CHP’li Şahin: Cemaat yurtları can yakmaya devam ediyor!

CHP’li Şahin: Cemaat yurtları can yakmaya devam ediyor!
13 Ocak 2022 15:00

CHP Hatay Milletvekili Suzan Şahin, üniversite öğrencisi Enes Kara’nın kaldığı cemaat yurdunda yaşadığı baskılar nedeniyle yaşamını son vermesinin ardından, istismar, intihar, taciz, cinayet ve baskı ile sürekli gündeme gelen ve AKP hükümetleri döneminde sayıları artan cemaat ve tarikat yurtlarını meclis gündemine taşıdı.

 

 

 

Cumhuriyet Halk Partisi Hatay Milletvekili ve Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Üyesi Av.Suzan Şahin, üniversite öğrencisi Enes Kara’nın kaldığı Nur cemaatine ait olduğu söylenen bir yurtta yaşadığı baskılar nedeniyle yaşamını son vermesinin ardından, istismar, intihar, taciz, cinayet ve baskı ile sürekli gündeme gelen ve AKP hükümetleri döneminde sayıları artan cemaat ve tarikat yurtlarını TBMM gündemine taşıdı. Dindar ve kindar nesiller yetiştirmeyi amaçlayan iktidarı sert bir dille eleştiren Şahin, hükümetin politikalarının gençleri tacize, tecavüze, istismara, intihara, umutsuzluğa sürüklediğini söyledi.

 

 
Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi 2. sınıf öğrencisi 20 yaşındaki Enes Kara’nın 11 Ocak 2022 tarihinde kaldığı yurtta yaşadığı baskılar ve gelecek kaygısından dolayı ihtihar etmesi üzerine tekrar gündeme gelen tarikat ve cemaat faaliyetlerine tepkiler yükselirken bir tepki de CHP’den geldi. Konuyu meclis gündemine taşıyan Suzan Şahin, ‘‘AKP hükümetleri döneminde sayıları artan cemaat ve tarikat yurtları istismar, intihar, taciz, baskı ile sürekli gündeme gelmiş, Karaman’da Ensar Vakfı’na bağlı yurtta 45 çocuğun tecavüze uğraması ve Aladağ’daki cemaat yurdunda çıkan yangında 11 öğrencinin yaşamını yitirmesi yaşanan en acı örnekleri oluşturmuştur. Bu yurtlarda yaşanan baskıların son örneği de Elazığ’da yaşanmıştır. Hatay’ın Payas ilçesinden hemşehrimiz olan, Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi 2. sınıf öğrencisi 20 yaşındaki Enes Kara kardeşimiz, 11 Ocak 2022 tarihinde kaldığı yurtta yaşadığı baskılar ve gelecek kaygısından dolayı “yaşama sevincimi alıyor, özgür hissetmiyorum” diyerek maalesef hayatına son verdi. Elazığ’da bir binanın 7’inci katından atlayarak intihar eden Kara, olaydan önce çektiği videoda kaldığı Nur cemaatine ait yurtta baskılara maruz kaldığını ve psikolojik olarak yorulduğunu belirterek “Hiç kalmak istememe rağmen ve bunu aileme defalarca söylemiş olmama rağmen yurtta kalmaya devam ediyorum. Defalarca söyledim ama beni burada kalmaya zorladılar. 3 saat gibi bir şey kalıyor ve kalan zamanda adam akıllı ders de çalışamıyorum. Çünkü psikolojik olarak yorgun oluyorum. Özgür hissetmiyorum kendimi. 24 saatten kendime ayırabildiğim 3 saat falan.” diyerek yürekleri dağlayarak yaşamına son verdi. Kendileri saraylarda yaşayıp çocukları jetlerle, son model arabalarla gezen, uyuşturucu partileri ve lüks hayatlarıyla gündeme gelenler bu ülkenin geleceği evlatlarımızı tacize, tecavüze, istismara, intihara, umutsuzluğa sürüklüyor.’’ dedi.

