CHP’li İnce: Kemer’de Umut da var Güneş de var

CHP’li İnce: Kemer’de Umut da var Güneş de var
17 Mart 2014 12:26

Kemer’e gelen CHP Grup Başkanvekili ve Yalova Milletvekili Muharrem İnce, Çınarlı Kavşağı’nda düzenlenen mitingde binlerce kişinin katıldığı coşkulu bir kalabalığa hitap etti. “Anladım ki Kemer’de Umut da var, Güneş de var” diye konuşan İnce, “Daha önce burada Milletvekili ve Grup Başkanvekili olarak gezdim. 10 ay sonra erken seçim var ve Kemer’e Bakan olarak geleceğim” dedi.

 

Seçim çalışmaları kapsamında tüm Türkiye’yi karış karış dolaşan CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, iki günlük programını Antalya’ya ayırdı. Muharrem İnce, Antalya programı kapsamında Kumluca’daki mitingin ardından Kemer’e geldi. Çınarlı Kavşağı’nda bekleyen coşkulu kalabalık, İnce’ye sevgi gösterilerinde bulundu. Bazı vatandaşlar İnce ile hatıra fotoğrafı çektirebilmek ve sevgilerini dile getirebilmek için adeta birbirileriyle yarıştı. Muharrem İnce, kalabalığın arasından geçerek, kendisini ve beraberindekileri bekleyen seçime otobüsüne çıktı.

 

chp-gumbur-gumbur-geliyorba42cb8152e3fa039719

 

TOPALOĞLU SEÇİM OTOBÜSÜNDE

 

Muharrem İnce’ye, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Antalya Milletvekili Gürkut Acar, CHP İl Başkanı Devrim Kök, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP Adayı Prof. Dr. Mustafa Akaydın, Göynük Belediye Başkanı Necati Topaloğlu, CHP Kemer Belediye Başkan Adayı Av. Umut Güneş ve CHP Kemer İlçe Başkanı Belma Murtezaoğlu eşlik etti. Seçim otobüsünün üst bölümüne çıkan CHP heyeti, buradan vatandaşları ve partilileri selamladı.

 

GÜNEŞ: TÜRKİYE’NİN BİRLEŞTİRİCİ GÜCÜ CHP

 

Halkı selamlayan CHP Adayı Güneş, ‘cesur yürek’ ve ‘AKP’nin korkulu rüyası’ olarak takdim ettiği İnce’den övgü dolu sözlerle bahsetti. “Dün salonlara sığmıyorduk, bugün meydanlara sığmıyoruz” diyerek konuşmasına başlayan Güneş, “30 Mart’ta ağalık düzenine, zümre belediyeciliğine, aile belediyeciliğine son vermeye hazır mısınız?” diye sordu. Kalabalığın hep bir ağızdan ‘hazırız’ sözlerine Güneş şöyle cevap verdi; “Ben de bu haramilerin iktidarını yıkmaya ve halkın iktidarını, halkın belediyesini kurmaya tüm kadrolarımla hazırım. Bugün esnafı esnafa kırdırmaya çalışan zihniyete, bugün insanı ötekileştiren, yok sayan, yabancı diye hele sen öteye geç diyen zihniyete dur demeye, alın terinize, o emeğinize, mücadelenize göz koyan zihniyete dur demeye hazır mısınız? Bu haramilerin saltanatı yıkılacak. Bütün kalbimle söylüyorum, bütün gücümle haykırıyorum, dostlarımıza haykırıyorum, insanımıza haykırıyorum birleşmenin adresi, Kemer’in de, Antalya’nın da, Türkiye’nin de birleştirici gücü CHP’ye çağırıyorum. Etnik kimliği ve siyasi görüşü ne olursa olsun, hangi memleketten gelirse gelsin, hangi dünyadan gelirse gelsin herkesi CHP çatısı altında değişime destek vermeye çağırıyoruz. Kemer’in makus talihini değiştirmeye hazırım, siz de hazır olun.”

 

um

 

GÜNEŞ: BELDİBİ’NDEN ÇIRALI’YA KADAR HERKESİ KUCAKLIYACAĞIZ

 

