Bununla muhalefet olmaz
5 Mayıs 2020 13:13

CHP içinden salgınla mücadele konusunda gelen bazı söylemler ve verilen bazı tepkiler rahatsız edici, çok çiğ ve anlamsız.

Safile USUL H&H YORUM

Dün akşam bana bir sms geldi CHP’li birinden, dili o kadar sertti ki iktidara karşı.

Sanki çok aktif bir siyasi savaş yürütüyor gibi.

Oysa, salgınla mücadelede devamlı olarak iktidarı yerli yersiz eleştirmeye hiç lüzum yok.

Neden yok?

Çünkü Corona siyasi bir mesele değil.

Yani…

Herkes Corona salgınının bitmesini istiyor.

Hiç kimse Türkiye’de salgın olsun, insanlar kitleler halinde ölsün istemiyor.

Herkes bu işin biran önce sona ermesini istiyor.

Zira en azından, Corona salgını devam ettiği müddetçe ülkeyi yönetmek, ekonomik dengeleri yerinde tutmak mümkün değil.

Ayrıca herkes Corona’ya yakalanabilir.

İngiltere Başbakanı yakalandı. İran’da kabinenin yarısı yakalandı nerdeyse.

Herkesi her an yakalayabilir.

Hiç kimse Corona’ya yakalanmak istemez.

Bu noktada ortağız. Bu ortak bir noktamız

Bu noktada muhalif siyasetin şekli bu olamaz.

Mesela Avrupa ülkelerine bakıyorum.

Hiçbir muhalif parti bu tür dil kullanmıyor siyasi iktidara karşı.

Oysa çok fazla hata yapan iktidarlar oldu Avrupa’da.

İtalya mesela, İngiltere mesela.

İtalya kırıldı.

Baştan hiç önlem almadılar. Boris Johnson salgını yenme konusunda abuk subuk konuştu, sonunda kendisi de yoğun bakımlık oldu. Ve, ben buna da üzüldüm. Yani kimse Corona’ya yakalanmasın.

İtalya’nin yöneticileri tam bir gaflet içindeydiler baştan. Sonradan çok acı çekti İtalya halkı.

Ama oradaki muhalif partiler bile bu tür bir dil kullanmadı.

Almanya, Avusturya keza.

Onlar akıllı davrandı ama orda da gerçek vaka sayısı bilinenin çok üstündeydi.

Bu her ülkede böyle zaten.

Zira, Avusturya gibi 8 milyonluk da olsa, Türkiye gibi 80 milyonluk da, halk içindeki gerçek vaka sayısını tam olarak bilmek mümkün değil.

Avrupalı bilim adamları gerçek vaka sayısının bilinenin 5 katı kadar olacağını söylüyor haftalardır.

Bu bizde de böyle.

Ama hiçbir Avrupalı muhalif siyasi parti, kendi ülkesindeki iktidarı, bununla suçlamadı.

Çünkü kimse bununla suçlanamaz.

Bu bir pandemi ve gerçek sayısını bilmek matematiksel olarak mümkün olsa bile bu ancak soyut bir mümkünlük.

Bunun için bir ülkenin tüm nüfusuna test yapmak lazım.

Böyle bir test imkanı yok. Olay zaten yeni.

Öte yandan, sağlık bakanlığının ölüm sayılarını gözlediği yönündeki bazı yorumlar da abartılı.

Bu olay öyle bir olay ki, saklayamazsınız bile, İstanbul’un sokakları cansız beden dolar.

İtalya, İspanya manzaraları olur. Bunlar bizde olmadı.

Çok mu akıllıydık herkesten. Böyle denemez ama siyasi iktidar zaten aşırı göç nedeniyle bulaşıcı hastalıklar nedeniyle belki bu konuda daha uyanıktı. Daha dikkatliydi.

Nüfus daha gençti. TBC, yani verem aşısı bizde çok daha yaygın. Avrupa’da tarih olmuş refahla birlikte.

Birçok faktör var yani.

Ama neticede bu iş bizde iyi yürüdü.

Bilim Kurulu da çok iyiydi ve hem Sağlık Bakanı hem Erdoğan onları dinledi.

Sağlık Bakanı çok angaje oldu ve bu alanda çalışırken eski doğrudan hastane yönetim deneyimleri de onu pratik yaptı bence, hem de bu alanda başarı sağlamak istiyordu.

Birçok faktör var yani. Birçok.

Üstelik şunu da unutmamak lazım.

Istanbul’da bir salgın Madrid ile Roma’ya benzemez.

Çok iyi bir kontrol olmasaydı kırılırdı Istanbul maazallah.

Çok kalabalık bir şehir İstanbul. Şehir denmez ona, bir ülke o adeta.

Yani, CHP bu konuda bu tür bir muhalefet yapmakla bir şey elde etmez.

Belki, şu tür bir his vardır, siyaset arka planda, biz şimdi nasıl muhalefet olacağız.

Epey başlarda da yazmıştım, bu süre siyaset için elverişli değil. Sabredip, bu sürenin en iyi şekilde atlatılmasını beklemeli diye.

Ve, bu sürede, Corona salgınıyla mücadelede yer almak yeterli bence.

Bakın, hayatta şu var.

Bir konuda aldığınız tutumun sağlıklı olması için onun içten, doğal, duruma uygun ve zorlama olmaması gerekir.

Siyaset bu özelliği taşımazsa ikna edici asla olamaz.