Kılıçdaroğlu: Bizim de Keşiş Piyer’imiz Recep Tayyip Erdoğan

Kılıçdaroğlu: Bizim de Keşiş Piyer’imiz Recep Tayyip Erdoğan
21 Eylül 2013 06:45

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Birinci Haçlı Seferlerini yapan, kışkırtan Piyer var. Her yeri dolaşıp Avrupa’da Müslüman coğrafyasında kan akıtmak için Haçlı Seferlerini başlattı. Bizim de Keşiş Piyer’imizin adı Recep Tayyip Erdoğan’dır” dedi.

 

Kılıçdaroğlu partisince Adana Çukurova Kent Meydanı’nda düzenlenen “Savaş’a Hayır, Barış İçin El Ele” mitinginde konuştu. Adana Havalimanı’ndan miting alanına parti yöneticileri ve milletvekilleriyle birlikte parti otobüsü ile gelen Kılıçdaroğlu, Gençlik Marşı eşliğinde yol boyunca vatandaşları selamladı. Güzergah üzerinde bir kahvehanede vatandaşlarla sohbet ederek çay içen Kılıçdaroğlu, bir vatandaşın “Suriyeli mültecilere oy kullandıracaklar” demesi üzerine “Sanmıyorum” dedi. Kılıçdaroğlu, vatandaşların sığınmacıların kaçak çalıştırılmalarından ve dilendirilmelerinden şikayet etmesi üzerine de, “Oraya gelen insanlar aslında perişan durumda. Bir insanın dilenmesi kolay değil. Onurunu ayaklar altına alıyor. Sorun onu bu hale düşürenlerde. Çadırlarda adam gibi bakacaksın. Savaş bitince de ülkesine geri göndereceksin” diye konuştu.

 

 

Kılıçdaroğlu’nu miting alanına girişinde partililer beyaz güvercinler uçurarak karşıladı. Burada Çukurova Belediyesi Yeni Hizmet Binası’nın açılışını yapan Kılıçdaroğlu, yaptığı konuşmada Adanalıların Cumhuriyet tarihinin en önemli olayına imza atacaklarını, “Savaş’a Hayır” diyerek seslerini bütün dünyaya duyuracaklarını söyledi. Türkiye Cumhuriyeti’nin savaş meydanlarında mücadele edilerek kurulduğunu, toprağının her karışında şehit kanı bulunduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, “Sınırlarımızı kan ve göz yaşıyla çizdiler ama savaşı veren liderler, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ‘Zorunlu olmadıkça savaş cinayettir’ demişti” ifadelerini kullandı.

 

BELKİ DE DÜNYA TARİHİNDE BÖYLE BİR SÖZÜ HİÇ LİDER KULLANMAMIŞTIR

 

1945 yılından bu yana savaşlarda 25 milyon kişinin hayatını kaybettiğini belirten Kılıçdaroğlu, “Savaş, göz yaşıdır, acıdır, yokluktur” dedi. Kılıçdaroğlu, bugün gelinen noktada Suriye konusunda, “İktidar savaş diyor” diyerek, “Bu neyin savaşıdır” diye sordu. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 15 Ağustos 2010 tarihinde Gaziantep’te yaptığı ve Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’a ‘kardeşim’ dediği konuşmasını dev ekrandan miting alanında bulunanlara izleten Kılıçdaroğlu, “Esad kardeşiydi. Beraber anlaşma imzaladığında, vizeler kaldırdığında itiraz eden oldu mu? Olmadı. Bir sabah kalktık Kardeşim Esad oldu düşmanım Esed. Ne oldu başına taş mı düştü? Sen kimin kayığına bindin de birdenbire biz Suriye’yi bir numaralı düşman ilan ettik. Bunlar barışı değil, savaşı seçtiler” diye konuştu.

 

 

Geçmişte Suriyeli vatandaşların Türkiye’ye geldiğini, şimdi ise El-Kaidecilerin, El-Nusracıların eline silah alıp sınırdan geçtiklerini belirten Kılıçdaroğlu, “Türkiye Cumhuriyeti toprakları terör örgütlerinin yatağı olamaz. Türkiye Cumhuriyeti topraklarında radikal grupların eğitilip, eline silah verip cebine para koyup ‘git kardeşini öldür’ denilemez” ifadelerini kullandı.

