
CHP’de yeni dönem: Değişim seferberliği!
7 Kasım 2023 11:00
Özgür Özel’in Genel Başkanlığa seçildiği CHP kurultayının ikinci gününde partinin yeni yönetim kadroları da belirlendi. CHP Lideri Özel yerel seçime kadar seferberlik ilan etti. Siyaset Bilimci Özkan, “Otoriterleşen bir ülkede yaşanan bu değişimin toplumda olumlu bir etki bırakacağını söylerken, Gazeteci Yetkin ‘Kılıçdaroğlu adım adım yenilgiye gitti’ dedi.
Fotoğraf: Özgür Özel X
CHP’de 28 Mayıs sonrasında başlayan tartışmalar önceki akşam gerçekleşen Büyük Kurultay ile beraber yeni dönemin başlangıcı oldu.
Kurultay’ın ilk gününe sahne olan genel başkanlık yarışı, 13 senedir genel başkan olan kemal Kılıçdaroğlu ile CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel arasında geçti.
Seçimin ilk turunda iki adayın da çoğunluğa ulaşamamasının ardından ikinci turda Kılıçdaroğlu 536 oy alırken Özel 812 oy alarak CHP’nin yeni Genel Başkanı oldu.
Sonuçların açıklanmasının ardından konuşan Özel, bütün delegelerin kendisine oy verdiğini kabul ettiğini söyledi. ‘Partide seferberlik ilan ediyorum’ diyen Özel, ilk ziyaretini Hatay’a yapacağını açıkladı.
Kurultay’ın ikinci günü ise dün Parti Meclis üyeleri (PM) ile Yüksek disiplin Kurulu Üyelerinin seçimleri ile tamamlandı. PM adayları en az 10 delegenin imzası ile aday olurken seçimlerde çarşaf liste usulü uygulandı.
Dün sabah saatlerinde partisinin 81 il başkanı ile bir araya gelen CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “Genel başkan seçildiğim takdirde salona kaç il başkanı ile girersem gireyim, 81 il başkanı ile çıkacağız. Partimizin unutulmuş bir geleneğini, seçilen genel başkanın 81 il başkanı ile toplanarak ertesi günkü PM yapısını konuşacağını taahhüt etmiştim” dedi.
Anahtar liste ile ilgili de konuşan Özel, “Çarşaf liste, bireysel adaylıklar var. Anahtar listenin bir anlamı var ama bir dayatması yok. Örgütümüz, il başkanlarımız anahtar listemize hep birlikte sahip çıkacaklarını ifade ettiler. Bu çok kıymetlidir. Bu anahtar listenin kamuoyunda bir blok liste gibi anlaşılmamasını tercih ederiz. Adaylıkların önünü kesmeyen, dayatmayan ve tüm örgütü kapsayan bir anahtar listesiyle karşınızda olmayı ümit ediyoruz” dedi. Devir teslim töreninin olup olmayacağı sorulan Özel, ” Elbette bir devir teslim töreni olacak. Şeklen bir devir teslim olacak ama Sayın Genel Başkanımızın bize biriktirdiği tecrübesini aktardığı bir iletişim kanalı da her zaman açık olacak” cevabını verdi.
KILIÇDAROĞLU TRAJİK VE HAZİN BİR SON BIRAKTI
Kılıçdaroğlu’nun kaybetmesinin nedenleri hakkında Siyaset Bilimci Behlül Özkan, “Kılıçdaroğlu’nun mayıs ayındaki Cumhurbaşkanı adaylığı CHP Genel Başkanı’nın arzulayabileceği bir adaylıktı. 6’lı masayı toplaması, İYİ Parti Lideri Meral Akşener’i diğer masanın ortakları ile dengelemesi Kılıçdaroğlu açısından ‘savaşta her yol mübahtır’ demesinin bir karşılığıydı. Bu yaklaşım sorunlu olmakla beraber onun açısından kabul edilebilir bir çizgi haline geldi. Asıl sorun ise böyle bir seçimin kaybedilmesiyle başladı onun açısından. Çünkü toplumdaki değişim dalgasının da bütün çıplağıyla ortaya çıktığı koşullar altında kaybedilen seçim sonrası Kılıçdaroğlu hiçbir sorumluluk üstlenmeyip tam tersine koltuğa sarılmayı tercih etmiş oldu” dedi.
