CHP İstanbul Milletvekili Sayın Gürsel Tekin, İstanbul’da yapımı devam eden (İstanbul Finans Merkezi) Ziraat Bankası Genel Müdürlüğü inşaatın bitmemesi nedeniyle, aynı bölgede bulunan bir holdingin boş olan ve ‘kule’ olarak bilinen binasının, Ziraat Bankası tarafından Dolar üzerinden yüksek kira bedeli karşılığında kiraladığını iddiasını Meclis gündemine taşıdı.

 

 

Tekin, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde şunları kaydetti:

 

 

Bilindiği üzere, 2007 yılında genel merkezleri Ankara’da bulunan kamu bankaları ve finans kuruluşlarının İstanbul’a taşınacağı duyurulmuştu. Ancak Korkusuz gazetesi yazarı Barış Yarkadaş, bu taşınma ile ilgili çok çarpıcı bir iddia ortaya attı: Ziraat Bankası Genel Müdürlüğü, inşaat bitmediği için, aynı bölgede bulunan bir holdingin boş olan ve ‘kule’ olarak bilinen binasının kiraladığını öne sürdü. Kiranın hayli yüksek olduğu ve personel başına metrekare hesabı üzerinden dolarla ödeme yapılacağı, toplantı salonu ve kullanılacak olan diğer bölümler için de benzer yöntemle kira ödeneceği iddia edildi.
Bu bağlamda;
1- Ziraat Bankası Genel Müdürlüğü hangi ihtiyaç veya zorunluluktan dolayı bir Holding binasına taşınıyor?
2- Türkiye’nin her yanında esnaf kepenk kapatırken, çiftçi tarlasını ekemezken, vatandaş derinleşen yoksulluk altında ezilirken, kamusal sorumlulukları olan bir bankanın kiralık mekân derdine düşmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?
3- Söz konusu binaya stopaj dâhil toplamda ne kadar kira bedeli ödenecektir? Kontrat ne kadar süre için düzenlenmiştir?
4- Bahse konu mekânın kirasının hayli yüksek olduğu ve personel başına metrekare hesabı üzerinden dolarla ödeme yapılacağı iddiası doğru mudur?
5- Yapımı yılan hikayesine dönen İstanbul Uluslararası Finans Merkezi (İFM) projesinin açılış tarihi ne zaman gerçekleşecektir?
6- İstanbul’un küresel bir finans merkezi olabileceği fikri Ziraat Bankasının kiraya çıkması nedeniyle boş bir hayale mi dönüşmüştür?
7- Bu kurumlardaki binlerce çalışana ailelerini bırakarak İstanbul’a taşınmaları baskısı yapıldığı, Çalışanlar ‘İstanbul’a gelmiyorsan ya istifa et ya da seni başka şehre sürerim.’ diye tehdit edildiği iddiası doğru mudur?