CHP’li Sarıbal: Çiftçi buğdayını ot diye satıyor!

CHP’li Sarıbal: Çiftçi buğdayını ot diye satıyor!
19 Mayıs 2022 10:54

CHP Bursa Milletvekili ve PM Üyesi Orhan Sarıbal, buğdaydaki fiyat belirsizliği nedeniyle çiftçilerin buğdayını ot olarak biçip sattığını, yerine ikinci bir ürün ekmeye başladığını söyledi.

 

 

Sarıbal, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında Bursa Karacabey’de yaptığı saha çalışmasına ilişkin bilgi verdi. Karacabey’in Türkiye’nin en önemli tarımsal üretim havzalarından olduğunu hatırlatan Sarıbal, ağırlıklı olarak da sebze ve meyve üretimi yapıldığını söyledi. “Yıllık ortalama 230 bin dönüm buğday ekilir Karacabey’de. Bunun 2-3 bin dönümlük kısmı bu aylarda yem bitkisi için biçilir yerine başka ürün ekilir” diyen Sarıbal, bu yıl bunun değiştiğini söyledi. Sarıbal, şöyle devam etti:

 

 

Buğday yem yapıldı

 

 

“Bu yıl başka bir şeyle karşılaştık. Bu 230 bin dönüm olarak tahmin ettiğimiz buğday ekiminin yaklaşık 30 bin dekarı biçiliyor. ‘Neden?’ diye sorduk. Bir kısmı ikinci ürün ekeceğini söyledi. Ama büyük kısmı ‘param yok, paraya ihtiyacım var. Buğdayı bekleyecek gücüm yok. Acilen yeşil ot olarak biçip satıyorum’ diyor. Bir kısmı da ‘buğdayımı kaça satacağımı bilmiyorum. Ama mısırda, domateste sözleşmeli tarımdan dolayı fiyat belli. Buğdayı kaça satacağımız belli değil. O yüzden yeşil olarak biçip satıyorum, yerine başka bir şey ekerek kendimi garantiye almaya çalışıyorum’ diyor. Yani buğday fiyatlarının açıklanmaması Karacabey’de buğday alanlarının boşaltılmasına, dane buğday yerine ot olarak, kaba yem olarak satılmasına neden oluyor. Oysa bu ülke şu anda buğdaya muhtaç. Şu anda buğday için çaba sarf ediyoruz. Yetkililere, ilgililere duyurulur.”

 

 

Karacabey halkının nefesi kesiliyor

 

 

Sarıbal, Karacabey kamuoyunun tepki gösterdiği bir başka olayı da “Karacabey halkının nefesi kesiliyor” diyerek anlattı. Şehrin ortasında yer alan ve pazar yeri olarak kullanılan alanın AKP’li Karacabey Belediyesi tarafından ticaret merkezi yapılmak istendiğini aktaran Sarıbal, “Kentin merkezinde tek kalmış yer olan, aynı zamanda deprem ve benzeri felaketlerde insanların toplanma alanı olarak ayrılan, tarım fuarlarının yapıldığı, pazarların kurulduğu ve pazarların olmadığı zamanlarda da otopark olarak kullanılan yer yıkılmak isteniyor. Belediye Başkanı ısrarla burayı yıkıp burayı ticaret merkezi yapmak istiyor. Yani bir kentin kültürünü yok etmek istiyor. Ne uğruna? Rant uğruna. Biliyoruz, o pazar yerini oradan kaldıracak, oraya çok katlı bir bina dikecek. Oradan yapanlar kim ise rantını alacak. Kaybeden Karacabey halkı olacak, pazarcılar olacak. En önemlisi Karacabey’in merkezinde afet durumlarında bir toplanma yeri olan alan yok edilecek” diye konuştu.

