CHP’li Koç: Eğitim sistemindeki karartma, Türkiye’de ulusal güvenlik sorunu oluşturacaktır

CHP’li Koç: Eğitim sistemindeki karartma, Türkiye’de ulusal güvenlik sorunu oluşturacaktır
19 Eylül 2013 13:18

CHP Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç, basın toplantısı düzenledi.

 

Haluk Koç, “Eğitim sistemindeki bu karartma, bu çağdışılaşma Türkiye’de yakın dönemde ciddi bir ulusal güvenlik sorunu oluşturacaktır. Okullarında küçücük, körpecik beyinlere öldürmek, kurşunlamak, cihada gitmek gibi bir takım öğretilerle girilirse bunun sonu nereye varır, bunu bu ülkedeki herkesin sağlıklı bir şekilde değerlendirmesi gerekiyor” dedi.

 

TOPLUMUN YA DA SİYASET GRUPLARININ PAYLAŞTIĞI BİR PAKET YOK

 

Haluk Koç, “Gündem oluştu, bunların başında ekonomi ile ilgili gelişmeler, dış politika ile ilgili gelişmeler, Türkiye’de bir süredir tedahülde tutulan demokratikleşme paketiyle ilgili varsayımlara dayalı değerlendirmeler; çünkü objektif bir veri yok. Bir teklif yok. Ortaya konulan toplumun ya da siyaset gruplarının paylaştığı bir paket yok. Yine toplumsal olaylarla ilgili son değerlendirmeler dikkate alındı. Biliyorsunuz anayasa tartışmaları devam ediyor” dedi.

 

 

 

TÜRKİYE EĞİTİM ALANINDA ÇOK CİDDİ BİR KARANLIĞA SÜRÜKLENİR DURUMDA

 

Haluk Koç, “11 yıl oldu iktidar değişikliği yaşanalı ve bu 11 yılda 5 tane bakan değişti. 5’i de iddialı söylemlerle göreve geldiler. Her biri kendi penceresinden bir takım reformlar gerçekleştirdiğini ifade etti. Fakat sonuca baktığınız zaman Türkiye eğitim alanında çok ciddi bir karanlığa sürüklenir durumda. 4+4+4 uygulamasının getirdiği ilk yıl sonuçları: SBS (Seviye Belirleme Sınavı) sonucunda, normal liselerinde kapanmasıyla 2 yüz bine yakın öğrencinin Anadolu ve Fen Liseleri dışında zorunlu olarak, başta İmam hHtipler olmak üzere meslek liselerine yönlendirilmesi” diye konuştu.

 

HİÇ KİMSE İNANÇLARIMIZIN ÖĞRETİLMESİNE KARŞI DEĞİL

 

Haluk Koç, “Öğretmen açıkları çeşitli dallarda, daha çok pozitif bilim dallarında. Matematik, Biyoloji, Fen, Fizik, Kimya gibi dallardaki öğretmen açıkları, bütün bunlara baktığımız zaman Milli Eğitim Bakanlığı’nın son dönemdeki uygulamalarının Türkiye’yi geleceği bakımından bir bağnazlığa ve bu bağnazlığın ipoteğine soktuğu ne yazık ki görülüyor. Yani AKP iktidarı gelecek kuşakları Türkiye’nin kuruluş ülkülerine yabancı, belli noktalarda kodlanmış, pozitif bilimlere uzak, sorgulayan değil kendisine verilenle yetinen, biat eden ve radikal görüşlerin kolay şartlandırılacağı bir kuşak olarak yetiştirmeye çalışıyor. Başbakan ‘kindar ve dindar’ gençlik olarak açıkladı. Bunun açılımı bu. Hiç kimse inançlarımızın öğretilmesine karşı değil, hemen her şeyden demagoji çıkarma alışkanlıkları olduğu için söylüyorum. Hiç kimse buna karşı değil, ama siz çağdaş bir eğitim sistemini bir karanlığa dönüştüren, bir bağnazlığa dönüştüren sistemin taşlarını döşerseniz gelecek kuşaklar çok daha farklı boyutlarda demin söylediğim ilkelerden, ülkülerden uzak, farklı yerlerin militanı olma yönünde bir kuşak olarak yol alacaktır. Bu durum Türkiye’nin geleceği açısından bir felakettir” dedi.

 

 

EĞİTİM SİSTEMİNDEKİ KARARTMA, TÜRKİYE’DE ULUSAL GÜVENLİK SORUNU OLUŞTURACAKTIR

 

Haluk Koç, “Demokrasilerde bir iktidar orta vadede yönettiği ülkenin geleceğini, kendi saplantılarına, kendi ideolojik koşullanmalarına göre bir eğitim sistemini uygular ise o ülkenin demokrasiyle yönetildiğine inanmak gerçekten zorlaşır. Bir toplum mühendisliği uygulanıyor savı her zaman geçerlilik kazanır. Eğitim sistemindeki bu karartma, bu çağdışılaşma Türkiye’de yakın dönemde ciddi bir ulusal güvenlik sorunu oluşturacaktır. Okullarında küçücük, körpecik beyinlere öldürmek, kurşunlamak, cihada gitmek gibi bir takım öğretilerle girilirse bunun sonu nereye varır, bunu bu ülkedeki herkesin sağlıklı bir şekilde değerlendirmesi gerekiyor. Milli Eğitim Bakanı Hikmet Yar’ın adına yazılmış şiirlerin bulunduğu, demin söylediğim öğeleri barındıran şiirlerin yer aldığı kitapları öğrencilere dağıtıyorlar. Dağıtacak tabi çünkü başbakan, hükümetin başı o kişinin dizinin dibinde oturarak feyz aldı ve bu fotoğraflar Türkiye’de elden ele dolaştı biliyorsunuz. Nabi Avcı çok ağır bir sorumluluk içerisinde. Öyle tonton görünüş, babacan tavırlar yetmiyor. Millet önünde, tarihin önünde ağır bir vebal altında sayın bakan. İçinde bir panik yaşayabilir. Bir duygu karmaşasına girebilir. Ne yapalım komisyon başkanlığından, milli eğitim bakanlığına geçebilmem için 4+4+4’ün komisyonda oldu bittiye getirilmesini sağladım. Bunun ödülünü bakan olarak aldım. Şimdi bakanlıkta kalabilmem için bana dayatılan, neresinden ne kadarını paylaşıyor bilemem. Bu ideolojik koşullarla yetiştirilecek kuşağın, mimarlığı da bana verildi. Ben bunu yerine getiriyorum. Derse eğer sayın Avcı demin de vurguladım, Tarih ve millet önünde ağır bir vebal altındadır” diye konuştu.