Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, 14 Mart Tıp Bayramı öncesi tüm hekimlere bir mektup gönderdi. Koca, kaleme aldığı mektupta, “ekonomik açıdan adil”, “malpraktis davalarının tehdit olmaktan çıkarıldığı”, “şiddete karşı caydırıcılığın artırıldığı” düzenlemelerin amaçlandığı belirtildi.

 

 

CHP Ankara milletvekili Levent Gök, Bakan Koca’ya verdiği soru önergesinde “Sağlık çalışanlarının sorunları kendilerine yazılan mektuplar ile nasıl çözülecektir?” diye sordu.

 

 

Gök önergesinde şunları kaydetti:

 

 

12 Mart 2022 tarihinde SMS yoluyla sağlık çalışanları ile paylaşılan, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca imzalı mektup sağlık alanında yaşanan hayati sorunların farkında olduğunuzu göstermesi yönünden önemli olmakla birlikte yurttaşlarımızın sorunlarını verdiğiniz bir mail adresi yoluyla çözme yönteminiz ciddi bir hayal kırıklığı yaratmıştır. Sağlık çalışanlarının pandemi sürecinde yaşadıkları zorlukları, hekimliğin saygınlık kaybettiğini ve mevcut koşullarda ülkemizde hekimlik yapmanın kolay olmadığını belirttiğiniz mektup ne yazık ki sorunların somut çözümlerine yönelik herhangi bir ifade içermemektedir. Sağlık emekçilerinin devam eden sorunlarının çözülmesini Sağlık Bakanı gibi bütün yurttaşlarımız temenni etmektedir ancak Sağlık Bakanlığı burada temenni değil çözüm makamıdır. Söz konusu mektup sağlık alanının sorunları konusunda Bakanın çaresizliğini gözler önüne sermekte, Bakan sağlık çalışanlarının hayati sorunlarını verdiği mail adresi yoluyla çözebileceğini zannetmektedir.

 
Devletin sağlık çalışanları için en iyisini yapma kararlılığına ilişkin ifadenin gereği yapılmadığı sürece hekimlerimiz bu ülkede kendilerine bir gelecek görmemeye devam edeceklerdir. Sağlık Bakanı’nın mektubunda ifade ettiği iyimser ve olumlu tablonun yaldızı 2 gün sonra dökülmüş, 14 Mart Tıp Bayramında Taksim Atatürk Anıtı’na çelenk koymak isteyen hekimlere izin verilmemesi ve polis müdahalesiyle 89 yaşındaki bir sağlık emekçisinin yere düşürülmesi Bakan Koca’nın ve devlet iradesinin hekime bakışını bir kere daha göstermiştir.

 

 

Bu bilgiler ışığında:

 
1. Söz konusu mektuptaki ifadelerden sağlık çalışanlarının sorunlarının farkında olduğunuz görülmektedir. Sağlık çalışanlarının sorunları kendilerine yazılan mektuplar ile nasıl çözülecektir?
2. Mektubunuzda ifade ettiğiniz sorunların tamamı sorumluluk alanınıza girmektedir. Sorunlu alanların çözümü için somut adımların atılmaya başlanacağı tarihi açıklar mısınız?
3. Sağlık çalışanlarının sorunlarını iletmeleri amacıyla bir mail adresi paylaşılmıştır. Sağlık emekçilerinin idari amirleri, CİMER ve demokratik eylemler aracılığıyla ilettikleri sorunları Bakanlık makamına ulaşmamakta mıdır? Eğer sağlık çalışanları devlet geleneğine uygun yöntemlerle Sağlık Bakanı’na seslerini duyuramıyorlarsa söz konusu kanallarda yaşanan sorunlar neden giderilememektedir?
4. Söz konusu mektupta “Hayatla ölüm, hastalıkla sağlık arasına sıkışan bir insan hekimine ve tıp bilimine gerekli saygıyı gösterecektir.” denilmektedir. Bakanlığınızın hekimlerin saygınlığını aktif olarak koruyacak önlemler almamasının sebebi sözü konusu beklenti midir? Pandemi başladığından beri bütün toplum hayatla ölüm arasına sıkıştığı halde hekime karşı şiddet olaylarının her gün yaşanır hale gelmesinin sebepleri nelerdir?
5. 8 Mart 2022 tarihinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın hekimlere yönelik kullandığı “giderlerse gitsinler” ifadesine katılıyor musunuz? Bir meslek grubuna mensup yurttaşlarımızın kitleler halinde beyin göçüne katılmasında sorumluluğunuz olduğunu düşünüyor musunuz?
6. 14 Mart Tıp Bayramı kutlamaları çerçevesinde hekimlerimizin Taksim Atatürk Anıtı’na çelenk koymaları neden engellenmiştir? Polisin hekimlere müdahalesi mektubunuzda bahsedilen sağlık çalışanlarının saygınlığına yönelik ifadeler ile örtüşmekte midir? Polis müdahalesi sonucunda 89 yaşındaki bir hekimin yere düşürülmesi ve hekimlerimize şiddet uygulanması karşısında hekimlerimizin haklarını savunacak mısınız?