Demokratik yöntemle yani seçimle işbaşına gelmiş diktatör bir yönetici başta muhalifi siyasetçiler olmak üzere halkın tamamının potansiyel cellatıdır.

 

 

 

İbrahi ÖZDOĞAN H&H YORUM

 

 

Cellatlar yani diktatörler mutlak anlamda ruh hastaları oldukları için, onlardan demokratik yöntemlerle, acındırarak, yalvarıp yakararak adalet istenmez.

 

 

Diktatör cellatlara yalvardıkça, zulümleri ve kan dökmeleri aritmetik oranda artar.

 

 

Cellat diktatörler birer ruh hastaları olmakla beraber kendilerini neyin mahvedeceğini çok iyi kestirirler.

 

 

Çünkü cellat diktatörler hep adalete ve insan haklarına aykırı olarak icraatta bulundukları için onlardan adalet istemek onların ölümü anlamına gelir.

 

 

Neden?

 

 

Adalet cellat diktatörlerin işledikleri kanlı zulümlerinin, büyük hırsızlıklarının meydana çıkmasını sağlayacaktır.

 

 

Cellat diktatörler kendilerinden adalet istendiği zaman iki durumu yaşarlar:

 

 

1-Çok sevinirler.

2-Çok neşelendiklerinden muhaliflerinin üstüne g.tleri ile gülerler.

 

 

Neden çok sevinirler?

 

 

Çünkü cellat diktatörlerce demokratik yöntemlerle adalet istemek bir acizliğin ifadesidir, böyle edilgen bir davranış değil de kendilerinin yöntemi olan etken ve şiddet yoluyla adalet isteselerdi durumlarının çok fena, akıbetlerinin korkunç olacağını iyi bilirler.

 

 

Neden neşelendiklerinden muhaliflerinin üstüne g.tleri ile gülerler.

 

 

Çünkü cellat diktatörlere göre acizliğin ifadesi olan demokratik yöntemlerle adalet arayışı onlara muhalifleri için yeni kanlı zulüm kapıları açacağı, yeni tutuklamaların muştusunu(müjde) verdiği için.

 

 

Evet bir daha açıkça yazayım diktatör cellatlar için demokratik hak talebi muhaliflerin korkaklığı, acziyeti ve kolayca bertaraf edileceği anlamına gelir ve kanlı zulümlerini artırırlar.

 

 

Bu denenmiştir devletlerin yapısında, diktatör cellatlara göre pasiflik olan demokratik hak arayışları kendilerinin iştahını kabartmıştır.

 

 

Ellerinde yurtlarını koruyacak ağır kara, hava, deniz kuvvetlerine ait silahlar olmasına rağmen generallerin ve üst rütbeli subayların sesleri çıkmadığı, diktatörün adaletine güvendikleri için diktatör cellatlarca hepsi kodeslere tıkılan ve kodeste canları alınan nice devletler olmuştur.

 

 

Diktatör cellatlardan asla ve katiyetle adalet istenmez.

 

 

Ancak diktatör cellatların anladıkları dilden konuşulur.

 

 

Ayrıca diktatör cellatlar çok korkaktırlar hatta korkaklık hastalığına düçar olmuşlardır.

 

 

Zaten kanlı zulümlerinin nedeni de paranoyak korkaklıklarıdır.

 

 

Zulme uğrayan muhalifler ve kitlesi demokratik teammüllere aldırmadan sokaklara döküldükçe, kurtuluş umuduyla diktatör cellatlar kitleleri püskürtme umuduyla kanlı zulümlerini kısa bir süre daha artırır, sonra da paranoyaları yüzünden muhaliflerin ve vecd halindeki isyankar halkın önünde iki el iki ayak üstüne düşerek şerefsizce domalır.

 

 

Bunun aksi, yani pasif demokratik hak arayışı yeni kanlı zulümler ve yeni tutuklamalar ile değişik simalara yeni cezalar anlamına gelir.

 

 

Bir kuram(teori) olarak yazdığım bu makale çeşitli coğrafyalarda yaşanan deneyimler esas alınmıştır.

 

 

Pasif direnişlerle adalet sağlanmadığını dünya demokrasi tarihi ve diktatoryal yönetimler bize çok yalın olarak bildirmektedir.

 

 

İbrahim ÖZDOĞAN Twitter

 

 

 

 

---

Yazarın Son Yazıları:
Türk ordusunu taammüden mahvetti
Tayyip Erdoğan’a karşı tüm muhalefet partileri ortak demokratik milli mücadele başlatmalıdır
Fetö teröristlerine af isteyen ya gafil ya hain ya da kaset korkusu olan şerefsizlerdir!