Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili, TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ayhan Barut, Bartın, Sinop, Kastamonu ve Karabük’te meydana gelen sel ve heyelan felaketinde etkilenen yurttaşlara ‘geçmiş olsun’ temennisini iletti, yaşamını yitirenlerin yakınlarına başsağlığı diledi.

 

 

 

İktidarı dere yatakları ve heyelan bölgelerinin yerleşime açılmasını izlemek ve teşvik etmekle eleştiren Barut, “AKP’nin doğayı tahrip ve talan etme anlayışına karşı yaşamı savunacağız, talana geçit vermeyeceğiz” dedi.

 

 

“VİCDANINIZ RAHAT MI?”

 

 

Orman yangınlarının ardından Batı Karadeniz Bölgesi’nde yaşanan sel, taşkın ve heyelan felaketinin Türkiye’yi acıya boğduğunu aktaran Ayhan Barut, “Yurttaşlarımızın sel ve heyelan felaketlerine maruz kalmasına neden olacak biçimde dere yatakları ve heyelan bölgelerinin daha fazla yerleşime açıldığı net olarak görülüyor. Canlarımız yaşama veda etti, insanlarımız mağdur oldu, yaşam zarar gördü. Dere yataklarını imara açanlar, düzensiz yapılaşmaya izin verenler, bilimi değil rantı esas alanların vicdanı rahat mı?” diye konuştu.

 

 

“YAŞAM İÇİN HAREKETE GEÇİN”

 

 

AKP iktidarının Türkiye’yi derin bir uçuruma sürüklediğine işaret eden Ayhan Barut, şunları kaydetti:
“AKP’nin yanlış politikaları sonucu ekonomik, sosyal ve siyasi krizle boğuşan ülkemizde ne yazık ki şimdi de orman yangınlarından sonra sel, taşkın ve heyelan afetiyle canımız yanıyor. AKP’nin bile isteye yaptığı, görmezden geldiği, teşvik ettiği uygulamalar var. Doğamızı, çevremizi ve halk sağlığımızı tehdit eden uygulamalara imza atıyorlar. Tüm tepkilere, eleştirilere ve çözüm önerilerine rağmen rağmen iktidar kılını kıpırdatmıyor, çare bulmuyor. Küresel ısınmadan sel ve su baskınlarına, hava kirliliğinin artmasından denizlerimizin müsilajla dolmasına, ormanlarımızın katledilmesinden doğamıza verilen tahribatlara karşı sürekli sesimizi yükseltiyoruz ama rant ve talan anlayışı buna kayıtsız kalıyor. Çevresiyle, doğasıyla, insanıyla ve kültürel dokusuyla beraber daha yaşanabilir bir Türkiye yaratmak mümkünken, en insani talepler ve evrensel haklar yok sayılıyor. İktidarı göreve çağırıyoruz. Başınızı kuma gömmeyin, sorunları daha da derinleştirmeyin, daha fazla acılar yaşanmadan yaşam için adım atın, harekete geçin.”