CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, AK Parti Milletvekilleri tarafından Meclis gündeminde sunulan, İstanbul Finans Merkezi Kanunu teklifi hakkında açıklamalarda bulundu. Tekin, bu teklifi ile Varlık Fonu tamamen bir aile şirketine dönüştürülmek isteniyor. Burası Varlık Fonu olmaktan çıkıp, tamamen devletin varlığına rehin fonu olacak.” Dedi.

 

 

Tekin, “bu siyasi iktidar, siyasi alandaki tahribatlarının yanında ekonomik alanda da ülkeyi uçuruma götürecek keyfiliklerin içine girmiş durumda. TBMM’ye sunulan teklife göre, kamu kaynakları harcanarak inşa edilen ve toplamda 3.4 milyon metrekarelik devasa alana sahip olan İFM’nin idari yönetimi Türkiye Varlık Fonu (TVF) tarafından kurulan bir şirkete teslim edilmek isteniyor. Kanun yürürlüğe girerse, devlete ait olan (SPK VE BDDK’ya) ait gayrimenkullerin tapusu özel bir şirketin adına tescil edilmiş olacak. Bu bir ‘varlık fonu’ değil, resmen devletin varlığına rehin fonudur.” İfadelerini kullandı.

 

 

Tekin açıklamasında şu hususlara yer verdi;

 

Cumhuriyet tarihinin hiçbir döneminde, bu denli siyasetçi merkezli bir rant dağıtım mekanizması kurulabilmiş değildi. Halktan toplanan vergilerle oluşan kamusal alanların halka rağmen yandaşlarınıza nasıl peşkeş çekildiğini duymayan kalmamıştı. Ancak bu kadar yüksek bir yaratıcılık düzeyi gerçekten etkileyiciymiş. Düşünebiliyor musunuz? Süper yetkilere donatılmış “özel bir şirket” tek bir kuruş bile bedel ödemeden devlete ait arazileri üzerine geçirebilecek. Ayrıca, Bu kapsamda yapılacak devir ve işlemler veraset ve intikal vergisinden, harçtan, döner sermaye bedellerinden ve düzenlenecek kağıtlar damga vergisinden de istisna tutulacak. Mevzu tamamen özel hukuk kararlarına tabi olacak. Başta Sayıştay olmak üzere tüm kamu kontrol sisteminin dışında kalacak. Bunun adı soygundur. Bu durumun sürdürülebilir olduğunu sanmak da bir gaflettir diyen Tekin sözlerini şöyle sürdürdü:

“Kamu kaynaklarını dilediği gibi kullanmak, yandaşlara aktarımlar yapmak, kamu hisselerini ipotek ettirerek para bulmak, piyasalara kimlerin çıkar elde edeceği bilinmeyen müdahaleler ve manipülasyonlarda bulunmak anlamına gelen bu tür aktarımlar kabul edilemez. Bunun sonu Duyunu Umumiyedir. Bu tür oldubittilerin mali sonuçları o tasarrufların altında imzaları olanları bağlar. Oluşan kamu zararı bu kararları alanlara rücu edilecektir. Milletin kör kuruşunun hesabı Hukuk önünde sorulacaktır. Kimse merak etmesin” şeklinde konuştu.