 

 

 

‘GENÇLER BARINMA SORUNU İLE TARİKAT VE CEMAATLERİN KUCAĞINA SÜRÜKLENİYOR’

 

 

 

Türkiye’de eğitim sisteminin en önemli sorunlarından birisisinin barınma sorununu söyleyen Şahin, öğrencilerin “barınamıyoruz” eylemleri ile gösterdiği tepkiler yanında resmi verilerle de bu açığın görüldüğünü, muhalefet olarak defalarca gündeme getirmelerine rağmen gençlerin tarikat ve cemaat yurtlarına AKP hükümeti tarafından bilinçli olarak yönlendirildiğini iddia etti. Her şehire bir üniversite politikası nedeniyle sayıları hızla artan üniversitelerin, barınma sorununu daha da artırdığını, devlet yurtlarının kapasitelerinin yetersiz oluşu nedeniyle bu yurtlara yerleşemeyen öğrencilerin, yüksek ev kiraları ve pahalı özel yurtlar nedeniyle büyük sorun yaşadığının altını çizen CHP’li Şahin, ‘‘Türkiye’de 8 milyon 240 bin 997 üniversite öğrencisi kapasitesi 696 bin 966’da kalan devlet yurtlarında yer bulamamaktadır. Devlet yurtlarının toplam kapasitesinin üniversite öğrenci sayısına oranının yüzde 8,2, öğrenci sayısının devlet yurdu kapasitesine oranının yüzde 20 olarak kaldığı ülkemizde öğrenciler barınma konusunda büyük sorun yaşamaktadırlar. Hayalleri olan üniversitelere yerleşen öğrenciler barınma sorunlarını devlet yurtları ile çözemediği için cemaat ve tarikat yurtlarına mecbur kalmaktadır. Türkiye’de bulunan 4 bin 406 özel yurdun 3 bin 331’i de vakıf ve derneklere ait bulunmaktadır.’’ dedi.

 

 

 

 

TBMM Başkanlığına verdiği önerge sonrası açıklamalarda bulunan CHP Hatay Milletvekili ve Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Üyesi Av.Suzan Şahin açıklamasında, ‘‘Yükseköğretimin yanı sıra ortaöğretim ve ortaokul kademelerinde de yaşanan barınma sorunu, köy okullarının ve yatılı okulların kapatılması sonucunda daha da can yakıcı hale gelmiştir. AKP Hükümetleri döneminde 20 bin köy okulunun kapatılmış, 235 yatılı okulun eğitim faaliyetlerinin sonlandırılmış, 2002’de 521 olan yatılı ilköğretim bölge okulu sayısı, 2021 yılında 286’ya düşmüştür. Bu okulların öğrenci sayısı 278 bin 448’den 57 bin 50’ye gerilemiş, yatılı okulların sayısındaki düşüş oranı yüzde 40,1, öğrenci sayısındaki düşüş oranı da yüzde 79,51’e ulaşmıştır. Bununla birlikte AKP hükümetleri döneminde AKP’li belediyeler eliyle de desteklenmiş, sadece İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin AKP döneminde dernek ve vakıflara 852 milyon TL aktarılmıştır. Yerel yönetimlerin desteklerinin yanında AKP hükümetleri tarafından yapılan desteklemelerle de tarikat ve cemaat yurtlarının da önünü açan düzenlemeler hayata geçirilmiştir. 7 Nisan 2012 tarihine kadar kuran kurslarının denetiminden sorumlu kurum Milli Eğitim Bakanlığı iken söz konusu tarihte Diyanet İşleri Başkanlığı Kur’an Eğitim ve Öğrenimine Yönelik Kurslar ile Öğrenci Yurt ve Pansiyonları Yönetmeliği’nde yapılan değişiklikle Milli Eğitim Bakanlığı’nın denetim yetkisinin sonlandırılması, Türk Ceza Kanununun 263’üncü maddesinin yürürlükten kaldırılmasıyla, kanuna aykırı eğitim kurumu açan, çalıştıran ve bu merkezlerde çalışanların 6 aydan 3 yıla kadar hapisle cezalandırılması uygulamasına son verilmesi, Kasım 2017’de yayımlanan Vergi Muafiyeti Tanınan Vakıf Ve Kamu Yararına Çalışan Derneklere Ait Yükseköğrenim Yurtlarında Barınan Öğrencilere Yapılacak Beslenme Ve Barınma Yardımına Dair Yönetmelik ile vergi muafiyeti tanınan vakıf ve kamu yararına çalışan derneklere ait yurtlarda kalan öğrencilere, “Barınma ve beslenme” yardımı yapılmasının sağlanması yapılan düzenlemelerden sadece bir kaçıdır.’’ ifadelerini kullandı.