 

Birinci Haçlı Seferlerinin üzerinden 9 asır geçtiğini belirten Kılıçdaroğlu şöyle devam etti:

 

“Birinci Haçlı Seferlerini yapan, kışkırtan Piyer var. Her yeri dolaşıp Avrupa’da Müslüman coğrafyasında kan akıtmak için Haçlı Seferlerini başlattı. Bizim de Keşiş Piyer’imizin adı Recep Tayyip Erdoğan’dır. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde hiç bir komutan, lider, din adamı 5 Eylül 2013’te Recep Tayyip Erdoğan’ın kullandığı cümleyi kullanmamıştır. ‘Her türlü koalisyonun içinde yer alırız, yeter ki siz Suriye’yi vurun’ diyordu. Her türlü koalisyonun içinde yer alırız demek ‘Ben tetikçiyim demektir, benim ilkelerim yoktur, ne emrederseniz ben onu yaparım demektir. Cumhuriyet tarihinde, belki de dünya tarihinde böyle bir sözü hiç lider kullanmamıştır. Bunun ne ahlaki, ne milli, ne de dini yönü vardır. Bu söz ancak ve ancak ilkesini satanlar, düşüncesini satanlar, taşeronluğa soyunanların cümleleridir. Biz, Recep Tayyip Erdoğan bu cümleyi kullandığı için O’nu Başbakanlık koltuğunda oturan bir Başbakan olarak görmüyoruz, kabul etmiyoruz.”

 

 

KENDİ ÇOCUKLARINI GÖNDER ORAYA

 

Başbakan Erdoğan’ın 9 Mayıs’ta “Eğer karadan vururlarsa her türlü desteği veririz” dediğini aktaran Kılıçdaroğlu, “Sen kim oluyorsun da parlamentonun iradesini kullanıyorsun? Bu lafı kullanan bir kişi ‘Ben parlamentoda istediğimi yaptırırım, AKP Milletvekillerinin de beyinleri bana endekslenmiş. Onlar kurşun asker, ben söylerim onlar yapar’ anlamına geliyor. Savaş istiyorsan bu milletin değil, kendi çocuklarını gönder oraya. Milletin sırtından savaş çığırtkanlığı yapıyorsun sor bakalım millet Müslüman kanının dökülmesini istiyor mu? O zaman sen Keşiş Piyer rolüne neden soyunuyorsun?” ifadelerini kullandı.

 

Dış politikanın iç politikaya benzemediğini, milli olması ve herkes tarafından desteklenmesi gerektiğini savunan CHP Lideri, kin ve öfkeyle dış politikanın olamayacağını kaydetti. Mezhep endeksli ve duygularla da dış politikaya yön verilemeyeceğini söyleyen Kılıçdaroğlu, Mısır’daki darbeyle ilgili de CHP’nin darbenin değil, Mısır halkının yanında yer aldığını söyledi. AK Parti iktidarının ise açıkça tarafını belli ettiğini ileri süren Kılıçdaroğlu, Mısır’ın Ankara Büyükelçisinin önce geri çekilmesini, sonra yeniden gönderilmesini, “Ne oldu, tükürdüklerini yaladılar. Hangi gerekçe ile Türkiye’nin Büyükleçisini çektiler?” sözleriyle değerlendirdi.

 

ASARIM, KESERİM EDEBİYATI İLE DIŞ POLİTİKA OLMAZ

 

İktidarın uluslararası ilişkilerde vefayı da umursamadığını ifade eden Kılıçdaroğlu, “Bunlar gittiler Kaddafi’yi arkadan hançerlediler. Hatırlarsanız bunlar Erbakan’ı da arkadan hançerlemişlerdi. Asarım, keserim edebiyatı ile dış politika olmaz. ‘Türk donanması eşliğinde Gazze’ye gideceğim’ demişti. Gidebildi mi? Kulağını çektiler önce ABD’ye gel dediler. Garibanı kandırabilirsin, köşeyi han hamam edebiyatı yapabilirsin içeride ama dünyayı kandıramazsın” diye konuştu.

 

http://youtu.be/94tR3z3TO4o

 

Kılıçdaroğlu kendi tarihini ve dünya tarihini bilmeyenlerin doğru dış politika üretemeyeceğini belirterek, Başbakan Erdoğan’ın CHP’ye yönelik Çanakkale Savaşlarıyla ilgili sözlerine de yanıt verdi. Kılıçdaroğlu, “Sen Çanakkale’nin ne olduğunu biliyor musun? Yedi düvele karşı göğsü iman dolu o şehitlerin nasıl mücadele ettiklerini bilmiyor musun? Çanakkale ile Suriye’yi aynı kefeye koyuyor. Buna ne denir, Allah akıl fikir versin” şeklinde konuştu.

 

Başbakan Erdoğan’ın kapısını çalıp, “merhaba” diyeceği, işbirliğini yapacağı tek komşusunun kalmadığını belirten Kılıçdaroğlu, CHP’nin Mısır ve Irak ziyaretlerini hatırlatarak, “Biz her yere gideriz. Çünkü biz yiğit, namuslu Türkiye Cumhuriyeti’nin halkını temsil ediyoruz. Biz halkların kardeşliğine inanmış bir partiyiz. Ama Haçlı seferlerini başlatan, Keşiş rolünü üstlenen Erdoğan coğrafyayı kan gölüne döndürdü” diye konuştu. “Ortadoğu’da oyun kurucuydu, oyuncak oldu, şamar oğlanı oldu her gelen tokat vuruyor” diyen Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan’ın dünyada alay konusu olduğunu ve bu durumun ağırına gittiğini ifade ederek, “Ulusal bağımsızlık savaşı veren, sınırları kan ve göz yaşıyla çizilen bir ülkenin Başbakanının alay konusu olmaması gerekir” dedi.

