CHP Adana Milletvekili, Jeoloji Yüksek Mühendisi Dr. Müzeyyen Şevkin, yetersiz ve etkisiz havalandırma, yetersiz teknik personel gibi başlıca nedenlerden dolayı Amasra’da 41 yaşamın sona erdiğini kaydetti.

 

 

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili Dr. Müzeyyen Şevkin, madenlerde çalışan işçilerin kullandığı Oksijenli Ferdi Kurtarıcı (OFK) maskelerin yarım saatlik koruyucu süresinin yetersizliğine vurgu yaptı.
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Amasra Maden Faciası Araştırma Komisyonu’na katılan Jeoloji Yüksek Mühendisi CHP’li Dr. Müzeyyen Şevkin, Amasra’daki madencilerin naaşlarının 17 saat sonra çıkarıldığına işaret etti ve OFK’ların koruyucu süresinin yetersizliğine işaret etti.

 
Bilirkişi raporları ile CHP’nin açıkladığı raporların örtüştüğünü ve yetersiz ve etkisiz havalandırmanın ölümlerin temel nedeni olduğunu vurgulayan Dr. Şevkin, teknik personel yetersizliğinin yanı sıra işletmede yer altında farklı birimlerde yapılan tüm teknik işleri tek bir vardiya mühendisiyle denetlemenin ve yönetmenin yetersiz kaldığını belirtti.

 
“BÜTÜNLÜKLÜ VE HAVZA BAZLI MADENCİLİK YAPILMIYOR”

 
Sadece grizu patlamasının bu olaya yol açmayacağına dair ciddi önermeler olduğuna işaret eden Dr. Şevkin, “Yani göz göre göre bir maden faciası yaşandı” dedi.

 
20 yıldan bu yana plansız bir madencilik yapıldığını dile getiren Dr. Şevkin, AKP döneminde maden yasasının tam 15 kez, 27. Dönemde de tam 3 kez değiştirildiğini söyledi.

 
Redevans sistemi denilen böl-parçala-yönet sistemiyle kömür madenlerinin işletilmesinin sakıncasının defalarca farklı komisyonlarda gündeme getirildiğini dile getiren Dr. Şevkin, “Ne yazık ki önerilerimiz dikkate alınmadı. Kozlu’da yaşanan ve 8 madencimizin canına mal olan su basmasının bütünlüklü ve havza bazlı bir madenciliğin yapılmaması nedeniyle ve orada bulunan suyu öngörememekten kaynaklanmıştır” dedi.

 

 
“ALMANYA’DA, FRANSA’DA, İNGİLTERE’DE TEK BİR KİŞİNİN BURNU KANAMIYOR”

 

 
Bir kadının, bir ananın “Benim çocuğum yüzme bilmiyordu” çığlıklarıyla hafızalarda kalan Kozlu maden kazasının bütünlüklü ve havza bazlı bir madenciliğin, bir kömür madenciliğinin yapılmamasından kaynaklı olduğuna dikkat çeken Dr. Şevkin, “Sonuçta, Amasra’da 41 vatandaşımız öldü arkadaşlar, 41 vatandaşımız öldü. Neredeyse işçileri suçlayacak noktaya geliyoruz. 1950’den beri Almanya’da aynı teknolojiyle kömür madeni çıkarılırken 1973’ten beri Fransa’da, 1974’ten beri İngiltere’de bir tek madencinin burnu kanamazken bir tek biz de mi bu? Hiç bir şey bilmiyorsanız geçmişten ders alarak grizuyu ölçmek için bir kanarya da mı koyamadınız?” diye sordu.

 

 
HAVALANDIRMA SORUNU!

 
Amasra’da hayatını kaybeden 41 vatandaşın ailelerine yaptıkları taziye ziyaretlerinde, işçilerin kazadan önce mide bulantısı, baş ağrısı şikayetlerinin olduğuna vurgu yapan Dr. Şevkin, havalandırma sisteminin yenilenmesine dair ihalenin iptal edilip 90 gün sonraya bırakılmasına da tepki gösterdi. Dr. Şevkin, “Neden sürekli 90 gün. Bu kadar hayati önemdeki bir konuda neden ihale süresi uzatımı veriliyor?” sorusunu yöneltti. Ucuz iş gücüne dayalı yoğun bir üretim mekanizmasının ve kar hırsının ön planda olduğu, ‘Madeni çıkaralım da ne şekilde çıkarırsak çıkaralım’ mantığının güdüldüğünü belirten Dr. Şevkin, “Sayıştayın özellikle 300 metrelerin altına inildiğinde sıkıntı olacağını defalarca söylemiş olmasına rağmen ısrarla burada önlemin alınmamış olması, maden kazalarının önlenebilmesi için bilimin ve tekniğin gerektirdiği ölçüde hareket edilmemesi ve yatırımların yapılmamış olduğunu gösteriyor. Madenler ve iş güvenliği, iş sağlığı konuları işverenin vicdanına bırakılmayacak kadar önemlidir” diye konuştu.