CHP İstanbul Milletvekili Zeynel Emre; dün akşam TV100’de katıldığı ‘Şimdi Konuşalım’ programı sırasında yayının kesilip, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katıldığı çekimi iki gün önce yapılan Batman’daki programının banttan verilmesi üzerine canlı yayını terk etti. Emre, canlı yayından ayrılırken yaşanan duruma “80 dakika boyunca AKP Genel Başkanının bir parti propagandasını izleme durumunda kaldık. Normalde benim asla bu kadar oturup da Tayyip Bey’i izleyecek halim yok. Çünkü Türkiye gerçeği başka bir noktada, burası başka bir noktada. İşte bizim içine düştüğümüz, düşürüldüğümüz Türkiye gerçeği. Baskı altına alınmış, özgürlüğünden mahrum, bırakılmış bir basın gerçeği var, basın emekçileri gerçeği var, Türkiye gerçeği de tam burası” sözleriyle tepki gösterdi.

 

 

 

TV100 kanalının dün akşamki yayın akışındaki 20.00 ile 23.00 aralığında ‘Şimdi Konuşalım’ isimli programın konukları, CHP Parti Meclisi üyesi İstanbul Milletvekili Zeynel Emre, İyi Parti İstanbul Milletvekili Prof. Ahat Andican, AKP 25. Dönem Milletvekili Prof. Mazhar Bağlı ve hukukçu Mete Özkan’dı. Vaktinde başlayan program bir saatin ardından, saat 21.00’de kesilerek, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, iki gün önce (cuma günü) çekimi yapılan bant yayını verilmeye başlandı. Erdoğan’ın programının 80 dakika boyunca verilmesinin ardından canlı yayın için tekrar stüdyoya dönüldü. CHP’li Emre, duruma tepki göstererek, eleştirilerde bulundu ve yayını terk etti. Emre, canlı yayından ayrılırken şunları söyledi:

 

 

“Bakın biz buraya önceden belirlenmiş gün ve tarihte, kendi programlarını ayarlayarak gelen insanlarız. Herkesin zamanı kendine göre kıymetli ve izleyenler de bizim buraya hangi amaçla geldiğimizi bilerek TV100’ü açıyorlar, izliyorlar. 6 yıldır milletvekiliyim, belki 100’den fazla canlı yayına katıldım, böyle bir şeye ilk defa denk geliyorum, 80 dakika yayın, yani 20.00 ile 23.00 arasındaki bir program, 21.00’da kesildi, şu an 22.20, biz 80 dakika boyunca AKP Genel Başkanının bir parti propagandası etrafında geçen, diğer siyasi parti liderlerine her türlü hakarete varan sözler söyleyen, ondan sonra karşısında oturtulmuş ve soruları da belli ki önceden çalışılıp verilmiş, Türkiye gerçekliğinden kopuk bir şekilde bir yayın izleme durumunda kaldık. Normalde ben asla bu kadar oturup da Tayyip Bey’i izleyecek halim yok. Çünkü Türkiye gerçeği başka bir noktada, burası başka bir noktada. İşte bizim içine düştüğümüz, düşürüldüğümüz Türkiye gerçeği ile ilintili bir durum. Bugün canlı yayın da değil ve önceden propaganda amacıyla çekilmiş bir yayın ve bunun gündüz vakti çekilmiş ve televizyonların en çok izlendiği vakit, 9’dan (21.00) sonra, 9 (21.00) ile 10.5 (22.20) arası, bu alanda gösterilmesine karar verilmiş, o anda gösterilmesine karar verildiği gibi de biz programa başladıktan sonra burada size tebliğ edilmiş; siz, bize arada söylemek zorunda kaldınız. Bu ne demek? Burada televizyonlar var, kanallar var, belli kurallar vs. var, onun eşliğinde görev yaptığınızı düşünebiliyorsunuz ama işte bu yok. Burada baskı altına alınmış, özgürlüğünden mahrum, bırakılmış bir basın gerçeği var, basın emekçileri gerçeği var, Türkiye gerçeği de tam burası. Biz bu meseleyi ıskaladıktan sonra konuşacağımız hiçbir konunun hiçbir anlamı yok… Müsaadenizle de ben devam etmeyeceğim.”