CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, Suriye’ye müdahale tartışmalarına değinerek, “Musa gelir diyorlardı, meğer USA gelir diyorlarmış” dedi.

 

 

Yazılı bir açıklama yapan CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, Türkiye’nin hemen yanı başında Başbakanın ifadesiyle “Binlerce kilometre öteden gelip, Ortadoğu coğrafyasına müdahale edip, cetvelle sınır çizenler, bu coğrafyanın hem kanını, hem petrolünü içenler” tarafından Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararı olmadan ve Birleşmiş Milletler uzmanlarının kimyasal silah saldırısı ile ilgili incelemeleri bitmeden bir müdahale yapılacağının ifade edildiğini vurguladı.

 

“Bu müdahalenin gerekçesi kimyasal silah kullanılması olarak açıklanmaktadır” diyen İnce, 2003 yılında 1.5 milyon insanın öldüğü Irak’a müdahale öncesinde söylenen gerekçe ile bugün söylenen gerekçelerin aynı olduğunu söyledi.

 

Irak’ta kimyasal silah bulunmadığını ve ABD’li yetkililerin özür dilediklerini kaydeden İnce, şöyle devam etti:

 

”Ama Irak kan gölüne döndü, gözyaşı dinmedi. Aynı coğrafyada bu kez hedef Suriye ve gerekçe aynı. Türkiye ise bu müdahaleden en fazla zarar görecek ülkelerin başında gelmesine rağmen kendi ideolojilerine göre dış politikamızı yönlendiren, maceraperest yöneticileri tarafından koşar adım savaşa sürüklenmektedir. Türkiye’yi bu kanlı, bu gözyaşı dinmeyen Ortadoğu bataklığına sürükleyen AKP Hükümetinin sorumluluğu ve vebali büyüktür. Kimyasal silah kullanımı bir insanlık suçudur, Birleşmiş Milletler uzmanlarının çalışması tamamlanmadan ve kullanılmışsa kimin kullandığı net olarak ortaya çıkmadan, yeni kan ve gözyaşına neden olunmamalıdır. Kimse bizi insani değerler diyerek kandırmaya çalışmasın, bu insanlık değildir. İnsanlık olmadığını bölgemizde hemen yanı başımızda Irak’ta yaşadık, gördük.”

 

İnce, Mısır’da darbeyi destekleyenlerle AK Parti’nin aynı safta bu coğrafyada yeni savaşların peşinde olduğunu iddia ederek, “Başbakanın Musa gelir diye beklediği Musa meğer ‘USA’ imiş. Başbakan ve stratejik çukurda debelenen, sıfır sorun politikasından değerli yalnızlık politikasına geçen Dışişleri Bakanını uyarıyorum, Türkiye’yi savaşın üssü yapmayın, başka ülke askerlerinin Türkiye’de konuşlanmasına izin vermeyen, sadece Türk Silahlı Kuvvetlerinin yurt dışına gönderilmesine ilişkin olan tezkere ile Meclisin size verdiği yetkiyi aşmayın, Türkiye’yi telafisi mümkün olmayan zararlara sürüklemeyin, Suriye konusunda sizden yardım talep eden ülke veya ülkelerin yardım taleplerini değil, Türkiye’nin çıkarlarını gözetin” dedi.