olduğunu bir kez daha ispat etmiştir. Nebati, uyguladığı bu insanlık düşmanı politikalarla, emeğe ve emekçiye yönelen zulmün en yaygın örneği olan neo-liberal politikalara bile rahmet okutmaktadır.” İfadelerini kullandı.

 

 

“MEMURUN, EMEKLİNİN, İŞÇİNİN CEBİNDE BAKAN NEBATİ’NİN ELİ VARDIR!”

 

 

Açıklamasının devamında eleştirilerinin odağına Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı da dahil ederek erken seçim çağrısını yineleyen Ünsal şöyle konuştu: “Erdoğan ve Nebati, ekonominin bitirim ikilisidir. Ekonomiyi bitiren ikilidir. Bu bitirim ikili, hâlihazırda felaket bir durumda olan ekonomiyi, son aylarda ısrarla uygulanan akıl dışı, bilim dışı, vicdan dışı uygulamalarla bitkisel hayata mahkûm etmiştir. Memurlar, emekliler, işçiler ve gençler bilsinler ki ceplerinde Nebati’nin eli vardır. Gece yatarken ceplerinde olan 100 lira sabah 90 liraya düşmektedir. Her gece hepimizin evine bir el girmekte ve cebimizdeki parayı eksiltmektedir. Uygulanan bu akıl almaz politikalarla enflasyon canavarını elleriyle besleyenler, cebimizden her gün eksilen paranın sorumlusudur. Birileri daha fazla para kazanacak, servetlerine servet katacak diye milyonlarca insanın açlığa mahkûm edilmesinin kabul edilebilir hiçbir tarafı yoktur. Bu halka bu zulmü reva görenler, sandıkta da layık olduklarını bulacaklardır. Erken seçim artık bir seçenek değil; insanlarımızın açlıktan ölmemesi, soğuktan donmaması için bir zorunluluktur. Erken seçimin en erken şekilde yapılması, gelecekten çalınan günlerimizi geri almamızın tek yoludur.” Dedi.