 

 

Karacabey’e yazık ediyorlar

 

 

Karacabey halkının ve pazar esnafının ihalenin iptali için mücadele etmeye devam ettiğini belirten Sarıbal, “İhale yapıldı. İhalenin iptali için dava açtılar. Her türlü çaba var. Ama ne yazık ki iktidarın tekelinde olan yargı, halktan yana değil yerel ve genel iktidardan yana tutum sergilemekte. Karacabey’e yazık ediyorlar. Karacabey Pazar yeri Karacabey halkınındır” dedi.

“Karacabey Belediyesinin nasıl rant devşirdiğini bir başka örnekle de anlatmak isterim” diyen Sarıbal, şöyle devam etti:

 

 

Köyün merasını sattı

 

 

“Hürriyet mahallesi. Geçmişte Bulgaristan’dan gelip o zaman köy olan Hürriyet Mahallesine yerleşen vatandaşlar kendi paralarıyla yerler aldılar. Aldıkları yerlerin bir kısmını ise otlakıye olarak ayırdılar. Halkın kendi parasıyla aldığı ve otlakıye olarak ayrılan yer Büyükşehir Belediye Yasasıyla, önce Büyükşehir Belediyesine oradan da Karacabey Belediyesine geçti. Karacabey o otlakıyenin 250 dekarını sattı. Belgeleri, tapuları var. Zamanında ‘miras konusu olmasın, burada hayvanlarımız otlasın, köy halkı burayı kullansın’ diye aldıkları yeri Belediye sattı. AKP’li Belediye oradan da bir gelir elde etmek adına halka, kamuya ait yeri sattı. Karacabey halkı ve Karacabey bunları hakketmiyor”

 

Çalınan trafolar

 

 

Sarıbal, basın toplantısında, son günlerde hızla yayılan ilginç bir hırsızlık olayını da aktardı. Osmangazi’deki Armutköy, Çeltikköy, Çukurca, Dereçavuş, Mutlular, Soğanlı, Yeniceabat köylerini kapsayan Osmangazi Sulama Kooperatifini ziyaret ettiğini söyleyen Sarıbal, Kooperatif yönetiminin artan elektrik parasının yanında yaşadıkları hırsızlık olayından yakındığını belirtti. Çiftçilerin sulamada kullandıkları trafoların parçalanarak içindeki kabloların, sulama borularının, sulama pompaj kablolarının çalındığını ve bu hırsızlık olaylarının önüne geçilemediğini belirten Sarıbal, “Çiftçi Mallarını Koruma Kanunu var. Daha önce köyler vardı, köy muhtarlıklarına bağlıydı, Büyükşehir Yasası gelince belediyelere geçti. Belediye ile birlikte Belediye Meclis Üyelerinin de birlikte götürdüğü bir iş. Çiftçi Mallarını Koruma Kanunu derhal değişmeli. Büyükşehir buralara personel atamalı. Gece gündüz denedim yapılmalı” dedi.

 

 

Atatürk’ün ismini siliyorlar

 

 

Meclisteki açıklamasına 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nı kutlayarak başlayan Sarıbal, Atatürk Hava Limanın yıkılmak istenmesine tepki gösterdi.

Bursa’daki Atatürk Stadının “millet bahçesi yapılma” bahanesi ile yıkıldığını hatırlatan Sarıbal, Yalova’da bulunan Atatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü’ne ait 200 dekarlık bir alanın da yine millet bahçesi yapılmak bahanesi ile el konulduğunu söyledi. Sarıbal, “İstanbul Atatürk Havaalanı, Bursa Atatürk Stadyumu ve Yalova Atatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü. Elbette bunların tesadüf olmadığını iktidar çok iyi bilmektedir. Nasıl Laik, Demokratik, Sosyal Hukuk Devletini içeren Cumhuriyetin ve onun kazanımlarını adeta talan ve tasfiye etme çabasında iseler burada da Atatürk ismini her yerden silmek için her şeyi yapıyorlar. Niyet belli. Niyet kötü. Niyet kötü olunca iyilik çıkmaz oradan. Elinizi çekin. Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları olmasa bugün yaşam biçiminizden tutun yaşamınıza dair birçok şeyin elinizde olamayacağını çok iyi biliyorsunuz” diye konuştu.