CHP Adana Milletvekili Dr. Müzeyyen Şevkin, halkın enflasyon yükü altında ezildiğini, yoksul vatandaşların kredi kartı borçları ve icra takipleriyle baş başa bırakıldığını vurguladı.

 

 

 

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili Dr. Müzeyyen Şevkin, üç haneli sayılara doğru yükselme eğilimindeki enflasyon altında ezilen vatandaşların bankalara ve finansman kuruluşlarına olan borçlarının, kredi faizlerinde yaşanan artışa rağmen hızla büyümeye devam ettiğini kaydetti.

 
Bireylerin bankalara ve finansman şirketlerine olan, konut, taşıt, ihtiyaç ve kredi kartı borcunun, takiptekiler de dahil 24 -31 Aralık günleri arasında 8,8 milyar lira daha artarak, 1 trilyon 26 milyar liraya çıktığını bildiren Dr. Şevkin, bu borcun 24,9 milyar lirasının vadesinde ödenmediği için takibe alınan kredi ve kredi kartı borçlarından oluştuğunu vurguladı.

 

 

KREDİ KARTI BORCU ARTIYOR

 

 

Vatandaşların bankalar ve finansman şirketlerine olan borcunun 807,2 milyar lirasının konut, otomobil, ihtiyaç gibi bireysel kredilerden oluştuğunu, 210 milyar lirasının da kredi kartlarından kaynaklandığını ifade eden Dr. Şevkin, son hafta tüketici kredilerinde 2,6 milyar liralık, kredi kartı borçlarında ise 6,1 milyar liralık artış yaşandığını ifade etti.
CHP Grup Danışmanlığı’nın hazırladığı ekonomik göstergeleri paylaşan Dr. Şevkin, Vatandaşın borçlarında 2021 yılının tümünde ise 108,1 milyar lirası tüketici kredilerinden, 65,2 milyar lirası da kredi kartlarından olmak üzere toplam 173,2 milyar liralık artış yaşandığını ifade etti.

 

 

TAKİPTEKİ BORÇ

 

 

Vatandaşların vadesinde ödeyemediği için bankalar tarafından icraya verilen takipteki borçlarının da 19 milyar lirası tüketici kredilerinden, 6 milyar lirası da kredi kartlarından olmak üzere toplam 25 milyar lira düzeyinde bulunduğunu dile getiren Dr. Şevkin, “Bankaların takipteki bu borçlarını düşük bir bedel karşılığında varlık yönetim şirketlerine satıyor olmaları bu rakamı olduğundan daha düşük gösteriyor. Bu arada bankaların vatandaştan zamanında tahsil edemedikleri için takibe aldıkları ancak daha sonra da varlık yönetim şirketlerine sattıkları alacaklarından kaynaklanan vatandaşın borcu da Eylül 2021 sonu itibariyle 30,7 milyar lira olarak açıklandı. Buna göre bankalar ve varlık yönetim şirketleri tarafından icra yoluyla vatandaştan tahsil etmeye çalıştıkları alacak miktarı 55 milyar lirayı geçiyor” dedi.

 

 

TOPLAM BORÇ

 

 

 

Vatandaşların taksitli konut alımları nedeniyle Toplu Konut İdaresine (TOKİ) olan borçlarının ise 27 milyar lira düzeyinde bulunduğunu vurgulayan Dr. Şevkin, “Böylece vatandaşların, bankalara, finansman şirketlerine, varlık yönetim şirketlerine ve TOKİ’ye olan (tahsili gecikmiş borçlar da dahil) toplam borcu 1 trilyon 83milyar lira düzeyinde seyrediyor” dedi.

 

 

ENFLASYON TAHTINA YENİDEN OTURDU

 

 

İktidarın akıl ve bilim dışı ekonomi politikası yüzünden son 2017 yılından bu yana çift haneli oranlarda seyreden enflasyonun 2021 yılında yüzde 36,08’le 2001 krizinden sonraki dönemin en yüksek noktasına yükseldiğini, AKP’nin 2002 yılında iktidarı yüzde 29,75 oranında yıllık enflasyonla devraldığını hatırlatan Dr. Şevkin, “Türkiye yeniden yıllarca sürecek bir yüksek enflasyon dönemine girdi. Sadece aralık ayında yüzde 13,58’le yüzlerce ülkenin yıllık enflasyonundan daha yüksek bir aylık enflasyon yaşanırken, bu yüksek seyrin bu yıl başta ocak ayı olmak üzere izleyen aylarda da devam edeceği tahmin ediliyor. Yıllık enflasyonun ocak ayı sonunda yüzde 40’ın şubatta yüzde 50’nin üzerine yükseleceği ve tahmin ediliyor” diye konuştu.

 

 

DÜNYA SIRALAMASI

 

 

2021 yılında sadece Venezuella, Sudan, Lübnan, Suriye, Surinam, Zimbabve ve Arjantin’de enflasyonun Türkiye’nin üzerinde yer aldığını, geri kalan 176 ülkenin enflasyonunun Türkiye’nin altında kaldığını hatırlatan Dr. Şevkin, “Hatta 168 ülkenin bir yıllık enflasyonu Türkiye’de sadece Aralık ayındaki aylık enflasyonun altında kaldı” dedi.

 

 

 

GIDA FİYATLARI

 

 

Türkiye’deki yüksek enflasyonun en fazla yoksul kesimleri olumsuz etkilediğini, yoksulların neredeyse tüm gelirlerini ayırmak zorunda kaldıkları gıda fiyatlarında yıllık yüzde 43,8 oranında artış yaşandığını söyleyen Dr. Şevkin, “İktidarın bütün dünyada gıda fiyatlarının arttığını ileri sürerek, bu enflasyonu “makul” gösterme çabasına rağmen, sadece Venezuella, Lübnan, Surinam, Zimbabve ve Arjantin’de gıda fiyatları Türkiye’den yüksek artış kaydetti. Dünyanın geri kalanında gıda fiyatlarındaki artış Türkiye’nin altında kaldı” diye konuştu.

 

 

 

 

 

Ulusal Yargı Ağı (UYAP) üzerinden alınan verilere göre bu yılın ilk haftasında icra ve iflas dairelerine toplam 203 bin yeni dosya geldiğini, 181 bin dosyanın ise sonuçlandırıldığını kaydeden Dr. Şevkin, “İcra dairelerinde derdest bulunan dosya sayısı yılın ilk haftasında 21 bin adet artarak 7 Ocak itibariyle 22 milyon 593 bin adet oldu” dedi.