Cumhuriyet Halk Partisi Ankara Milletvekili ve Eczacı Gamze Taşcıer, Kadına Yönelik Şiddetin Sebeplerinin Araştırılması Komisyonu’nda sunum yapan Yükseköğretim Kurumu Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç’a, eczacıların yoğun tepki gösterdiği yeni açılan eczacılık fakültesinin hangi gerekçeyle açıldığını sordu. Bakanlık raporlarında dahi ihtiyacın üzerinde sayıda eczacı olduğu tespitinin varlığını hatırlatan Taşcıer, “Birileri istiyor diye hala market açar gibi eczacılık fakültesi açılıyor. YÖK Başkanı da soruma verdiği yanıtla bu konudaki plansızlığın boyutlarını dolaylı olarak açıklamış oldu. Eczacılar olarak bu plansızlığa artık yeter diyoruz, kabul etmiyoruz.” ifadelerini kullandı.

 

 

TAŞCIER: “BU FAKÜLTELERİ NEYE GÖRE AÇIYORSUNUZ?”

 

 

2 Haziran günü Resmi Gazete’de yayınlanan Cumhurbaşkanı Kararı’na göre Düzce Üniversitesi’nde kurulan Eczacılık Fakültesi’ne eczacılardan tepkiler sürüyor. Türk Eczacıları Birliği ve 54 Eczacı Odası’nın da “Nitelik Niceliğe Kurban Ediliyor” başlığıyla yayınladığı bildiriyle protesto ettiği yeni fakülte kararı, Meclis gündemine de taşındı. TBMM’de görüşmeleri süren Kadına Yönelik Şiddetin Sebeplerinin Araştırılması Komisyonu’nda sunum yapan Yükseköğretim Kurumu Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç’a, komisyonun eczacı milletvekili CHP’li Gamze Taşcıer “Plansız açılan her üniversite istihdam sorununu da beraberinde getiriyor. Bu okuldan mezun olan kişilerin istihdamla ilgili bir sorun yaşayacağını düşünüyor musunuz? Bu fakülteleri neye göre açıyorsunuz?” diye sordu. Soruyu yanıtlayan Saraç, “Düzce Üniversitesi’nde biz bölgesel kalkınma odaklı bir üniversiteler süreci başlattık, çok güzel gidiyor, misyon veriyoruz üniversitelere. Oraya tıbbi ve aromatik bitkiler dedik, orada bir ürün üretilmeye başlanıldı, o aşamaya başlanıldı, onun kadın rektörü geldi bize, dedi ki: ‘Hocam, bize eczacılık fakültesi lazım ki bizim bunu ilaca, ürüne dönüştürmemiz lazım yani AR-GE kısmı lazım, AR-GE lazım.’ Yoksa şuan bizim eczacılık fakültesi kontenjanlarına bakarsanız, arttığını… Yani bir yılda 20 artar, 50 artar ama bin arttığı, 500 arttığı, 400 arttığı, öyle bir dönem yok.” ifadelerini kullandı.

 

 

“BİZE KENDİLERİNİN İLETTİKLERİNİ KENDİLERİ BOZDULAR, KURALI KALDIRDIK”

 

 

İhtiyaç fazlası eczacılık fakültesi kurulduğu tartışmalarıyla ilgili sözlerini sürdüren Saraç, “Biz mesela -uzun müddet- eczacılıkla alakalı karar aldık, dedik ki, eczacılık fakültelerini göndermeyeceğiz, eczacılık fakültelerini istemiyoruz. Ama Meclisten bana telefon edildi, Zeliha Hoca buradaydı, ‘Hocam, eczacılık fakültesi kurmak için vekiller şey verdi, oy birliğiyle geçiyor.’ dedi. Ben de dedim ki: ‘Orada beyan edin, o zaman vekillerimiz taleplerini iletmişti şeye, ‘Tamam.’ demiştik ama bize kendilerinin ilettiklerini kendileri bozdukları için, biz bu kuralımızı bundan sonra kaldırıyoruz.’ Belki de hayırlı oldu, AR-GE’ye yönelik bir eczacılık fakültesini de kurmuş olduk.” dedi.

 

 

“BİRİLERİ İSTİYOR DİYE ECZACILARIN GELECEĞİ YOK SAYILIYOR”

 

 

YÖK Başkanı Saraç’ın açıklamalarıyla ilgili açıklama yapan Taşcıer, “Daha önce 8 eczacılık fakültesi varken, 21 yılda 48 yeni eczacılık fakültesi kuruldu. Burada obez bir büyüme var. Sağlık Bakanlığı Sağlıkta İnsan Kaynakları 2023 Vizyon Belgesine göre 2023 yılında eczacı ihtiyacı 32 bin 900 olacaktı. Ama bugün bu sayı daha şimdiden 41.552 zaten. Hala bu veriye rağmen market açar gibi eczacılık fakültesi açılıyor. YÖK Başkanı’nın rektörlerin ricası ve AKP’li milletvekillerinin teklifiyle eczacılık fakültelerinin kurulduğunu söylemesi, ülkeyi yönetenlerin nasıl bir plansızlık içerisinde olduğunu gösteriyor. Değil yıllar sonrasını, yarını dahi planlamaktan aciz bir iktidarla karşı karşıyayız. Bu durum hem mevcut eczacıları hem de gelecek genç meslektaşlarımızı kötü etkiliyor. Yarın ortaya çıkacak eczacıların istihdam sorununu iktidardakiler düşünmüyor. Eczacı akademisyeni yeterli olmayan, sadece bir tabeladan ve dört duvardan bozma eczacılık fakülteleri mesleğimize hakaret olduğu gibi halk sağlığı adına da yarar sağlamıyor. Birileri istiyor diye biz eczacıların geleceği yok sayılıyor. Mesleğimizin bu kadar değersizleştirilmesini kabul etmiyoruz.” dedi.