Biz savaşa giremeyiz
23 Şubat 2020 17:30
Zaten esasen kapsamlı ve tam bir savaş planı olduğu söylenemez.
Safile USUL H&H YORUM
Ama izlenen gerilim politikası bir anda geriye dönülmesi mümkün olmayan bir tabloya sürükleyebilir vatanımızı.
Bu sabah da deprem yine doğu sınırımızdan vurdu. Şu an itibariyle 7 vatandaşımız hayatını kaybetti deniyor.
Her an her yerde deprem tehlikesi altındayız.
Ve, her bir şehrin mali kaynaklarına ve asıl olarak da milli gelire ve bütçeye artık deprem gözüyle de bakmak lazım.
Şimdi…
Geçtiğimiz Perşembe günü saat 16 sıralarında, ki, onun öncesindeki bir saat kadar haberlere vs. hiç bakamamıştım…
Sonra haberlere bir baktım…
Sıcak savaşa girilmiş Suriye ordusu ile.
Ardından zaten tv kanalları özel yayına geçtiler.
Hani olağanüstü durumlarda normal yayın akışından çıkılıp, o sıcak konuda devamlı haber verilir ya, o durumdaydı tv’ler.
Ardından uzun süre Rusya ile ilişkilerin nasıl olduğu konusunda bir haber gelmedi.
Ve, Putin ile Erdoğan görüşmesi diye bir şey olmadı 1 gün kadar.
O anda asıl mesele Rusya. Zira Rusya da askeri olarak işin içine girdiği anda bu savaş demektir.
Fakat ne Rusya savaşa girer ne de siyasi iktidar.
Zira böyle bir şeyin önü ve sonu olmaz.
İlk bir günde siyasi iktidar, bu bir savaştır, durmayacağız vs. dedi.
Ardından Merkel ve Macron ile görüşmeler oldu, son olarak da Putin ile telefon görüşmesi oldu.
Ve, perşembe-cumadan sonra tüm tv’ler ortak karar almış gibi (ki, bunun tam Türkçesi tüm tv’ler yukardan alınan sinyallere göre yayın akışı tanzim ediyorlardır) yayın akışını normale döndürdüler.
Bu nokta işte, siyasi iktidarın tırmanışı durdurmaya karar verdiği nokta idi.
Ki, Perşembe günkü sıcak olaydan sonra döviz yükselmeye başladı.
Ne zamanki tv’ler normal yayın akışına geçti, dövizdeki tırmanış durdu.
Şimdi…
Rusya ve Suriye İdlib’den geri çekilmeyecek, durum bunu gösteriyor.
Ancak onlar da daha fazla ilerleme sürecini durdurdu.
Yani, şu anda bir es yapıldı.
K, bunun ağırlıklı bir nedeni de Fransa ve Almanya idi.
Fakat gerilim olduğu gibi duruyor potansiyel olarak.
Bundan sonraki süreçte, bir müddet sonra gerilim yeniden yükselecek.
Zira Suriye ilerleyişini sürdürmek isteyecek ve bizdeki hükümet bunu istemeyecek.
Gerilimin an sinir ucu şu anda bu.
Ve, hala tehlikenin ortasındayız.
Tahmin ediyorum ki, Erdoğan’ın kurmayları, buna askeri kurmaylar da dahil, onu frenlemeye çalışıyor.
Ancak bu durum ülkemiz açısından yine de güveni tesis edemiyor.
Önümüzdeki dönem de bu, aynı gerilim ekseninde tekamül edecek.
Benim vatandaş olarak muhalefetten beklentim ise, kamuoyunun bilgilendirilmesi ve bizim orda savaşa girmemizin somut tehlikeleri hakkında farkındalık oluşturmaya çalışması.
Ayrıca da, netice itibari ile İdlib bir Suriye kenti. Bizim sınırlarımıza dahil değil.
Orası bizim ülkemiz değil.
Yazarın Son Yazıları:
İstanbul’a alındı gözüyle bakabiliriz
Gökhan Zan ve ses kaydı
Didik didik bir şey aramışlar
