CHP Manisa Milletvekili ve Tarım Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Bekir Başevirgen, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın 150 bin büyükbaş besilik hayvan ithalatı yapmasını değerlendirerek “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 3. Tarım ve Orman Şurası’nın kapanış toplantısında zorunlu olmadıkça besilik hayvan ve kırmızı et ithalatı yapılmayacağını, 2020’de de zorunlu olmadıkça bu uygulamanın devam edeceğini söylemişti. İthalat için açıklanan hayvan sayısının ülkemizin yıllık et ihtiyacı düşünüldüğünde çok fazla olmadığını söyleyebiliriz. Fakat hayvan ithalatına karşı olduklarını ve artık hayvan ithalatı yapmayacağını söyleyen iktidarın, neden yeniden ithalata onay verdiğini anlamakta güçlük çekiyoruz.” Dedi.

 

 

“İthal edilmesi düşünülen 150 bin sığır, yıllık ihtiyacımızın ancak %2,7’sini karşılar.”

 

 

Ülkemizin 2021 yılı kırmızı et üretiminin 2 milyon ton civarında olduğunu ve bunun %75’ini sığır etinin oluşturduğunu söyleyen Başevirgen, “Diğer bir deyişle geçen yıl 1.5 milyon ton sığır eti üretilmiş. Ülkemizde sığırların karkas ortalaması 270 kilo civarında. 1,5 milyon ton et üretimi için yaklaşık 5,5 milyon sığır kesimi yapılmıştır. İthal edilmesi düşünülen 150 bin sığır, yıllık sığır ihtiyacımızın ancak %2,7’sini karşılayabilir.” Diye konuştu.

 

 

“15 günlük tüketimimize ancak yeter”

 

 

Ülkemizde günlük 4,1 bin ton civarında sığır etine ihtiyaç olduğunu söyleyen Başevirgen, ” İthal edilmesi düşünülen 150 bin sığırın kayıpsız olarak kesime ulaşması halinde bile maksimum üretilecek et miktarı 50 bin ton civarında olur ki bu miktar iki haftalık tüketimimizi dahi karşılayamamaktadır.
Tabi bu miktar ithal edilecek hayvan ırkına ve getirildiği ülkeye göre değişmekle birlikte biz hayvan başına 330 kilo karkas alınacağını düşünerek 50 bin ton civarında diyoruz. Bu miktar ülkemizin dişinin kovuğunu dahi doldurmaz.” Diye konuştu.

 

 

“Bu ithalatın faydası kime?”

 

 

Kurlardaki oynaklığa ve ülkemizdeki dolar azlığına rağmen bu ithalatın kime ne fayda sağlayacağını soran Başevirgen, “Hayvancılık sektör temsilcileriyle yaptığımız görüşmelerde, bürokratlar, siyasetçiler ve ithalat lobilerinin bu kararda parmağı olduğu ve cumhurbaşkanının ikna edildiği söyleniyor. Gemileriyle, şirketleriyle ve çalışanlarıyla tamamen ithalata bağımlı yaşayan bir sektör var ve bunların iddiası ülkemizdeki hayvan materyalinin düşük verimli olduğu ve bu yüzden et maliyetlerinin yükseldiği yönünde. Eğer dışarıdan yüksek kalitedeki hayvanlar üreticilere verilirse, içerideki et fiyatlarını en azından seçime kadar yatay seviyede tutabilmeyi umuyorlar.” Dedi.

 

 

“Bir hayvanın maliyeti 31.600 lira”

 

 

İthal edilecek hayvanların maliyetlerine bakıldığında kazın ayağının hiç de öyle olmadığını söyleyen Başevirgen, “300 kiloluk bir baş besi danası, yerli üreticiye kilosu ortalama 3.5 Euro veya dolardan, toplamda 1.050 Euro veya dolara mal olacaktır. Bugünkü kura göre bir baş hayvan 19 bin lira. Asgari 180 gün hayvana bakması gereken üretici; besleme, bakım, veterinerlik, elektrik, nakliye, finans ve genel giderlere günlük 70 lira harcama yapmakta. Bu giderlerin toplamı 12.600 lirayı, toplamda ise bir hayvanın kesime kadar olan maliyeti 31.600 lirayı buluyor.” Diye konuştu.

 

 

“Üreticinin kazancı hayvan başına 137 lira”

 

 

180 günün sonunda üreticinin 570 kilo canlı ağırlığa ulaşan hayvanını özel bir mezbahaya kesime götürerek 330.6 kilo karkas et satması halinde eline geçecek paranın, kilosu 96 liradan 31.737 lira civarında olacağını söyleyen Başevirgen, “Yani üreticilerimiz, ölüm ve hastalıktan kaynaklı hiçbir verim kaybı yaşamadan yapmayı başardığı bu ticaretten hayvan başına sadece 137 lira para kazanmış olacak. Yapılacak bu ithalattan üretici kazanamayacak, tüketici kazanamayacaksa kim kazançlı çıkacak?” diye sordu.

 

 

“Bu ithalat et fiyatlarını düşürmeyecek, aksine artıracak”

 

 

CHP’li Başevirgen, hayvancılığın çok riskli ve böylesine küçük bir kar marjı ile yapılabilecek bir uğraş olmadığını söyleyerek, “Bu tablo karşısında ithal hayvan alan üreticinin beklentisi, hayvanı kesime gidene kadar ya et fiyatlarının yükselmesi ya da girdi maliyetlerinin düşmesidir. Değersizleşen paramızdan dolayı hayli maliyetli olacak bu ithalat, et fiyatlarını düşürmeyecektir. Aksine fiyatların daha da artmasına neden olacaktır. İktidara tavsiyemiz, hayvan ithalatını açacaklarına üretim maliyetlerini düşürmeleri ve üreticiye ilave destekler vermeleridir. Gerisi aldatmacadır. Başka odaklara para kazandırma çabasıdır.” Diye konuştu.