Usta gazeteci Mehmet Ali Birant tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi.


Hilmi SARAL H&H YORUM

Gazete ve televizyon dünyası bir şok yaşadı. Daha birkaç gün önce görevinin başında, izleyenlerinin karşısında olan Birant’ın beklenmeyen ölümü herkesi şaşırttı.

Birant’ın arkasından meslektaşları, devlet ve siyaset adamları,  herkes üzüntüsünü belirtme, ona methiyeler düzme yarışına girdiler. Uğur Dündar ve Emin Çölaşan hariç. 

Mehmet Ali Birant başarılı bir gazeteciydi. Hazırlamış olduğu 32. Gün adlı programla televizyon gazeteciliği konusunda çığır açmıştı. Yanında çalışan arkadaşları sonra bu alanda adından söz ettiren programlar yaptılar ve yapıyorlar. Çalışkanlığı ve kendine olan güveni ona dünyanın önemli şahsiyetleriyle röportaj yapma olanağı sağlamıştır.

Ne var ki iyi gazeteci olmak iyi insan, iyi yurttaş olaya yetmiyor. Birant, TRT’ye hazırlamış olduğu 32.Gün programı için yaptığı harcamalarla ilgili sahte faturalar düzenlemiş, bu nedenle yargılanmış ve mahkum olmuştur. Arkasından Uğur Dündar ve Emin Çölaşan’ın methiyeler düzmemesi de bu nedenledir. Yoksa meslek kıskançlığı değil. Yaşasaydı Uğur Mumcu da aynı tavrı gösterirdi. Çünkü, Birant’ın TRT’yi dolandırdığını kamuoyuna  o duyurmuştu.

24 Ocak 1993 tarihinde bombalı suikaste kurban giden gazeteci-yazar Uğur Mumcu’nun arabası.

Aynı zamanda Belçika vatandaşı olan Birant, ele aldığı konuları işlerken ülkemizin ve ulusumuzun çıkarlarından çok AB ve ABD görüşlerini dillendirir onlara yaranmaya çalışırdı. Yandaş medyadaki meslektaşlarını ayartmak için Türkiye’deki AB temsilcisi Karen Fogg ile yazışmaları “Karen Fogg’un E-Postaları” adlı kitapta anlatılmaktadır. Ölümünden bir hafta önce katıldığı Enver Aysever’in “Aykırı Sorular” programında da emperyalistlerin ülkemizde olmasını istediklerini dillendirmiştir.

Türkiye’nin bölünmesini önlemek için sunduğu reçete; “PKK’ya genel af çıkarılması, Kürtçe eğitim yapılması ve Öcalan’ın serbest kalıp siyaset yapmasının sağlanması” dir. Ancak bunlar olursa Türkiye bölünmezmiş!

Bunlar tam da AB ve ABD emperyalistlerinin istekleridir. Zaten öyle olduğu içindir ki, ABD Dışişleri Bakanlığı yayınladığı bir mesajla Birant’ın ailesi ve meslektaşlarına baş sağlığı diledi. Bu mesaj yitirilen usta bir elemanın yarattığı boşluğun vereceği hizmet aksamasının üzüntüsüdür. Yoksa ülkemizde, Abdi İpekçi, Uğur Mumcu,  Çetin Emeç… gibi nice başarılı gazeteciler katledildi de hangisi için böyle bir taziye mesajı yayınladılar.

Geleneğimizde ölüleri iyilikle anmak diye bir anlayış vardır. Ne var ki tarihe not düşmek için fotoğrafı doğru çekmek zorundayız. Onun için Allah, “Ameli kadar rahmet etsin” diyorum.

[email protected]