CHP’deki Kumpasın amacı Oğuz Kaan Salıcı’yı Genel Başkan yapmak mıydı?

CHP’deki Kumpasın amacı Oğuz Kaan Salıcı’yı Genel Başkan yapmak mıydı?
28 Kasım 2019 08:00

Son günlerde ülkemizin ekonomik anlamda çok kritik bir sürece geldiği bu dönemde Sözcü baş yazarı Rahmi Turan’ın bir CHP’linin gizli bir şekilde giriş ve çıkışı farklı plakalı araçlarla Saray’da Cumhurbaşkanı Erdoğan’la yaptığı görüşmede CHP Genel Başkanlığı konusunun konuşulduğu ve ‘o CHP’liye genel başkanlığa aday olması durumunda Cumhurbaşkanı’nın destek vereceği” iddialarıyla ülke gündemi gerçek gündemden saptırılarak meşgul ediliyor.

 

 

H&H ÖZEL HABER

 

 

 

Halkın Habercisi olarak CHP’yi on yılı aşkın süredir takip eden muhabirlerimizin görüşlerini de alarak farklı açıdan konuyu değerlendirmek istiyoruz.

 

 

CHP’nin Örgütlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı’nın İstanbul İl Başkanlığı’nı hak edecek hiçbir çalışması olmadan, sanki bir gizli el tarafından CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun kulağına adı fısıldanmışcasına Genel Başkan tarafından önce İstanbul İl Başkanlığına atandığını hatırlayalım.

 

 

Oğuz Kaan Salıcı’nın il başkanlığı döneminde girilen seçimlerde CHP İl Başkanlığı’ndahiçbir başarı sağlanamadı. Daha sonraki seçimlerde Oğuz Kaan Salıcı CHP’den İstanbul milletvekili seçildi.CHP’nin son kurultayında da  Kemal Kılıçdaroğlu’nun anahtar listesinde yer alak PM üyesi oldu ve hemen ardından en önemli genel başkan yardımcılığı olan Örgütlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı’na getirildi.

 

 

Salıcı Örgütlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığına getirildikten sonra kendi döneminde il başkanlığı yapan ancak başarısız oldukları gerekçesiyle CHP örgütleri tarafından tasfiye edilen eski il başkanlarıyla Ankara’da yemekli bir toplantıda biraraya geldi.

 

 

Salıcı’nın görevi esnasında bir çok il başkanını sudan bahanelerle görevden uzaklaştırarak yemekte buluştuğu eski il başkanı arakadaşlarından buralara atamayla il başkanlarını belirlediğini biliyoruz.

 

 

CHP’de  Salıcı’nın hak etmeden hızlı yükselişini ve ekip arkadaşlarıyla kadrolaştığını gözlemledik.

 

 

Daha sonra Cumhurbaşkanlığı süreci yaşandı. Bu Süreçte CHP’nin Cumhurbakanı adayı Muharrem İnce’ye aday olmaması için muhalefet ettiğini biliyoruz.

 

 

Cumhurbaşkanlığı seçiminde Oğuz Kaan Salıcı’ya rağmen koşulların öngörüsüyle aday olan Muharrem İnce’nin büyük bir başarı sağlayarak CHP tabanını 80 öncesi Ecevit dönemi gibi harekete geçirmesi ve 80’den sonra ilk defa CHP’nin %30’ların üzerine çıkması Genel Başkanlık koltuğuna programlanan Oğuz Kaan Salıcı ve ekip arkadaşlarını fazlasıyla tedirgin etmişti.

 

 

Daha seçim akşamı sonuçlar kesinleşmeden olur da seçim ikinci tura kalır ve Muharrem İnce Cumhurbaşkanı olur endişesiyle seçim gecesi CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı İnce için akla gelmeyecek iftiralar atıldığını ve yıpratma kampanyasının başlatıldığını hep birlikte izlemiştik.

 

 

Daha sonra CHP’de olağan kurultay için toplanan imzaların 800’ü aşması üzerine yine CHP Genel Merkezi’ndeki bu kadro harekete geçerek delegeler üzerinde yoğun baskı kuruldu ve imzaların 618’e kadar geri çekilmesi sağlanarak Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nu da ikna ederek olağanüstü kurultayın yapılmamasını sağlamışlardı.

 

 

Bu süreç devam ederken olağanüstü kurultayda İnce lehine imza veren kurultay delegelerinin hiçbir gerekçe göstermeden disiplin kovuşturmalarına uğradıklarına ve CHP’den ihraç edildiklerine de tanık olmuştuk.

 

 

Gelinen bu süreçte Salıcı’yı CHP’nin başına Genel Başkan yapmak isteyen kadrolar (BunlarınBeykoz Konakları’yla da bağlantılı olduklarını biliyoruz) önümüzdeki büyük kurultayda CHP’nin Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun artık zirvede siyaseti noktalayarak yerine Salıcı’nın önerilerek tek aday olarak CHP’nin genel başkanlığına seçilmesini sağlamak ve bu seçimi riske atmamak için olası en büyük rakip Muharrem İnce’nin önünü kesmek adına bu kumpasın tezgahlandığına inanıyoruz.

 

 

Ancak Muharrem İnce’nin ön alarak yaptığı açıklamalarla kumpası bertaraf ettiğini ve artık  Oğuz Kaan Salıcı ve ekip arakadaşlarını çok zor günlerin beklediği aşikar.

 

 

CHP tabanı ve kamuoyu bu tür entrikalarla CHP’ye genel başkan olunmayacağını kurultayda göseterecektir.

 

 

Kılıçdaroğlu’nun siyasetten çekilme düşüncesinin bu kumpasla artık rafa kalkacağını, önümüzdeki CHP kurultayında yine bu ekip tarafından ikna edilerek yeniden CHP Genel Başkanlığını sürdüreceği görünüyor.