Yüksek gerilim hatlarının orman yangınları için yarattığı tehlikeyi TBMM gündemine taşıyan CHP İzmir Milletvekili Ednan Arslan, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’ye elektrik dağıtım ve iletim hatlarına bağlı yangınları önlemek için alınan önlemleri sordu.

 

 

Önergede 2016 yılında Antalya Adrasan ve Kumluca’da meydana gelen orman yangınlarının yüksek gerilim hatlarından kaynaklandığı iddialarına da yer verildi. Arslan’ın önergesinde şu görüş ve sorular yer aldı:

“Ülkemiz 28 Temmuz 2021’de Manavgat’ta çıkan yangının ardından başta Muğla, Adana, Mersin ve ülke genelinde çeşitli bölgelerde devam eden yangınlarla birlikte, tarihinin en büyük orman yangınlarıyla mücadele etmektedir. Bir tek ağacı, bir tek canlıyı daha kurtarmak için fedakârca mücadele ederken şehit olan yangın söndürme görevlilerimiz, orman emekçilerimiz, yangında yitirdiğimiz vatandaşlarımız, can kayıpları, yok olan ormanlar, yerleşim yerleri, toplumun her kesimini derinden etkilemiş, adeta yüreklerimizi dağlamıştır.

Orman bölgelerinde yaşayan milyonlarca canlıyı yok eden yangınlar nedeniyle, on binlerce hektar orman alanı kül olurken, birçok ev, işyeri, ahır, tarım arazisi, sera, vasıta ve son olarak Milas Kemerköy Termik Santrali zarar görmüştür.

2014 ve 2015 yıllarında yaklaşık 3 bin hektar büyüklüğünde orman alanı yanarken bu alan 2019 yılında 11 bin 332, 2020 yılında ise 20 bin 936 hektara yükselmiştir. Bu tablo küresel ısınma ve iklim değişikliği ile birlikte düşünüldüğünde, adeta orman yangınlarında yaklaşan büyük tehlikenin ve alınamayan önlemlerin de habercisi olmuştur.

 

 

2016 yılında Antalya Adrasan ve Kumluca’da meydana gelen orman yangınlarında resmi rakamlara göre 300 hektar ormanlık alanın tahrip olduğu kaydedilse de, meslek örgütlerinin bölgede yaptığı gözlem ve incelemelere göre, tahribat resmi rakamların en az 10 katı daha fazla olduğu ifade edilmiştir.

 

 

Adrasan ve Kumluca yangını ile ilgili bir diğer saptama ise, orman yangınlarına yüksek gerilim hatlarındaki elektrik tellerinin yaz aylarında genleşip birbirine çarpması sonucu çıkan kıvılcımların sebep olduğu iddiasıdır.

Ormanlık alanlarda geçen iletim hatları TEİAS’ın, dağıtım hatları ise Dağıtım şirketlerinin sorumluluğundadır. Bu hatlar ormanlık alandan Orman İdaresinin izni ile geçmekte ve hattın geçtiği güzergâhta emniyet mesafesi sınırları içinde ağaçlar kesilmektedir. Her yıl da yaz mevsiminden önce bu dağıtım hatlarının periyodik bakımlarının yapılması gerekmektedir. Periyodik bakımların yeterli ölçüde yapılmadığı bu durumun yangın tehlikesini artırdığı iddia edilmektedir.”

2015 yılından bugüne kadar, yıllar itibariyle yüksek gerilim hatlarının orman yangınlarına ilişkin tehlike yarattığına ilişkin Bakanlığınıza kaç şikâyet yapılmıştır? Şikâyetlerin incelemesi neticesinde hangi önlemler alınıştır?

2015 yılından bugüne kadar dağıtım ve iletim hattı geçen kaç alanda yangın çıkmıştır?

İğne yapraklı ağaç türlerinin gövdelerinde ve yapraklarında reçine bulunması nedeniyle kolayca tutuştukları ve yangın tehlikesine karşı daha yüksek risk taşıdıkları bilinmektedir. Bu bölgelerden geçen yüksek gerilim hatları ile ilgili hangi özel önlemler alınmaktadır?

2015 yılından bu yana ülkemizde meydana gelen orman yangını sayısı nedir? Bunlardan kaçı yüksek gerilim hatlarından kaynaklandığı tespit edilmiştir? Bunlar hangi yangınlardır ve hangi tarihlerde meydana gelmiştir? Şayet tespit edilmişse elektrik dağıtım ve iletimi ile ilgili kurumlar ve özel şirketlere bildirim yapılmış mıdır?

Yüksek gerilim hatlarından kaynaklanan yangınların özellikle elektrik dağıtım şirketleri adına bir tazminat doğurmaması için üstünün örtüldüğü iddiası doğru mudur?

Küresel ısınma ve bu yıl yaşanan yangınlarda dikkate alınarak dağıtım ve iletim hatlarına bağlı yangınları önlemek için ek ne tür önlemler alınacaktır?