CHP’li Gök: İklim değişikliği ülke turizmini tehdit ediyor!

CHP’li Gök: İklim değişikliği ülke turizmini tehdit ediyor!
20 Temmuz 2022 07:39

Turizm sektörü, iklim değişikliğinden kaynaklanan ciddi sorunları hissetmeye başladı.

 

 

Uzmanların yıllardır öngördüğü gibi su kıtlığı ve aşırı sıcaklar da tatil bölgelerini cazip olmaktan çıkarabilir. Dünya Turizm Örgütü, henüz 2008 yılında sektörün değişen iklim koşulları karşısındaki kırılganlığı konusunda uyarıda bulunmuştu.

 

 

CHP Ankara milletvekili Levent Gök, iklim değişikliğinin ülke turizmine etkileri hakkında Meclis araştırması açılmasını istedi.

 

 

“Aşırı sıcaklar tatil bölgelerinde su kıtlığına yol açarak tatil bölgelerinin cazibesini düşürmekte, deniz suyu sıcaklıklarının artması denizlerin ekolojik dengesini altüst etmektedir.” diyen CHP’li Gök şunları kaydetti:

 

 

Küresel iklim değişikliği bütün sosyal ve ekonomik alanları tehdit etmekte, iklim değişikliğinin getirdiği olumsuz etkiler turizm sektörünün bugününü ve geleceğini tehlikeye atmaktadır. Denizlerde suların yükselmesi sebebiyle kumsallar daralmakta, sel, çığ ve yangın felaketlerinde yüksek oranlarda artış görülmektedir. Yüksek seyreden sıcaklıklar orman yangınlarına sebep olurken turizm faaliyetinin gerçekleştirildiği doğal alanlar tahrip olmaktadır. Aşırı sıcaklar tatil bölgelerinde su kıtlığına yol açarak tatil bölgelerinin cazibesini düşürmekte, deniz suyu sıcaklıklarının artması denizlerin ekolojik dengesini altüst etmektedir. Küresel iklim değişikliğinin en çok etkilediği bölgelerin başında Akdeniz gelmekte, turizm gelirlerinin büyük önem arz ettiği bir Akdeniz ülkesi olan Türkiye’nin söz konusu iklim değişikliklerinden yoğun olarak etkileneceği öngörülmektedir.
Akdeniz sahillerinde artan su seviyesi plaj şeritlerinin daralmasına sebep olmakta, bazı sahillerin yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğu anlaşılmaktadır. Artan su seviyesinin yol açtığı toprak kayıplarının özellikle deniz ve güneş turizminin ağırlıklı olduğu bölgelerde turist sayısının düşmesine sebep olması, sözü geçen bölgelerde turist sayısının düşmesi beklenmektedir. Denizlerde artan su sıcaklığının denizanası istilası gibi sonuçlar doğurduğuna dikkat çekilmekte, ülkemiz denizlerinde son yıllarda yaşanan balon balığı istilası ve artan istilacı canlı sayısı sahillerimizin cazibesini azaltmaktadır.
Son yıllarda aşırı sıcakların yol açtığı ve kontrol edilemeyen orman yangınları Türkiye’nin ekolojik ve turistik en önemli değerlerini kül etmektedir. 2012 – 2021 yılları arasında yangın sebebiyle zarar gören 226 bin 845 hektar ormanın yüzde 61’i 2021 yılında kaybedilmiştir. İklim değişikliğinin etkilerini daha fazla hissettireceği önümüzdeki yıllarda bu rakamların dramatik oranlarda yükseleceği öngörülmekte, Türkiye’nin bu alanda önlemlerini ivedilikle alarak hazırlıklarını tamamlaması gerekmektedir.
İklim krizinin etkisiyle değişime uğrayan yağış rejimleri bir diğer önemli sorunu olarak öne çıkmaktadır. Yoğun yağış almaya başlayan bölgelerde ortaya çıkan sel ve çığ felaketleri turizm tesislerine zarar vermekte, turist gelişleri afet korkuları sebebiyle azalmaktadır. Artan sıcakların kar yağışlarının azalmasına yol açması ise kış turizmini sekteye uğratmakta, kar yağışı almayan kayak tesisleri boş kalmaktadır. Dört mevsim turizm olanakları oldukça geniş olan ülkemiz iklim değişikliğinin olumsuz sonuçlarından en çok etkilenecek olan ülkelerin başında gelmektedir. Milyonlarca yurttaşımıza istihdam imkânı sağlayan ve en önemli döviz geliri kaynaklarımızın başında gelen turizm sektörünün iklim değişikliğinin etkileriyle daralması Türkiye’nin küçülmesi anlamına gelmektedir.
Küresel iklim değişikliğinin ülkemizin turistik bölgelerinde yarattığı ve yaratacağı tahribatın araştırılması, artan hava ve su sıcaklıkları ile yağış rejimlerinde yaşanan değişikliklere karşı alınması zorunlu olan önlemlerin tespit edilmesi, ormanlarımızın yangınlara karşı korunması ve çıkan yangınların hasara yol açmadan söndürülebilmesi için gerekli altyapı ve üstyapı çalışmalarının tespitinin yapılarak uygulanması ve turizm sektörünün sürdürülebilirliğinin sağlanması amacıyla Anayasa’nın 98’inci, TBMM İçtüzüğünün 104’üncü ve 105’inci maddeleri uyarınca Meclis araştırması açılmasını arz ederiz.