 

BU BAŞBAKAN’IN ELİ KANLIDIR

 

Başbakan Erdoğan’ın dünyayı okuyamadığını berten Kılıçdaroğlu, “Oturmuş koltuğuna ahkam kesiyor, sonra ne oldu, bir beyzbol sopası gösterildi ve dersini aldı. Ağırıma gidiyor. Ya söylediğin sözün arkasında dur ya da büyük laf etme” dedi.

 

 

Suriye’den Türkiye’ye 500 bin sığınmacı geldiğini bu sayının bir milyona çıkmasının beklendiğini ve bu kişiler için 2 Milyar TL harcandığını belirten Kılıçdaroğlu, “Bu Suriyeli kardeşlerimizin bu hale düşmelerinin tek sorumlusu Recep Tayyip Erdoğandır. Bu Başbakanın eli kanlıdır, eli kirlidir, dili de kirlidir” diye konuştu.

 

Hükümetin yanlış dış politikaları nedeniyle, Suriye ile ilgili uluslararası toplantılara Türkiye’nin çağrılmadığını kaydeden Kılıçdaroğlu, “Türkiye Cumhuriyeti barıştan yana tavır takınması, sorunun değil çözümün parçası olması lazım” dedi.

 

CHP’nin barıştan yana olduğunu ve barışçıl çözümleri savunduğunu ifadeden Kılıçdaroğlu, “Suriye’yi kimyasal silahlardan arındırın demiştik, şimdi bunu yapıyorlar. Bunu da biz önermiştik” dedi. El-Kaide’nin geçmişte Türkiye’de terör eylemleri gerçekleştirdiğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, “Şimdşi El-Kaide ile kim kol kola, Recep Tayyip Erdoğan. Düne kadar İstanbul’da terör estiren, bizim insanlarımızı öldüren El-Kaide bugün Recep Tayyip Erdoğan’ın kanatları altında. Bütün dünyaya sesleniyorum, meşru bir hükmet terör örgütü ile yan yana gelmez” ifadelerini kullandı.

 

 

İLAÇ FİRMALARINA SESLENDİ: “ERDOĞAN’A BİR CHP İLACI YAPIN

 

CHP lideri, Başbakan Erdoğan’ın Mısır’da yaşanan darbeye karşı dururken, iktidarı döneminde dünyanın çeşitli yerlerinde yaşanan darbelere ise sessiz kaldığını ve Sudan Devlet Başkanı Ömer El-Beşir’i “kırmızı halılarla” karşıladığını belirterek, bu durumu iki yüzlülük olarak niteledi. Erdoğan’ın Mısır’da hayatını kaybeden Esma için gözyaşı döktüğünü belirten Kılıçdaroğlu, “52 yurttaşımız Reyhanlı’daki patlamada öldü niye bir damla göz yaşı dökmedin? Yüzlerce şehidimiz geldi, bir şehidimiz için ağladı mı? ‘Kelle’ dedi. Uludere’de kendi vatandaşlarını katletti, özür diledi mi? Bunları iyi tanıyın iyi bilin” diye seslendi.

 

“Savaş demek, savaşı istemek cinayete davetiye çıkarmaktır” diyen Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan’ın CHP’ye yönelik suçlamalarına tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu, “Biz barış istiyoruz, Recep Tayyip Erdoğan CHP’yi suçluyor. Sabah, öğlen, akşam CHP’yi suçluyor. İlaç firmalarından rica ediyorum, bir CHP ilacı yapsınlar şu adama versinler de belki aklı başına gelir” dedi.

 

Kılıçdaroğlu sözlerini, “Barış kadar güzel bir şey yoktur. Barış; özgürlük, insan, gelecek demektir. Onun için savaşa hayır, barışa evet” diyerek bitirdi.

 

Öte yandan Kılıçdaroğlu, Hatay’a hareket etmek üzere Adana’dan ayrılırken, gazetecilerin sorusunu yanıtladı. Kılıçdaroğlu, demokratikleşme paketinde yer aldığı iddia edilen Tunceli’nin adının “Dersim” olarak değiştirilmesi yönündeki teklifi nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine, bunda bir sakınca görmediklerini, zaten bu konudaki bir kanun teklifinin CHP’li milletvekilleri tarafından verildiğini belirtti.