“Başı açığı da bizim, başı kapalısı da bizim” diye konuşmasını sürdüren Güneş, Türkiye’nin dört bir tarafından gelen insanlarla ve Kemerlilerle beraber, bu değişime imza atmak zorunda olduklarını kaydetti. Kemer’in hizmet ve iş beklediğini söyleyen Güneş, “Kemer yüzünün gülmesini bekliyor. Liman Caddesi turist bekliyor. Esnafımız kepenk kapatıyor, insanımız, yaşlımız, gencimiz, kadınımız, kızımız, çoluk çocuğumuz hepsi evlerinde hapsedilmiş vaziyette. Sosyal hayat sıfıra inmiş ama değişmeyen tek şey var. Kemer kötüye gidiyor. Her geçen yıl bir önceki yılı aratır hale gelmiş. Ama değişmeyen tek şey var, haramilerin saltanatı değişmiyor. Biz haramilerin saltanatını yıkacağız. Halkın iktidarını kuracağız. Gülen bir Antalya’yı, gülen bir Kemer’i birlikte yaratacağız. Hazırladığımız projelerle Beldibi’nden Çıralı’ya kadar bütün insanımızı kucaklayacağız. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanımız ve Adayımız Prof. Dr. Akaydın da projeleriyle Gazipaşa’dan Kaş’a kadar insanımızı sarıp sarmalayacak. İnsanımız gülmek, huzur ve cebinde para istiyor. Evinde, sofrasında ekmeğinin aşının olmasını istiyor, kazanının kaynamasını istiyor. İşte CHP iktidarında bunları getireceğiz. Rüşvet düzeni, hırsızlık düzeni olmayacak. Bizim kitabımızda sevgi olacak ama bunların sevgisi gibi değil, gerçek sevgi, halkın sevgisi olacak. Bunların üzerinde halkın ahı ve bedduası var. Bizim dinimiz bunlara geçit vermez. Bunlar perişan olacak. Halkın ahını alanlar 30 Mart’ta sandığa gömülecek. Ah alanları sandığa gömeceğiz. Ah alanlar artık hesap verecek. Zaten tir tir titretiyoruz. Önüme katıp her şeyden hesap soracağım. Onların yeri halkın huzuru değil, kodes, kodes” diye konuştu.

 

AKAYDIN: GATAB PERSONELİ TEHDİT EDİLİYOR

 

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP Adayı Mustafa Akaydın ise, halkın bütün desteğinin, güçleri olduğunu belirtti. Kemer’in sorunlarını çok iyi bildiğini anlatan Akaydın, “Kemer’in yüzünü güldürecek projelerimiz var. Bundan emin olun. Sadece Türkiye’den değil, yurt dışından da Kemer’e gelen insanlar var. Birlikte mesut bir şekilde yaşıyorsunuz. Bu kardeşliğin ve birlikteliğin en güzel örneğidir. Yaşamınızı zorlaştıran ve yaşam alanlarınızı kısıtlayan bir zihniyete geçit verecek misiniz? Vermeyeceğinize yürekten inanıyorum. Vatanımızın sınırlarına saldırmayan, bayrağımıza saygı gösteren herkesi kucaklamaya hazırız. Hangi tarikattan, mezhepten olursa olsun. Bir Milletvekili var, Alanyalı. Genelde Antalya’nın doğu tarafını temsil eder, bu taraflarla ilgilenmez. Geçen hafta Almanya’da bir fuarda poz veriyor. Standın önünde İngilizce ‘Diyarbakır Hükümeti’ yazıyor. Arkasında da bizim AB Bakanımız poz veriyor. İşte bu seçim sadece belediye başkanı seçmek değil, yalana, talana ve hırsızlığa ‘güle güle’ deme seçimidir. Bölücülere de el sallama seçimidir. GATAB’taki arkadaşlarımızın hepsi, Büyükşehir Belediyesi’nin kolları ve budakları içinde olacak. En ufak bir zarar gelmeyecek, onların tehdit edildiğini biliyorum” dedi.

 

KÖK: KEMER GÜNEŞ İLE GÜZEL GÜNLERE YÜRÜYECEK

 

Muharrem İnce’nin Yalova Milletvekili olduğunu ama aslında bütün Türkiye’nin vekilliğini yaptığını belirten CHP İl Antalya Başkanı Devrim Kök de, İnce’nin Türkiye’de Atatürkçülerin, demokratların ve sağcısıyla, solcusuyla herkesin yüreğinde yer tutmuş çok iyi bir hatip olduğunu söyledi. Bir siyasi iradenin ülkeyi 10 yılda uçurumun kenarına getirdiğini kaydeden Kök, konuşmasında şu sözlere yer verdi; “Bir çok şey yaptı. Çaldı, yolsuzluk yaptı ama daha önemli bir şey var. İnsanları etnik kimliklerine, yaşam biçimlerine göre ayırmaya kalktı. Bunlar gelmeden önce bu ülkede 38 tane etnik kimliğin olduğunu bilmiyorduk zaten bunu bilme gereği de duymuyorduk. Bu ülkede hep beraberiz. Bu da bizim zenginliğimiz. Bir tanesi eksik olursa, bizim de eksikliğimiz olur. Başbakan bu ülkenin altına dinamit koyuyor ama artık sonu geldi. Meydanlardaki bu kalabalıkları görünce, insanlarımızın gerçeği gördüğünü ve bu yapının ülkenin başından gitmesi gerektiği kararlılığını gösterdiğini memnuniyetle izliyorum. Kemer’de bu değişimde başrol oynayacak olan sizlersiniz. Kemer farklı bir yer. Antalya ve Kemer, Türkiye’nin vizyon kentidir. TUİK verilerine göre, ülke genelinde en mutlu insanların yaşadığı şehirler sıralamasında Antalya çok önde. Çünkü Antalya’yı sosyal demokrat bir belediye başkanı yönetiyor. Herkesi kucaklıyor. Sosyal belediyeciliğin gereğini yapıyor. Böyle bir yerde Kemerlisi, yabancı diye ayrım yapmak ne kadar çağdışı ve gerici bir yaklaşımdır. Böyle bir yaklaşıma Kemer’de yaşayan insanlarımızın asla pirim tanımayacağına inanıyorum. Burada, vizyon sahibi ve eğitimli bir sosyal demokrat belediye başkanına ihtiyaç var. Onun adı da Umut Güneş. Kemer, Güneş ile çok daha güzel günlere yürüyecek.”

