CHP’li Emir’den Hüseyin Besli’ye: Birisi çıksın aynısını Sünniler için söylesin de kavga başlasın istiyor

CHP’li Emir’den Hüseyin Besli’ye: Birisi çıksın aynısını Sünniler için söylesin de kavga başlasın istiyor
15 Kasım 2021 12:39

CHP Ankara Milletvekili Murat Emir, uzun yıllar Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşmalarının metin yazarlığını yapan, eski AKP milletvekili ve Akşam Gazetesi yazarı Hüseyin Besli’nin, Alevi’lere yönelik ifadelerine tepki gösterdi.

 

 

Twitter’dan paylaşım yapan CHP’li Emir, “AKP’li müptezel Hüseyin Besli Alevilerin yalancı olarak yetiştirildiğini, bu yüzden de Alevi politikacıların yalan söylemesinin normal olduğunu iddia etmiş. Birisi de çıksın aynısını Sünniler için söylesin de kavga başlasın istiyor. Provakasyon ve ihanet iç içe geçmiş.” ifadelerini kullandı.

 

 

Besli ne demişti?

 
Hüseyin Besli, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu hedef aldığı yazısında Alevi ve Kürtlere yönelik nefret söyleminde bulunmuş şunları kaydetmişti:

“Malum, daha düne kadar, Türkiye’de alevi vatandaşlar kimliklerini açıkça ifade edemiyorlardı. (Ne yaman çelişkidir ki bunun da kökeni CHP zihniyetine dayanır.)

Aksi takdirde bilhassa devlette bir takım yerlere gelemezlerdi.

Bu nedenle, alevi bir anne baba daha doğumdan itibaren çocuklarına kimliklerini gizlemeyi yani yalan söylemeyi öğretmek durumundaydı… Bu bir.

İkincisi; yine malumdur ki Alevilik Türkmenlere mahsus bir şeydir. Türkmen haricindeki, mesela Kürt aleviler ana kitle tarafından makbul sayılmazlar, hatta Alevilik kimliğinin başka bir kimliği örtmek için kullanıldığını bile düşünürler.

Böyle olunca; alevi Kürt bir aile çocuklarına alevi kimliğini gizlemeyi öğrettiği/öğütlediği kadar Kürt kimliğini de saklamayı öğretmek mecburiyetinde kalmaktadır.

Yani söz konusu çocuklar ‘çifte kavrulmuş yalancı’ olmak durumundadırlar. Ve ne kadar maharetle yalan söyleyebiliyorlarsa o kadar aferin alarak yetişmişlerdir.

Şimdi tam burada İbn-i Haldun’un “adetler zamanla karaktere dönüşür” deyişini hatırlayabiliriz.

Yani, Kemal Kılıçdaroğlu gibiler bir bakıma toplumda bir yer elde etmek için, bir bakış açısına göre masum ve mecburi yalan söyleye söyleye, zamanla yalan söylemeyi ve yalancılığı karakter ittihaz etmiş oluyorlar.”