Bu güruh ne yaptı?

Bu güruh ne yaptı?
20 Ekim 2019 17:30

Bu sabah Dışişleri Bakanlığı’nın, Uluslararası Af Örgütü’nün Türkiye’yi Suriye harekatı kapsamında suçlayan raporuna verdiği cevabı okudum.

 

 

Safile USUL H&H YORUM

 

 
Af Örgütü’nün raporunu okumadım ama Dışişleri’nin verdiği cevaptan sivillere verilen zarar kapsamında bir suçlama olduğu anlaşılıyor.

 
Dışişleri Bakanlığı’nın cevabında şöyle deniyor….

 
“Uluslararası Af Örgütü’nün Barış Pınarı Harekatı’na ilişkin raporundaki mesnetsiz iddiaları bütünüyle reddediyoruz. Sözkonusu asılsız iddiaları, Suriye’den kaynaklanan ve ulusal güvenliğimize kasteden terör tehdidine karşı mücadelemize karşı başlatılan karalama kampanyasının parçası olarak değerlendiriyoruz…… Harekâtın planlama ve icrasında sadece PYD/YPG unsurları ile bu unsurlara ait barınak, sığınak, mevzi, silah, araç ve gereçler hedef alınmaktadır. Sivillerin ve sivil altyapının zarar görmemesi için gereken her türlü tedbir uygulanmaktadır.”

 
Buraya kadarki açıklamada dikkat çeken bir şey yok.

 
Ancak aşağıdaki şu cümle bir kabul niteliğinde….

 
“Harekata destek veren Suriye Milli Ordusu’nun, kendi unsurlarının neden olduğu iddia edilen sivil zayiat vakalarını incelemek üzere bir Soruşturma Komisyonu kurduğunu bu vesileyle hatırlatmakta fayda görüyoruz.”

 
Yani, siyasi iktidarın Suriye Milli Ordusu dediği güruhun sivillere zarar verdikleri konusunda bir komisyon kurdurduğunu anlıyoruz bu açıklamadan ve bu tür bir komisyon kurulduysa bu ÖSO denen güruhun içinden bazılarının sivillere yönelik suç işlediklerinin kabul edildiği veya bu yönde bir şüphe olduğu sonucu çıkıyor bu açıklamadan.

 
Ki, bu güruh kolayca yapar böyle bir şey.

 
Tiplerinden, hallerinden lisanlarından belli. Tv kanallarında yeterince gördüm bu güruhun elemanlarını.

 
Şimdi…

 
Şuna kefilim ve tüm dünyaya garanti, verebiliriz ki, Türk Silahlı Kuvvetleri, Atatürk genli Türk Silahlı Kuvvetleri’nin hiçbir mensubu herhangi bir sivile zarar vermez. Mezhepçi değildir. Çağdaştır, vahşi değildir, bir Avrupa ordusu niteliği taşır.

 
Ama…

 
Bu güruhu TSK’nın kuyruğuna takarsanız ve siyasi olarak bu grup sizin emriniz altında hareket ediyorsa, bunların yaptıkları ilkelliklerin sorumluluğu sizin hanenize yazılır.

 
Bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı ve bir Türk olarak bu güruhun TSK ile yanyana dahi getirilmesine asla ve asla ve asla rızam yok, asla bu güruhu kabul etmem, edemem.

 
OPERASONA BAĞLARSA İŞİMİZ İŞ

 

 
Şundan eminim ki, bu Suriye operasyonları 2023e kadar dış tehlike algısıyla halkı arkasında hizalamak ve oy almak için yapılıyor, çünkü iç politikada bitti siyasi iktidar.

 
Bir de…

 
Eskiden de hep operasyonlar olurdu, taaa 1984’den filan beri.

 
Fakat hiçbir hükümet tv’lere günde 24 saat operasyon yayını yaptırıp, Türk halkını operasyon manyağına çevirmezdi.

 
Her gün 24 saat tv’lerde, şu kadar etkisiz hale getirdik, bu kadar öldürdük diye, bir toplumun ruh sağlığını bozacak şekilde yayın yapılmaz, 24 saat bomba, ateş ve karbonmonoksid rengi siyaha boyanmazdı ekranlar, sivil hayatın içine bu denli, bu yoğunlukta sirayet ettirilmezdi askeri operasyonlar.

 
Ki, bir hukuk devletinde bunlar sivil hayata sirayet ettirilmez, devlet kendi işlerini yapar ama bunlar iç siyaset malzemesi olarak kullanılmaz.

 
Şimdi fakat ben şundan korkuyorum…

 
Siyasi iktidar bu işin tadını alıp da, (zira bu sefer tüm yayın organlarını esir aldı, buna Fatih Portakal ve FOX tv’de dahil) 2023’e kadar ekranları 24 saat operason yayınına bağlarsa ve iç siyaset tamamen ölürse, o zaman bizdeki seçim de seçim olmaktan çıkar.

 
CHP’nin bu konuda dikkatli ve pro-aktif olması gerektiği kanısındayım.

 

 

Safile USUL Twitter

 

© Sputnik / Hikmet Durgun

 


Yazarın Son Yazıları:
İstanbul’a alındı gözüyle bakabiliriz
Gökhan Zan ve ses kaydı
Didik didik bir şey aramışlar