CHP Etimesgut Belediye Başkanı aday adayı A. Hüsrev Özkara: Mutlu bir Etimesgut için adayım

CHP Etimesgut Belediye Başkanı aday adayı A. Hüsrev Özkara: Mutlu bir Etimesgut için adayım
1 Ağustos 2013 14:02

CHP Etimesgut Belediye Başkanı aday adayı Ahmet Hüsrev Özkara Halkın Habercisi’ni ziyaret etti. Gökçe Barutcu’nun sorularını yanıtlayan Özkara, neden aday olduğunu, Etimesgut’un sorunlarını, projelerini ve Etimesgut’la ilgili hayallerini anlattı.

H&H RÖPORTAJ

Gökçe Barutcu: Ahmet Bey, öncelikle sizi tanıyalım.

Ahmet Hüsrev Özkara
: 1957 yılında polis bir babanın ev hanımı bir annenin oğlu olarak Nazilli’de doğdum. 1979 yılında İ.Ü. Orman Fakültesi’ni ve 1992’de A.Ü. Hukuk Fakültesi’ni bitirdim. 1999-2003 yılları arasında Milli Parklar Av- Yaban Hayatı Genel Müdürlüğü ve 2005-2008 yılları arasında da ORKÖY Genel Müdürlüğü yaptım. ORKÖY , 7.7 milyon orman köylüsüne hitap eden, özellikle yoksul, yaşam standardı düşük vatandaşların bulunduğu bir alan. Bu nedenle her  türlü desteği sağlayacak projenin hayata geçirilmesinde bizzat çalıştım. Dolayısıyla açlık ve yoksulluk içerisindeki kesimleri iyi tanıdığımı düşünüyorum. Ve Ankara Barosu’na bağlı serbest avukatlık yapıyorum.

G.B. : Ne zamandan beri CHP’nin içindesiniz?

A.H.Ö. : 2008 yılında CHP’ye üye oldum. 2009 seçimlerinde de  yerel yönetimlerde yine aday adayıydım. İlk tecrübemdi. Doğal olarak, 2013 seçimlerine giderken bu tecrübemi değerlendirdim. Bir yıll önceden çalışmaya başladım. Şu anda Etimesgut’ta 6 aydır sahada çalışan tek aday adayıyım.

G.B.: Size göre Etimesgut’un en büyük sorunu nedir?

A.H.Ö. : Etimesgut’un en büyük sorunu işsizlik.İnsanlar hayatlarında en büyük boşluğu çalışma hayatında yaşıyor. İş güvenceleri yok, ailenin bütçesi son derece düşük. İkinci temel sorun da ulaşım. Ankara’nın dışta kalmış fakat hızla büyüyen bir aksı.Merkezler doldukça yeni yapı alanları dışa kayıyor. Doğal olarak da bir cazibe merkezi. Ancak hantal büyüyor. Kendini yenilemesi ve gelişmelere ayak uydurabilmesi için çok ciddi bir restorasyona ihtiyaç var. Yaya yolları,yürüyüş yolları,bisiklet yolları.. Araç trafiğinin mutlaka yavaşlatılması lazım. Buna bağlı olarak da müthiş bir hava ve ses kirliliği var. Bu alanda yapılacak çalışmaların da bir plan dahilinde olması gerekiyor.

 

G.B. : İşsizlik sadece Etimesgut’un değil  Türkiye’nin de önemli sorunlarından bir tanesi. Etimesgut’taki işsizlik sorununa yönelik nasıl projeleriniz var? Bir yerel yönetim işsizliğe nasıl çare bulabilir?

A.H.Ö. : Bu normalde hükümetlerin görevi olan bir iş. Fakat çağımızdaki gelişmer bu görevi belediyelere dayatıyor. İşsizliği hiçbir şekilde görmezden gelemeyiz. İnsanlara yeni alanlar açmak zorundayız. Projelerin de bu öncelikle hazırlanması lazım. Kaynağı çok akılcı kullanmalıyız. Bu nedenle öncelikle “sertifika programlarına” çok hız vereceğiz. Bir örnek vereyim. Binlerce insanın yaşadığı bir yer Etimesgut. Belki on binlerce asansör var. Asansörlerin bakım işlerini yürüten kuruluşlar var. Bunların mutlaka Etimesgut’ta yaşayan gençlerden takviye almasını sağlayacağız. Makine Mühendisleri Odası’yla işbirliği yaparak sadece Etimesgut’taki gençleri eğitim sertifikalarıyla hazırlayarak onları çalıştırmayı sağlayacak bir proje bu. Tabiki sadece asansör bakımında değil bir inşaatın yapım aşaması, bir iş merkezi ya da bir parkın yapımında öncelikli olarak Etimesgutlu gençleri gözetmemiz gerekiyor.

