TBMM’nin 2020 bütçesinin görüşüldüğü toplantıda söz alan CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, iki yıldır hiçbir milli bayramda Meclis Bültenlerine Atatürk’ün resminin koyulmamasını, meclis çalışanlarının sorunlarını, Sayıştay raporlarının eskisi gibi detaylı olmamasını ve Kamu Denetçiliği Kurumunun tavsiye kararlarına uyulmamasını eleştirdi.

 

 

 

“MECLİS BÜLTENİNDE ATATÜRK NEDEN YOK?”

 

 

TBMM Başkanvekili Bilgiç’in katıldığı toplantıda Gürer Milli Bayramlarda Meclis Dergisinde Atatürk’ün fotoğraflarına yer verilmemesini eleştirdi. Gürer, “Mustafa Kemal Atatürk’ü rahmetle andınız. 1’inci parti milletvekili arkadaşlarımızdan da bu anmaya katılanlar oldu. Bu, güzel ama Meclisimizin bir bülteni var. Bu bülten Mustafa Kemal Atatürk’ün Erzurum, Sivas Kongrelerini yaptığı, Amasya Genelgesi’nin yayımlandığı, 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın yer aldığı Meclis Bülteni’nde bir tek Atatürk’e ait fotoğraf yok. İki yıldır takip ediyorum, hiçbir millî bayramda Meclis Bülteni’ne Atatürk konmuyor, üstüne üstlük Anıtkabir’e yapılan ziyaretlerde Aslanlı Yol’daki resimler konulup Anıtkabire dahi, orada yer verilmiyor. Neden Atatürk fotoğrafı yok. Bu Meclis Bülteni’nin kişiye ait bir bülten olmadığını düşünüyorum. En azından bu süreçte bu eksikliğin giderilmesini talep ediyorum” dedi..

 

 

“MECLİSTE BİLE TAŞERON ÇALIŞAN VAR”

 

 

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, meclis çalışanlarının sorunlarına da değindi. Gürer, “Mecliste çalışanların özlük haklarıyla ilgili düzenlemenin yanında hâlâ taşeron olarak çalışan var. Özellikle sosyal tesiste çalışan arkadaşlarımızın da haklarının bir an önce verilmesi, eşit işe eşit ücret, asıl işi yapana asıl kadronun verilmesinin gerekli olduğunu düşünüyorum” dedi.

 

 

“SAYIŞTAY RAPORLARININ DETAYLARI DARALIYOR”

 

 

CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Sayıştay raporlarına da değindi. Gürer, “Sayıştayla ilgili incelediğim kadar gördüklerimi de değerlendirmek istiyorum. Sayıştay denetimlerinde detaylar giderek daralıyor, KİT raporlarında zaman aşımı olabilecek konular daha önce satır aralarında yazılıyor, rapor sonuna yazılmıyordu ama bunların son dönemlerde raporlardan çıkarıldığı gördüm. Örneğin, bir TL’ye satılan Eti Maden hurdasının yapılan bir hırsızlıkla savcılığın incelemesi sonucu 19 bin dolarlık hurda olduğu ortaya çıkmıştı. Bununla ilgili zaman aşımı olmadan yargıya başvurulması raporlarda yazıyordu, son dönemlerde bunu göremedim. Kavurmaların etiketlerinin üzerinde bu bilgilerin yer alması gerektiği yine Sayıştay raporunda varken son dönemde bunlar da kaldırılmış. Keza, Makina ve Kimyanın bomba atarıyla ilgili Pakistan’a veremediği, elinde kalan bu bomba atarlarla ilgili detaylar vardı. Ayrıca, buna benzer daha önce Et ve Balık Kurumunun ya da TİGEM’in hatalarını satır aralarında yazan arkadaşlarımız son dönemlerde raporlara bunu yazmıyorlar. Bunların zaman aşımı mı gerçekleşti yoksa bu konuda geçmişteki gibi yazılmaması yönünde bir telkin mi var? Sayıştay raporlarını çok önemsiyor, orada emek verenlere de teşekkür ediyorum, detaylı çalışmalar yapıyorlar. Örneğin, 2014-2018 Aralığında GAP’ın, KOP’un yapılıp biteceği belirtilen projelerinin önemli bölümünün bitmediği raporlarda yer alıyor. Ama ne yazık ki bakanlıklardan bilgi istendiğinde bakanlıkların Sayıştay’a dahi bilgi vermez durumda olduğu da orada ifade ediliyor. Sayıştayın istediği bilginin bakanlıklardan gelmemesi, milletvekili arkadaşlarımız “Sorularımıza yanıt gelmiyor.” dediler ama Sayıştayın özelliğinin farklı olduğunu düşünüyorum. Denetimde dahi bu bilgiye erişemiyorsanız kim nasıl erişecek? ”ifadelerini kullandı.

 

 

“KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMUNUN TAVSİYELERİNE UYULMALI”

 

 

CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Kamu Denetçiliği Kurumuyla ilgili de konuştu. Gürer, “Sayın Başkan, Kurumunuzu önemseyen bir milletvekiliyim, izliyorum. Konuşmanızın içinde ÖSYM’yle ilgili aldığınız bir tavsiye kararından söz ettiniz. Bunun da çok önemli olduğunu düşünüyorum. Ama Millî Eğitim Bakanı bu konuda yönelttiğim soru önergesine şu yanıtı verdi: “ÖSYM’ye genel bütçeden herhangi bir yardım yapılmadığı, bu itibarla KPSS başvuru ücretinin sınava başvuru aşamasında adaylardan alınmayarak KPSS sonucunda ataması yapılan adayların maaşında kesinti yapılıp atanamayan adaylardan bu ücretin tahsil edilmemesi şeklinde bir uygulama yapılmasının sınav hizmetlerinin yürütülmesi için süresinde ödenmesi gereken giderlerin finanse edilememesine sebebiyet vererek kamu hizmetinin sunulmasını imkânsız hâle getireceğinden soru önergesinde belirtilen şekilde bir düzenleme yapılması planlama belirtildi.” Şimdi, sizin aldığınız tavsiye kararı Millî Eğitim Bakanlığı ya da bunun bütçesiyle ilgili yapıyı içermiyorsa bir anlam ifade etmiyor çünkü sonuçlanmıyor ama binlerce insana umut veriyor. Kiralık araç şoförlerinde de sizin bir tavsiye kararınız var, bunların kadroya alınması yönündeydi o tavsiye kararı, o da uygulanmadı.

Kamu Denetçiliği Kurumunun bu konularda söylediğinin uygulamada yeri olmalı, uygulamada yeri olmayacaksa binlerce insana umut vermenin de mantıklı bir açıklaması yok. Hani orasının bir gaz alma kurumu olmadığını ben biliyorum” ifadelerini kullandı.