CHP Tüzük Kurultayı öncesi TÜSES’ten ‘öneri’ raporu!
24 Ağustos 2024 07:12
CHP’de Olağanüstü Tüzük Kurultayı çalışmaları devam ediyor. Beklenen kurultay öncesi Türkiye Sosyal Ekonomik Siyasal Araştırmalar Vakfı, CHP’ye tüzük önerilerini sıraladı. Listede özellikle çarşaf liste, ön seçim, dönem kuralı öne çıktı.
CHP’nin 6-9 Eylül’de yapacağı Tüzük Kurultayı öncesi, TÜSES (Türkiye Sosyal Ekonomik Siyasal Araştırmalar Vakfı) tüzük önerilerini “Yönetme Kültüründe ve Örgütlenme Modelinde Reform Önerileri” başlığı altında raporlaştırdı.
Çarşaf liste, ön seçim, dönem kuralı, raporda öne çıkan öneriler olarak dikkat çekti.
Başta siyasetçiler, akademisyenler, sivil toplum ve düşünce kuruluşu temsilcileri olmak üzere toplumun farklı kesimlerinden çok sayıdaki kişinin katkılarıyla ve çok katmanlı bir çalışmayla hazırlanan raporda, CHP’nin yeni bir yönetim modeli sunmasının değil, yönetme kültüründe reform yapmasının ve yönetişim anlayışını hayata geçirmesinin gereği vurgulandı.
“YÖNETİM DEĞİL, YÖNETİŞİM”
“Yönetim, organizasyonu/örgütü daha çok yönetenler ve yönetilenler üzerinden tariflerken, yönetişim ‘birlikte yönetmeyi’ ifade etmektedir. Yönetişim anlayışı, partinin paydaşları arasındaki hiyerarşinin dikey ilişkiler yerine yatay ilişkilerle kurgulanmasını; karar alma ve sorun çözme süreçlerinde müzakereyi ve uzlaşmayı esas almayı gerektirmektedir” denilen rapora göre bu anlayış sayesinde, parti içi demokrasi kurumsallaşacak, birlikte çalışma kültürü ve sinerji öne çıkacak, üyenin örgüt kararlarına etki eden bir aktör olarak konumlanmasının önü açılacak.
RAPORDA ÖNE ÇIKAN ÖNERİLER
Yönetişim ilkeleri (katılım, eşitlik, ayrımcılık yapmama, kapsayıcılık, cinsiyet eşitliği, kurallara dayalı olmak, şeffaflık, hesap verebilirlik ve duyarlılık) ışığında yapılan öneriler arasında üç temel ilkesel öneri öne çıktı:
Çarşaf listenin esas olması,
Ön seçimin kural olması,
Seçimle gelinen görevlerde dönem sınırlaması.
“ÇARŞAF LİSTE ESAS OLMALIDIR”
İşte TÜSES’in raporundaki başlıklar…
Sosyal demokrat partilerde, farklı fikirleri savunan kanatların bulunması doğaldır. Farklı gruplar parti içi seçimlere kendi listeleriyle katılma hakkına sahiptirler. Bu doğal bir haktır. Doğal olmayan, bir oy fazla alan listenin tümüyle yönetime gelmesi, diğer listelerin ise tümüyle yönetim dışı kalmasıdır. Çoğulcu anlayışın önüne set çeken bu çoğunlukçuluk, birlikte çalışma kültürünü de zayıflatmaktadır.
Bu nedenle katılımcı demokrasiye kesinlikle zarar veren ‘blok liste’ uygulaması mutlaka kaldırılmalıdır.
Çarşaf Liste: Parti içi seçimlerde tüm adayların yer aldığı ortak tek bir liste olan çarşaf liste esas olmalıdır.
Nispi Temsil: Blok liste uygulamasından vazgeçilmeyecekse, blok listeyle yapılan seçimlerde nispi temsil sistemi uygulanmalıdır. Bu çerçevede en çok oyu alan listenin adayı başkan seçilirken, her liste aldığı oy oranında kişiyle yönetime katılır. Nispi temsil uygulaması farklı grupların birlikte çalışma pratiklerini geliştirmesi için de önemlidir.
“ÖN SEÇİM ‘KURAL’ OLMALIDIR”
Parti liderinin ve üst yönetimin, milletvekilliği, belediye başkanlığı, belediye ve il genel meclisi üyeliği gibi görevlere aday saptanmasında sınırsız ölçüde yetkili olması parti içi demokrasiyle bağdaşmayan bir uygulamadır. Parti içi dayanışmayı ve partinin demokratikliğini zedeleyen bu uygulamaya artık son verilmeli, ön seçim esas kılınmalıdır.
Öte yandan, bazı seçim çevrelerinde ön seçimden CHP seçmenini temsil eden ve liyakate dayalı bir sonuç çıkamayacağı, asıl amacın tam tersi bir sonuca yani çoğulculuk yerine azınlığın tahakkümüne yol açabileceği endişesi haklı bir endişedir. Bu nedenle, adayların belirlenmesinde hibrit bir model uygulanmalıdır.
Bu bakış açısıyla genel merkez tercih etmesi durumunda, Siyasi Partiler Kanunu’nun öngördüğü yüzde 5 yasal kontenjanı dışında da; üye sayısı, seçmen sayısının %3’ünün altında olan ve/veya bir önceki seçimde CHP’nin oyu yüzde 10’un altında kalan seçim çevrelerinde merkez yoklamasıyla aday belirleme kararı alabilir.
Her ne koşulda olursa olsun, merkez yoklamasıyla belirlenecek adayların sayısı, toplam seçilecek kişi sayısının yüzde 10’unu geçmemelidir.
“DÖNEM SINIRLAMASI GETİRİLMELİDİR”
Aynı kademedeki görevler için seçilme hakkına, tüzük hükmüyle dönem sınırlaması getirilmelidir.
TBMM Üyeliği (Milletvekilliği) ve Yerel Yönetimler İçin Dönem Kuralı: Beş yılda bir yapılan bu seçimlerde adaylık için dönem sınırlaması “en çok üç dönem” olmalıdır.
Genel Başkan İçin Dönem Kuralı: İki yılda bir yapılan bu seçimlerde adaylık için dönem sınırlaması “en çok beş dönem” olmalıdır. Altıncı ve yedinci dönemlere ancak CHP son genel seçimlerde en çok oyu alan birinci parti veya iktidar ortağıysa aday olunabilmelidir.
Parti Organları (PM, YDK, İl ve İlçe Yönetim Kurulları ve Yan Kollar vb.) İçin Dönem Kuralı: İki yılda bir yapılan bu seçimlerde adaylık için dönem sınırlaması “en çok beş dönem” olmalıdır.
“RAPORDAN DİĞER ÖNERİLER”
Gerçek bir değişim için ön koşul olarak görülen temel ilkesel önerilerle birlikte; parti organlarının görev ve yetkilerinden işleyişine, parti adaylarının saptanması yöntemlerinden kotalara, parti içi eğitimden üyelikle ilgili düzenlemelere; yeniden düzenleme ihtiyacı görülen konularda deneyimlere dayalı ve gerekçelendirilmiş öneriler de TÜSES raporunda yer alıyor.
Gerekli koşulları bugün için sağlamanın zor olduğu, alt yapısı oluşturulduktan sonra ,tüzükte mutlaka yer alması gerektiği düşünülen öneriler ise (dijital demokrasi, seçme ve seçilme hakkına sahip üye kriteri ve cumhurbaşkanı adayının ön seçimle belirlenmesi) raporda orta vadeli öneriler başlığı altında bulunuyor.