Bu sefer Kılıçdaroğlu erken davrandı

Bu sefer Kılıçdaroğlu erken davrandı
25 Mart 2013 01:00

İlk YGS mesajını Kılıçdaroğlu’ndan duydum

 


 


Safile USUL H&H YORUM


 


 


Mesajın içeriği de oldukça babacan ve iyiydi.


 


Tayyip Bey bu sefer erken davranamadı.


 


Şimdi baktım, Kılıçdaroğlu’nun mesajı Tayyip Bey’in sınav dileklerinden 1 saat önce yansımış basına.


 


Daha doğrusu Tayyip Bey Kılıçdaroğlu’nun mesajını duyar duymaz hemen o da mesaj vermiş olmalı.


 


Biliyor musunuz, bir konuyu ilk kim gündeme getirirse patenti onda kalır kuralı vardır, gözlemlediniz mi sizde?


 


Bu kural siyasette de acaip önemli bir kural.


 


Bir YGS mesajı ile vatan kurtulur filan demiyorum ama bir konuda ilk mesaj, ilk tutum alış, ilk ele alış vs. çok önemli.


 


İlk kim hissetti, ilk kim ele aldı, ilk kim gönlünü koydu vs. sorularının cevabı o konunun hangi figür ile eşleştirileceğine birinci dereceden etki ediyor.


 


İşte, Kılıçdaroğlu bu sefer erken davrandı ve Tayyip Bey’den önce verdi YGS mesajını; hem de güzel bir içerikle.


 


İlk gündeme getiren dedim ya…


 


Aslında bu Kürt meselesi de öyle.


 


Tabii canım, biliyorum Türkiye Kürt meselesinde dönerken, Tayyip Bey geliyordu.


 


Ama benim kastettiğim şu ki, şu son dönem açılım vs. hikayesini toplum ilk olarak Tayyip Bey’den duydu.


 


Ve, şu anda bu konudaki her türlü gelişme onun hanesine yazılır.


 


Ve de, şu anda bu konudaki oyunun kurucuları AKP ve PKK.


 


Bir de bir gürültü korosu var ki, onların işi de alkış tutup, tezahürat yapmak; “bir baba hindi, hey Allah…”


 


Ama oyuncu ekibin kaderini kendi nitelikleri belirleyecek.


 


Onu diyordum, bu son açılım konusundaki oyuncular AKP ve PKK.


 


Ve, bu alandaki her gelişme AKP’nin hanesine yazılacak.


 


CHP veya diğer siyasi partiler bu işte en fazla kendisi önem taşımayan enzim olurlar ki, bu alandaki her angajmanları hep AKP’ye yarar.


 


Dolayısıyla bir oyunu kim kurduysa, ya sonucunu alır, ya havasını ama neticede o iş onun hesap hanesine yazılır.


 


BİR DE NOBEL ÖDÜLÜ DİYEN İLERİ ZEKALILAR ÇIKTI SAHNEYE


 


Bu arada tezahurat ekibi bir de bir Nobel Barış Ödülü çıkardı.


 


Buna göre, Erdoğan Kürt meselesini çözmekten dolayı Nobel alırmış.


 


Ben bir hatırlatma yapayım…


 


Eskiden Azeri-Ermeni sınırında çatışma nedeniyle asker ölmesi vaki değildi…


 


Erdoğan Hükümeti Ermeni açılımı yaptıktan sonra Azerbaycan-Ermenistan sınırında asker çatışmaları ve ölümler başladı.


 


PKK çatışmaları meselesinin başladığı 1984’den beri TSK’nın havadan bombalama ile sivil ölümlere sebebiyet vermesi vaki değildi…


 


AKP Kürt açılımına başladıktan sonra Uludere’de havadan yanlış bombalama ile birçok sivil vatandaş hayatını kaybetti.


 


PKK’lı yönetici Duran Kalkan’ın bir demecine rastlamıştım Fırat Haber Ajansı’nda…


 


“Biz AKP dönemindeki kadar baskıyı hiçbir dönemde görmedik.” diyordu, aynı sözü Aysel Tuğluk gibi başka BDP’lilerden de duydum son zamanlarda.


 


Hadi bakalım Nobelciler, gazanız mübarek olsun.


 


TÜRKİYE GELİRKEN, O DÖNÜYORDU DERKEN


 


Yazı uzayacak ama kısaca anlatayım neyi kastettiğimi…


 


Türkiye Kürt meselesinde dönerken, Tayyip Bey geliyordu çünkü…


 


1990 ortalarına kadarki zamanda TSK Kürt meselesinin kimlik yönünü anladı ve kendi içinde yeni bir psikolojik iklime geçti.


 


CHP bu konuya en kapsamlı yaklaşımı göstererek büyük raporlar hazırladı.


 


Süleyman Demirel 1990’ların başında, “Anayasal vatandaşlık” dedi.


 


Mesut Yılmaz 1990’ların sonuna doğru, “AB’nin yolu Diyarbakır’dan geçer.” dedi.


 


TSK 2000’den itibaren Kürtlerin yerel alanda de-facto bir kimliksel görünüm sergilemesini kabul etti ve son olarak İlker Başbuğ’un yaklaşık 1.5 sene önce Fikret Bila’ya verdiği demeçten de görüleceği gibi, TSK Kürt nüfusun hakim olduğu bazı Güneydoğu illerinde, Kürtlerin fiili olarak belli bir kolektif yerel örgü içinde hareketini meşru kabul ediyordu. Buna hatta, de-facto bir yerel yönetim serbestisi de denebilir.


 


Ama, tüm bu siyasi parti ve Başbuğ gibi devlet görevlileri devletin bölünmesi noktasına gelinmesinin sakıncalarını engelleyebilmek için buna uygun davrandılar.


 


Şimdi ben diyorum ki…


 


Hadi bakalım, bazıları dönerken yeni gelenler…


 


İddianızın sonucunu görelim.


 


Kafamız sağlamdır ve beklemeyi de biliriz yani.





Yazarın Son Yazıları:
AKP seçmeninden oy alacak
Mütekabiliyet
Kuyruğundan iyi tutuyor