CHP'li Acar: Anadilde savunma soğuk suya atılan kurbağanın yavaş yavaş ısıtılıp öldürülmesi gibi

CHP'li Acar: Anadilde savunma soğuk suya atılan kurbağanın yavaş yavaş ısıtılıp öldürülmesi gibi
26 Ocak 2013 00:13

CHP Antalya Milletvekili Gürkut Acar, Anadilde savunma ve eğitimle ilgili H&H’ye çok özel açıklamalarda bulundu.

 
Deniz Bilgen ÇAKIR H&H RÖPORTAJ

H&H’ye konuşan Acar, Türkiye’nin önüne sorun olarak getirilen anadilde savumanın tamamen suni olduğunu dile getirerek, bunu soğuk suya atılan kurbağanın yavaş yavaş ısıtılarak öldürülmesin benzetti ve anadilde savunma ve anadilde eğitimle, ilerleyen yıllarda Anayasa’da yer alan devletin resmi dili Türkçedir maddesinin değiştirilmesinin önünün açıldığını dile getirdi.  
 
 
İşte Acar’ın H&H’ye yaptığı o açıklamalar:
 
 
90 YILDIR HİÇBİR KARAR ELEŞTİRİLMEDİ
 

 
“Bu anadilde savunma olayı tamamiyle sunidir ve özel yetkili mahkemeler tarafından planlı bir şekilde Türkiye gündemine getirilmiştir.  
 
Özel yetkili mahkemelerden önce Türkiye’de 90 yıldır Türkçe bilmeyen bütün yurttaşlarımız için ceza yargılaması yapılmış ve milyonlarca karar verilmiştir. Bu kararların hiçbirisi adil yargılama hakkı ihlal edildi ya da savunma hakkı verilmedi gerekçesiyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi dahil dünyanın hiçbir ülkesinde, hiçbir kuruluş tarafından eleştirilmemiştir, bozulmamıştır.”
 

ÖZEL YETKİLİ MAHKEMELER PLANLI OLARAK KONUYU GÜNDEME GETİRDİ

“Şimdi durum böyleyken ve Türkçe bilmeyen yurttaşlarımız mahkeme tarafından bir tercüman tayin edilerek yargılanırken, özel yetkili mahkemeler planlı ve bilinçli bir şekilde, sanki yargılama yapılamıyormuş gibi Türkiye gündemine bu konuyu getirmiştir. Bu bir planın sonucudur ve açlık grevleri başlatılarak bu kamuoyuna yansıtılmıştır.”
 
KURBAĞANIN ISITILMASI GİBİ

“Sorun hukuki bir sorun değildir. Ben 39 yıl birfiil avukatlık yapmış, Antalya Baro Başkanlığı yapmış bir hukukçu olarak bunu söylüyorum.
 
 
Siyasi alana taşınan bu konu Türkiye’yi bölmenin parçalamanın ve önümüzdeki yıllarda resmi dilin Türkçe olduğuna ilişkin Anayasa maddesinin delinme çabasıdır.
 
Aynı soğuk suya konulan kurbağanın yavaş yavaş ısıtılarak öldürülmesi gibidir. Türk kamuoyu, bütün Türkiye aldatılmaktadır. Bu bir ısıtma meselesidir.”
 
 

PKK KASITLI OLARAK TÜM KÜRTLERİN TEMSİLCİSİYMİŞ GİBİ YANSITILIYOR
 
“Türkiye hiçbir Kürt yurttaşını itmemektedir. Türkiye’nin her tarafında yerleşme, mülk edinme, istediği okulda okuma, belediye meclisi üyeliği, başkanlığı, milletvekilliği, başbakanlık, cumhurbaşkanlığı gibi Türkiye’nin bütün siyasi sisteminde her çeşit haklara sahiptir ve tüm yurttaşlarımızla eşittir. 


 
Bu meselenin, sanki PKK Kürtlerin hepsinin Türkiye’deki temsilcisiymiş gibi kamuoyuna yansıtılması, tamamen kasıtlı ve Türkiye Cumhuriyeti’ni mutlak idari yapısını da, etnik yapıyla da, devlet yapısıyla da bozmak için getirilmiş bir olaydır. Bunun savunmanın hakkının kutsallığıyla ilgisi yoktur. Bu konuda bir tıkanma varmış gibi gösteriyorlar. Böyle bir tıkanma yok.” 
 
 

202. MADDE YETERLİ

“Yargıtay Ceza Genel Kurulu var. Türkiye’deki en yüksek ceza mahkemesi budur. Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun, 1 Ekim 2011  tarihli, 2011-10-182 esas ve 2011-204 karar sayılı kararı var. Soruşturma ve kovuşturma sırasında, çeşitli adli makamlar önünde yapılan işlemlerde Türkçe bildiği hususu hiçbir kuşkuya yer vermeyecek şekilde anlaşılan şüpheli veya sanıkların daha sonradan tercüman istemeleri halinde bu kişilerin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Ceza Yargılamaları Usul yasası bağlamında tercüman istemelerinin, savunma hakkının kötüye kullanılmasının değerlendirilmesi gerekir.
 
Özel yetkili mahkemeler, bu kararı durduracaklarına bu işi siyasi olay haline getiriyorlar.
 


 
Yargıtay 9. ceza dairesi, 23. Haziran 2011 tarihli, 3883 esas numaralı ve 3998 sayılı kararı, Yargıtay 5. Ceza dairesinin 13 Haziran 2011 tarihli kararlarının hepsi bu yöndedir.  
 
Bu olay şimdi Ceza Yargılamaları Usulü 202. madde diyor ki, “bir insan yeterince Türkçe bilmiyorsa ona mahkeme tarafından bir tercüman tayin edilir ve savunması yaptırılır.” Bu, bu kadar kolay. Hiçbir şeyin değişmesine gerek yok. Bağlayıcı kararlar var. Özel yetkili Mahkemeler niye yargılamayı durdurdular? Medya gücü nedeniyle kendi propagandalarını yaptırıyorlar. AKP’ye bağlı yandaş medyanın propagandasıyla bu işler bu hale getiriliyor.
 
CHP, Kürt yurttaşlarımıza her zaman sahip çıkmış, ırkçılığı reddeden, Cumhuriyet kurulduğundan itibaren Kürt vatandaşlarımıza kol kanat geren bir partidir.

Ancak, Kürtler adına hareket ettiğini iddia eden PKK, bunları azınlık haline getirmiş, azınlık hakları istemektedir.”  

 
AKP, PKK’NIN ÖNÜNDE DİZ ÇÖKTÜ

AKP iki sebepten bu konuyu gündeme getiriyor,  
1. Önümüzdeki yerel seçimlere kadar PKK faaliyetlerini durdurmak için terör örgütüne teslim olmuş, önlerinde diz çökmüştür.

2. Türkiye’yi, Ortadoğu’da parçalanmış bir Ortadoğu’da bir takım başka devletçiklerin hamisi haline getirilerek, kendisini de bölecek bir projenin koruyucusu olarak öngören Amerikan propagandası uygulanmaktadır.

Oysa ortada gerçek bir sorun yoktur. 202. madde yeterlidir.