Yeşil alanlar her zaman büyük bir değer ifade eder. Yeşil alanlara yakın yerlerde ev fiyatları yüksektir. Etimesgut’ta oluşacak 10 hektarlık bir koru Etimesgut’la özdeşleşecektir. Mesela bugün Şeker Fabrikası’nın olduğu alan atıl bir yer. Bu alanın mutlaka değerlendirilmesi lazım.

G.B.: Çalışmayan bayanlar için de sertifika programı projeniz var mı?

A.H.Ö. : Hem ev kadınlarının hem de çalışan kadınların kreş sıkınısı var. İnsanlar çocuklarını güvenilir,daha az maliyetli ve daha kaliteliyerlere bırakmak istiyor. Bunu da kamu eliyle yapmak lazım.

G.B.: Kültürel ve sanatsal faaliyetlerle ilgili bir yerel yönetim neler yapabilir?

A.H.Ö. : Klasik anlamda yürütülecek bir belediyecilik hizmeti beni hiçbir zaman heyecanlandırmaz.

Aç ve yoksul insanlara neden tiyatroya gitmiyorsun diyebilir misiniz? O insanın aileysiyle kültürel bir faatliyete gitmesi ciddi anlamda bir sorun. Sayın Büyükerşen bunu Eskişehir’de aştı. Haftanın belirli günlerinde aileleri ücretsiz olarak götürüyor. Kapalı, tutucu yapının dışına bu tür araçlarla çıkabiliriz.Bu nedenle kamu hizmeti çok önem kazanmaya başladı.

G.B. : Engellilerle ilgili projelerinizden bahsedelim.

A.H.Ö. :Ülkemizde %10’un üzerinde engelli vatandaşımız var. Engelli bir aile bireyiniz varsa, onunla birlikte siz de eve mahkum kalıyorsunuz. Sokaklarda engellilere uygun bir düzeneğin olması lazım.Etimesgut’u ngellilerin engellerini aşan bir kent haline getirmek gerekiyor. Bu önemli bir iddiadır.

G.B. : 6 aydır Etimesgutlularla görüştüğünüzü, sorunlarını dinlediğinizi söylediniz. En çok hangi konuda şikayetleri var?

A.H.Ö. : En çok sıkıntı çektikleri konu ulaşım. Otobüs ve minibüs hatları yetersiz. Etimesgut’u metro ağıyla merkeze bağlamak lazım kesinlikle. Bu da büyükşehir belediyesiyle paralel bir çalışmayla yapılabilir.

G.B. :Orman mühendisi olarak çalıştınız yıllarca. Atatürk Orman Çiftliği’nden bahsedelim. Neler oluyor orada?

A.H.Ö. : AOÇ bize Atatürk’ten miras olarak kalmış bir yer. Bu alanı bir şekilde Ata’nın alanı olmaktan çıkarıp rant alanına dönüştürmek istiyorlar.ABD Büyükelçiliği’ne söz verdiklerini biliyoruz. TBMM’deki tepkileri azaltmak için milletvekillerine orada özel alanlar belirleniyor. AOÇ yaklaşık olarak 108 bin dönüm bir araziydi. Şu anda üçte biri kaldı. Bu tür alanları kolay yok etmemek gerekiyor. Böyle bir yeşil alanı bir daha oluşturmak çok zordur. Toplum AOÇ’ye sahip çıkmalıdır.


G.B. :
Yerüstündeki sorunlardan bahsettik. Şimdi de  yeraltındaki sorunlardan bahsedelim. Etimesgut’un alt yapı sorunları var mı?