 

İNCE: KEMER’DE UMUT DA VAR GÜNEŞ DE VAR

 

CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce ise konuşmasına, “Anladım ki Kemer’de umut da var, güneş de var” sözleriyle başladı. “Herkese söylüyorum, a benim tahtı yarim, gönlümün bahtı yarim, cebinde el izi var, seni kim soydu yarim? Kim soydu? Bu memleketi kim soydu?” diye soran İnce, “Müslüman haram paraya el sürmez diye, birde yanına para sayma makinesi koyuyorlar. Bu memleketi yıllarca acemi papaz gibi soydular ama şimdi usta papaz gibi soyuyorlar. İkisinin farkını anlatayım. Bir Pazar günü kilisede, bir acemi papaz ile bir usta papaz yan yanan gelmiş. Acemi, ‘cemaatten para topluyorsun ne kadarını kiliseye veriyorsun?’ diye sormuş. Diğeri de ‘sen nasıl yapıyorsun?’ demiş. O da, ‘tepsiyi gezdirip, parayı topluyorum ve ortaya bir çizgi çekiyorum. Paraları havaya atıyorum. Sağ taraf kilisenin, sol tarafı da cebe atıyorum’ demiş. Diğeri de, ‘bende tepsiyi dolaştırıyorum ve paraları havaya atıyorum. O lazım olanları alıyor ve yere düşenleri de ben topluyorum’ demiş. Bu memleketi 60 sene acemi papaz gibi soydular, şimdi usta papaz gibi soyuyorlar. Bunlar, ‘yolsuzluğu, yoksulluğu ve yasakları bitireceğiz’ diye geldiler. Bu 3 Y’yi katmerlendirdiler ve yanına bir de 2 Y eklediler. Yalanı ve yüzsüzlüğü eklediler. Anadolu toprakları, 1071’den bu yana böyle yüzsüz ve böyle yalancı görmedi. Hatta şu gezegen, barutun, pusulanın, buhar makinesinin icadından bu yana böyle yüzsüz görmedi. Suçüstü yakalanmışsın. Oğluyla telefonla konuşuyor ve 7 dakikada derdini zor anlattı. Ömrünü yedi. Kazık kadar kocaman adam, ufak olsa onu cami avlusuna bırakacak. Bakanın oğlu öyle mi? Bir dakikada anlıyor” dedi.

 

BUNLARI ELVEDACI YAPARIZ

 

“Ey aziz milletim, dünyanın en güzel ve her şeyi sende ama peki sen neden yoksulsun?” diye soran İnce, vatandaşların bu soruyu kendilerine sormalarını istedi. Muharrem İnce şöyle konuştu; “Çünkü bu milleti soyuyorlar, din duygularıyla kandırıyorlar. Diktatörlük kurmak istiyorlar. Gün geliyor jinekolog oluyor, mimar oluyor, diyetisyen oluyor, öğretmen oluyor, İstanbul’da Adnan Şenses’ci oluyor, Diyarbakır’da ise Şivan Perver ile düet yapıyor. Antalya’ya geliyor, şehit babası oluyor. Barzani’nin yanında eşbaşkan oluyor. Esad’cı oluyor ama kavga edince de fesatçı oluyor. Ha gayret vatandaşım, biraz sabredersek ve biraz çalışırsak, biz bunları elvedacı yaparız.”