 

 

‘DİNDAR VE KİNDAR NESİL GAYESİ GENÇLİĞİ YOK EDİYOR’

 

 

AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2012 yılında, partisinin gençlik teşkilatının kongresine verdiği “Dininin, dilinin ve kininin davacısı bir gençlik” yetiştireceğiz mesajını hatırlatan Suzan Şahin, AKP’nin dindar ve kindar nesiller yaratacağız’ itirafını hayata geçirip, gençlerin bilinç olarak istismar, intihar, taciz, cinayet ve baskı ile sürekli gündeme gelen ve AKP hükümetleri döneminde sayıları artan cemaat ve tarikat yurtlarına yönlendirdiğini söyledi. Sosyal devletin gerekliliklerinden birisi olarak kamusal ve ücretsiz yurt sağlamanın devletin görev ve sorumluluğu olduğunun altını çizen Hatay Milletvekili Şahin, kamusal bir barınma programının olmamasının özellikle yoksul ailelerin çocuklarını cemaat ve tarikatların yurtlarına gitmeye mecbur bıraktığını ve bu yurtlarda yaşanan olaylar neticesinde denetimsizliğin kamuoyunda büyük endişe yarattığını belirterek ‘‘Payaslı hemşehrim olan geç evladımız Enes Kara, “Bu ülke yaşama sevincimi alıyor, özgür hissetmiyorum, gelecek kaygılarım var.” diyerek yaşamına son verdi. Hepimizi isyan ettiren bu ölüm, baskılar ve gelecek kaygısı ile gençlerimizin yaşadıkları sıkıntıları gözler önüne seriyor. Tarikat ve cemaat yurtlarındaki rezillikleri; tacizi, tecavüzü, cinayeti gördük. Görmeye de maalesef devam ediyoruz. Hiçbir gencimiz Enes Kara gibi cemaat/tarikat/vakıf yurtlarına mahkum olmamalı, kendisini risk altında hissederek umutsuzluğa kapılmamalı. Bir evladımızı daha tarikat ve cemaatlerin denetimsiz yurtlarında kaybetmeye tahammülümüz yok! Enesleri CHP iktidarında kurtaracak, nefes alabilecekleri özgürlüklerine kavuşturacağız. Bir daha hiçbir Enes çaresizliği tatmasın, karanlıkta kalmasın diye iktidarımızın ilk yılında TOKİ yeterli yurtları inşa edecek. Yaşadıklarımız tesadüf değil! Özgür yaşamak her gencimizin hakkıdır ve Enes’in vebali ‘dindar ve kindar nesiller yaratacağız’ diyenlerin boynunadır!’’ dedi.

 

 

CHP Hatay Milletvekili Suzan Şahin meclise sunduğu önergesinde Milli Eğitim Bakanı ile Gençlik ve Spor Bakanından şu sorulara cevap istedi;

 

 

1. Cemaat, tarikat ve vakıf yurtlarında yaşananlara ilişkin kapsamlı bir soruşturma yapılacak mıdır?
2. Cemaat, tarikat ve vakıf yurtlarına 2002-2021 yılları arasında verilen destek ne kadardır? Söz konusu yurtlara sağlanan destekler neden devlet yurtlarının kapasitesinin arttırılması, yeni devlet yurtlarının açılması için kullanılmıyor?
3. 2002-2021 yılları arasında vakıf ve derneklere ait yurt sayısı nedir? Bu yurtların kaçı kayıt dışı faaliyet göstermektedir? Kaçı hakkında inceleme ve soruşturma yapılmıştır? İnceleme ve soruşturma açılan var ise bunlar için hangi işlemler yapılmıştır, kaçı kapatılmıştır?
4. Vakıf ve derneklerle yapılan protokoller iptal edilecek midir?
5. Sosyal Etkinlikler Yönetmeliği’nin gözden geçirilerek vakıf ve derneklere verilen teşviklerin yeniden düzenlenmesi söz konusu olacak mıdır?
6. Öğrenciler için tehlikelere davetiye çıkaran cemaat ve tarikatlara bağlı vakıf ve dernek yurtlarının önüne geçilebilmesi için ne yapılması düşünülüyor?
7. Öğrencilerin yurt ihtiyacının devlet tarafından giderilmesi konusunda bir çalışmanız var mıdır?
8. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından vakıf ve derneklere bağlı yurtlar ne kadar sıklıkla denetlenmektedir? Söz konusu yurtlara sıkı bir denetim yapılıyor mu?
9. Milli Eğitim Bakanlığı teftiş sisteminde yeni ve daha etkin düzenlemeler yapılması düşünülüyor mu?
10. Sosyal etkinlikler yönetmeliği tedbirleri de kapsayacak şekilde yeniden gözden geçirilecek mi?