A.H.Ö. : Kesinlikle var. Yağmur yağdığında ortalığı sel götürüyor. Çünkü sistem taşımıyor. Bu aslında temel belediyecilik hizmetleri içinde olan bir görev.Öncelikle bunların yapılması lazım. Etimesgut’ta evler çok farklı ve çirkin renkelere boyanmış. Bir uyum yok.
Etimesgut “otel kent” görünümünde, yani sadece yatmak için geliyor insanlar. Sosyal donatı alanları yok. Eşinizle dostunuzla oturableceğiniz kafe yok ne yazık ki.

Ve bir diğer temel konu da şu: Etimesgut’un “meydanları” yok. Meydan düzenlemelerinin yapılması lazım. Ama mevcut belediye başkanı bir alan yapmış adına da “arena” demiş. Dört tarafını da kapatmış. Meydan açıktır. Meydanın ne olduğu bilinmeden yapılmış.Bu nedenle kaynaklarını,bütçesini doğru kullanan bir belediyecilik anlayşını yerleştirmek zorundayız.

G.B. : Etimesgut Belediyesi ile Ankara Büyükşehir Belediyesi farklı partilerden olduğu takdirde büyükşehir belediyesine iş yaptırma konusunda sıkıntılar olur mu?

A.H.Ö. : Aslında olmaması gerekir. Fakat olur. Büyükşehir belediye başkanı ilçe belediye başkanını yok sayarak uygulamalarda bulunamaz. Halk da sahip çıkmalı.Belediyecilik hizmetleri halkla birlikte yapılmalıdır. Biz belediyelerde mahalle meclislerinin kararlarını önemseyeceğiz. Belediye meclis üyeleri bu kararları dikkate alarak çalışacak. Bu da halkın yönetime doğrudan katılmasını sağlayacaktır. Bunu başardığımız ölçüde demokratikleşme ve özgürleşme mümkün olur. Elbette mahalle meclisleri göstermelik olmayacak. Halk burada “şeytanın avukatlığını” yapacak.

 

G.B. : Sayın Özkara, şimdi aday adayısınız. Bundan sonraki süreç nasıl işleyecek?

A.H.Ö. : CHP’de adaylık başvuruları 31 Temmuz’a kadardır. 2 Eylül’e kadar uzatıldı. 2 Eylül’den sonra üyelerle bir eyilim yoklamasının doğru olacağını düşünüyorum. Kimin aday olacağına üyeler karar vermeli. Bu çok önemli. Adaylar da düşüncelerini üyelere anlatacak. Doğal olarak sandıkta karar çıkacak. Bize yakışan da budur. Çünkü önce “sol”un birlikteliğini sağlamamız lazım. Bunu başardığımız zaman 2011 seçimlerindeki yaklaşık %30’luk oyumuzu yukarılara taşırız.

G.B. : Yerel seçimlerde CHP ile MHP’nin ittifak yapıp ortak aday çıkarma konusundaki düşünceleriniz öğrenelim.

A.H.Ö. : Bana göre her parti kendi yarışını yapmalıdır. Ben CHP’nin bu seçim sürecinde başarılı olacağına inanıyorum.


G.B. :
Etimesgut’la ilgili en büyük hayaliniz nedir?

A.H.Ö. : Etimesgut’la ilgili en çok olmasını istediğim şey bir “botanik park”. Bir botanik park Etimesgut’un 1 olan değerini 5’e katlayaaktır. Botanik parkla Etimesgut’u bir cazibe merkezi yapmak istiyorum. Ankaralılar oraya gelmek isteyecektir. Bu da büyükşehir belediyesi ile birlikte yürütülecek çok önemli bir proje.

Etimesgut’ta yaşayan insanların mutlu olması için başta işsizlik olmak üzere, kimseyi ötekileştirmeden, herkesi kucaklayarak,herkesin belediye başkanı olmak istiyorum. Bunu başarabileceğimi düşünüyorum. Benim için siyasi görüş farklılıkları bir çeşitliliktir. Hoşgörüyü kaybetmeden tüm Etimesgutluları kucaklayacak, sorunlarına çözüm üretecek bir hizmet anlayışıyla bu görevi yapacaüıma inanıyorum.