 

TÜRKİYE SEÇİMLERİNİN ÖZETİ

 

Türkiye’deki seçimleri özetlemek istediğini aktaran İnce, 1950’de milletin karşısına Adnan Menderes çıktığını ve ‘Bu CHP’yi yeneceğim, yeter söz milletindir’ dediğini anlattı. Köylülerin ve çiftçilerin Menderes’in peşine düştüğünü söyleyen İnce, “Dediği de oldu. 1973’de sahneye Ecevit geldi ve ‘ne ezilen ne de ezen, insanca hakça bir düzen’ dedi. Bu millet Ecevit’e oy verdi. 1983’de ise Özal geldi ve bu millet, ‘ekonomi’ diyen Özal’a oy verdi. 1989’da Erdal İnönü, ‘limon gibi sıkılma’ dedi ve bu millet oy verdi. 2002’de Recep Erdoğan diye uzun boylu birisi geldi. Ben, ‘boyu uzun’ dedim, ‘eli uzun’ demedim. Yanlış anlamayın. Bu uzun boylu adam, koalisyonlardan ve krizlerden bıkmış millete, ‘ben yeniyim’ dedi. Bu millet oy verdi. Ben Türkiye’yi dolaşıyorum. Daha dolaşacak çok yer var. Türkiye’de artık 89 rüzgarı esiyor. Her yeri silip süpürüyoruz. Hepsini. Onun için yanlış yapmayın. Maceraya gerek yok. Daha önce burada milletvekili ve grup başkanvekili olarak gezdim. 10 ay sonra erken seçim var ve buraya bakan olarak geleceğim. Öyle görünüyor. Rekor kıracağız. 12 yıldır bu ülkeyi yönetenler, cumhuriyet değerlerine nankör adamlar. Vatandaşın sorunlarına bakar kör ve millete de diktatör. Sandığın başına gidip, ‘bu ampulü kim söndürür?’ diyeceksiniz. O ampulü 6 ok söndürür. O zaman diyecek ki, ‘sandık, mürekkep, oy pusulası, mühür devletten, bas 6 okun üstüne kurtul bu illetten’” diye konuştu.

 

DİKKATLİ OLMAM LAZIM

 

Konuşması sık sık sloganlarla kesilen İnce, biraz dikkatli olması gerektiğini çünkü TBMM’de hakkında en fazla dava açılan kişi olduğunu belirtti. İlk sırada kendisinin olduğunu ve açılan 100’ün üzerindeki dava sayısıyla açık ara önde gittiğini kaydeden İnce, “Kamer Genç herhalde ikinci sırada geliyor. Ama ben açık ara öndeyim. Meclis’te kampanya başlattım ve milletvekili arkadaşlarıma, ‘bunlar parayı çok seviyor, ne istiyorlarsa verelim ve yeter ki çalmasınlar’ dedim. Pişmaniye, fındık, tatil imkanı, öküz ve saman, taş kömürü veren arkadaşlarımız oldu. Ben de ‘ücretsiz fizik dersi vereyim’ dedim. En cimrisi Sivas milletvekili Malik Ejder Özdemir çıktı. ‘Ben onlara günahımı vermem’ dedi. Eski Beyoğlu Müftümüz ve İstanbul Milletvekilimiz İhsan Özkesen’e gittim ve bunlara ne vereceğini sordum. O da, ‘Onlara beddualara karşı korunmalı ve garantili dua öğretirim’ dedi. Gitmişler bana dava açmışlar. Çalmadıysanız telefon kayırlarını çıkarın. Ne konuştuysan o kayıtları çıkarırsın, belli olur. o uzun boylu adam şimdi meydan meydan geziyor ve ‘o örgüt, o paralel yapı beni kandırdı, ben safmışım’ diyor. Saf adamdan başbakan olur mu?” diye konuştu. Kendisini dinleyen yaşlı bir adama, ‘kızını istemeye gelen kişi, ben biraz safım derse, kızını verir misin?’ diye soran Muharrem İnce, ‘hayır’ cevabını aldı. İnce, “Saf adama kız verilmezse, saf adama da oy verilir mi? Bu saftan kurtulmamız lazım. Cemaat seni kandırdıysa Obama ve Putin sana neler yapmıştır? Onun için hep kaybediyoruz” dedi.

 

KONUŞMASINA EZAN ARASI

 

İnce, konuşması sırasında okunan ezan nedeniyle mitinge bir süre ara verdi. Ezan sonrasında kaldığı konuşmasına devam eden İnce, şunları söyledi; “Hocanın sesi, benim sesimi kesti. Aslında ikimiz de aynı şeyi söylüyoruz. Bu ülkenin bağımsızlığını savunuyorum, başı dik, onurlu ve saygın bir ülke olmasını istiyorum. Bayrağımın dalgalanmasını ve ezanımın okunmasını istiyorum. O sahte Müslümanlara da şunu söylüyorum. Bu ülkede ezan okunuyorsa ve 76 milyon bu ezana saygı gösteriyorsa, Atatürk’ün, şehitlerimizin ve cumhuriyetin sayesinde okunuyordur. Bizim Atatürk’ten helallik alabilmemiz ve kendimizi affettirebilmemiz için bu cumhuriyet düşmanlarından kurtulmalıyız.” dedi.