CHP’li Şeker: CHP, sağ partilerin kendini hapsettiği alandan kurtarmalı!

CHP’li Şeker: CHP, sağ partilerin kendini hapsettiği alandan kurtarmalı!
20 Temmuz 2023 10:08

Kongre ve tüzük sürecine dair çalışmaların devam ettiği CHP’de, ‘değişim’ çağrılarının nasıl karşılık bulacağı da belirsizliğini koruyor. Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun bu taleplere karşı argümanı ise yenilenme.

 

Fotoğraf: ANKA

 

CHP Sol Kanat Hareketi, 6 Temmuz 2023 Perşembe akşamı 2023 yılı Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili seçimlerine ilişkin değerlendirmelerini ve geleceğe ilişkin görüşlerini iletmek üzere Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ile görüştü.
Demokratik Kongre ve Kurultay Süreçleri, Çağdaş Bir Tüzük ve Program İhtiyacını dile getiren Sol Kanat Hareketi, 2024 Yerel seçimlere giderken yeni bir örgütlenme gerekliliğinin altını çiziyor.

 

26. ve 27. Dönem Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul milletvekilli ve CHP’de ‘’Gelecek İçin Sol Kanat” ekibinde yer alan Ali Şeker, Gazete Duvar’dan Didem Mercan’a konuştu.

 

 

‘CHP, SAĞ PARTİLERİN KENDİNİ HAPSETTİĞİ ALANDAN KURTARMALI’
Seçim sonrası değişim seslerinin CHP içinde yükseldiğini görüyoruz. Ekrem İmamoğlu’nun değişim manifestosu, Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan’ın yürüyüşü…Yerel seçimlere giderken değişim taleplerinin CHP içinde karşılık bulacağını düşünüyor musunuz? CHP’de ”değişim” nasıl olmalı? Nereden başlamalı?

CHP’de değişim kişilerin değişiminden ziyade ilkelerin ve siyasi yönün değişimi ile ilgili bir değişim olmalı. CHP, merkez sağ ve sağ partilerin kendini hapsettiği alandan kurtulmalı. Türkiye’nin gerçek sorunlarına çözüm olacak bir sosyal demokrat ve sol bir politikayı hayata geçirmeli ve kendi dışındaki solla da çok açık ittifaklar kurmalı. Bunu utangaç bir tavırla değil açık bir şekilde yapmalı. İktidarın her türlü manipülasyon ve kirli propagandasını boşa çıkartmalı, iktidarın istediği gibi davranmaya yönelik yaptıkları propagandaları sürekli boşa çıkartmalı. Çünkü CHP bu ülkeyi kuran partidir. Temel değerleri ve ilkeleri ile Türkiye’nin sorunlarına çözüm bulacak tek partidir. Bunun için hiçbir utangaç tavır göstermeden Türkiye’nin ihtiyacına cevap verecek o politikaları hayata geçilmelidir.

 

 

‘DAHA ÖNCE DE FEYZİOĞLU VE SARIGÜL DAYATILMIŞTI’
Kılıçdaroğlu her ne kadar ‘değişimin önünü açacağım’ dese de genel başkanlığı bırakacağına dair güçlü sinyaller gelmiyor. Kaldı ki gündemdeki değişim tartışmaları değerlendirirken kendisi, ‘yenilenme’ kavramını öne çıkardı. Kılıçdaroğlu’nun bu sözlerinden neyi anlamalıyız? Kılıçdaroğlu değişim taleplerine direnebilir mi, direnmeli mi?

Daha önce değişim talepleri doğrultusunda Metin Fevzioğlu dayatıldı. Ondan önce Mustafa Sarıgül dayatılmıştı. Birçok isim CHP’nin önüne kondu. Mesele kişilerin değişimi değil. Gerçekten tüzük, program ve ilkeler doğrultusunda bir yenilenmeye ihtiyaç var. Bunun sonrasında da mutlaka genel başkan değişimi de gelecektir ama tek başına genel başkan değişimiyle gerçekten olması gereken değişimleri ertelemek amaca hizmet etmeyecektir. Doğru kadroların, doğru sözleri söylemesi gerekiyor. Doğru politikaların uygulanması gerekiyor. Bu kadar yıpranmış kadroların hemen muhalefete geçip, düne kadar genel başkanın bütün yanlış politikalarında yanında duran, hatta ona uyan politikaları dayatan kişilerin ‘’bir başkası ile biz devam edelim’’ noktasındaki yaklaşımı da kabul edilemez buluyorum. Yani özetle değişim sadece genel başkan değişimine sıkıştırılamayacak bir şeydir. Bir başkalaşmaya gitmeli parti. Öz değerlerini öz kadrolarını korumalı. Bir parti öz değerleri, öz evlatları, öz kadroları ve kendi ilkeleri ile ileriye gidebilir, başarıyı yakalayabilir.