Kaybedilen seçimlerin ardından geçen süreçte Kılıçdaroğlu’nun kötü hamleler yaptığını belirten Özkan, “Üstelik bu kaybın ardından bakıyorsunuz; Parti içerisinde bir değişim yok, CHP gibi bir partide kadınlar yok, gençler yok. Partiyi kitlelere açamamışsınız. Bunun kabul edilmesi mümkün değildi. Öte yandan yarış başa baş geçmesi de Kılıçdaroğlu’nun koltuğu bırakmak istemeyişinin bir başka portresini çiziyor. Barış Yarkadaş ve Eren Erdem gibi ülke siyasetinde pek de parlak olmayan isimlerle çıktığı yolda belli ki genel merkezin bütün olanaklarını kullandı. İlk turda kaybetmesinin ardından çekilmemesi de hazin ve trajik bir son bıraktı Kılıçdaroğlu’na” ifadelerini kullandı.
Yaşanan değişimin önemine de vurgu yapan Özkan, söylemler yerine getirilirse CHP’de başka bir siyasetin önü açılabilir dedi. Özkan şöyle konuştu: “Kurultay’ın çıktılarından birisi de parti içerisindeki muhalif bir kanadın genel merkezi devirmesi oldu. Az sayıda örnekleri olan bu değişim ülkenin otoriterleşen yapısı içerisinde topluma bir umut yaratabilecek bir potansiyele sahip. Bu sebeple adım adım kendi sonunu da hazırlayan Kılıçdaroğlu’nun yenilmesinin önemi de bu oldu. CHP’nin yeni dönemi ise henüz bir şey söylemek erken bile olsa Özel söylemlerindeki gibi partiyi ve örgütü kitlelere açabilirse siyaseti değiştirme potansiyeline sahip. Belli inanç kesimleri ve ‘memleketler ’ üzerinden kitlenen parti ancak bu yolla başka bir siyaseti tartışabilir. Kılıçdaroğlu figürünün sol değerlere kapalı, Atatürkçülükle doğrudan ilişki kuramayan yapısı karşısında Özel’in daha sosyal demokrat bir görüntü verdiği ve bence şehirli olması da buna imkân sağlayabilir. Özellikle ülke nüfusunun her geçen gün şehirleşmesi kentli bir siyasetçiyi ön plana çıkartabilir”
6’lı masa politikasını terk edecek bir görüntü çizen Özel, CHP’nin kitlesini gözetecek politikalara geçeceğini düşünüyorum. Kılıçdaroğlu’nun sağcılara yaranmak adına kitlesinin yüzünü düşürürken Özel’in ilk önceliği kendi kitlesi olacaktır.
Kurultay’ın tamamlanması ile beraber yetkinreport.com Yazarı Murat Yetkin de süreç hakkında BirGün’e konuştu.
DEMOKRASİ AÇISINDAN ÖNEMLİ
Kılıçdaroğlu’nun yenilgisinin ittifak siyasetinin raydan çıkmasının bir sonucu olduğunu belirten Yetkin, “28 Mayıs Cumhurbaşkanlığı seçimin alınabileceği duygusu, sadece CHP değil, muhalif seçmenin de içinde yer etti. Özel’in “yere bakan yüzleri havaya kaldırma, asılan yüzleri güldürme” vaadinin bir karşılığı olduğu görüldü” dedi. “Millet İttifakı kararı önce Akşener’in masadan kalkmasıyla sarsıldı. Ardından 39 milletvekili olayıyla raydan çıktı ve Zafer Partisi gizli protokolüyle devrildi. Geriye bakınca bunu görebiliyoruz” diyen Yetkin, Kılıçdaroğlu’nun adım adım yenilgiye gittiğini ifade etti. Özel’in seçilmesinin bir demokrasi niteliği taşıdığını da vurgulayan Yetkin şöyle konuştu: “’Hançer’ söylemiyle CHP tabanındaki statüko eğilimi değişim yönünde kırılmış oldu. CHP tabanı hem liderine hem kendi dışındaki muhalif seçmene hem de Türkiye’de yaygınlaşan, ‘Tek aday, oybirliğiyle seçim’ durağanlığına bir demokrasi dersi verdi. Özel’in seçilmesinin bu yönü de önemli. Kılıçdaroğlu 28 Mayıs gecesi Erdoğan karşısında seçim yenilgisini kabul edip çekilse gidişi böyle olmazdı.”