Abdullah Öcalan, Başbakan Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Gül’ün kendisine “sayın” diye hitap etmelerini istemiş. BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş öyle diyor. Bu istek Başbakan Erdoğa’a iletilince doğal olarak başbakanımız çok üzüldü ve de gücendi! Hakikaten kırıldı da…

 

 

Hilmi SARAL H&H YORUM

 

 

Nasıl üzülüp gücenmesin? Başbakan Erdoğan zaten çoook eskilerden beri ona “sayın” diye hitap eder. Bakmayın meydanlarda halka hitap ederken herkes gibi konuştuğuna. Herkesin görmeyip, duymayacağı ortamlarda hiç saygıda kusur etmez! Anımsayınız, taa Avusturalya’daki bir radyoda konuşurken “Sayın Öcalan aldığı kellelerin hesabını veriyor” dememiş miydi? O gün bu gündür saygıda bir kusuru mu olmuş başbakanımızın?

 

Zaten bu konuşmada, ona “sayın” dedi diye değil ama, şehitlere “kelle” dediği için mahküm bile oldu, başbakan. Öcalan ve örgüt arkadaşlarını başından beri ayrı gayrı görmedi ki. Onları hep kendi arkadaşları olarak andı. Cezaevi anılarını anlatırken, “Yanımızdaki odada da, bugün terör örgütüne mensup kişiler var denildi. Ondan sonra ben bir gün Savcı Bey’e dedim ki: Müsaade ederseniz ben bir tanışmak istiyorum bu arkadaşlarla” demedi mi? Dedi.

 

Sırf Öcalan’ın hatırı için devleti Habur’da, Öcalan’ın örgüt arkadaşlarının ayağına turab etmedi mi? Etti. Sanıkları hakim karşısına çıkaracağı yerde hakimi, yanına müsteşarı da katıp sanıkların karşısına çıkarmadı mı? Çıkardı. Öcalan’ın dava arkadaşı Şemdin Sakık’ın tanıklığı ile Genelkurmay Başkanı ve üst düzey subayları mahküm ettirmedi mi? Ettirdi.

 

PYD’ye verilen Stinger füzeleriyle PKK’nın silah gücünün artırılmasına katkı sağlamadı mı? Sağladı.

 

En son içinde generallerimizin de olduğu helikopterimize PKK’lılar ateş etti de helikopterin geri dönüp kaçmasını istemedi mi? İstedi.

 

Artık birçok ilimizde vergileri T.C değil de PKK toplamıyor mu? Topluyor.

 

Açılım ayağına devleti bölgede sindirip örgütün önünü açmadı mı? Açtı.

 

Erkekten erkek, kadından kadın istedi de yanına göndermedi mi? Gönderdi.

 

Yerim dar dedi de genişletilmedi mi? Genişletildi. Radyosunu, televizyonunu mu eksik etti başbakanımız?

 

Bütün bunları bile bile bir de tutturmuş “Bana sayın diye hitap edin” diye! Bu kadar da olmaz ki! Yukarıda çok azını anımsattığımız olaylar, Erdoğan’ın Öcalan’a olan muhabbetini göstermeye yeter de artar bile. Bunlara rağmen başbakanımızın kendisine olan muhabbetini anlamıyorsa şunu da bilmesini isteriz ki, bunca gazete ve televizyona rağmen hala bu milletin büyük bir bölümünü uyutulabilmiş değil başbakanımız! Biraz daha zamana gereksinim var. Bunu anlamıyor mu “Sayın Öcalan”?

 

Yoksa başbakanımız dava arkadaşını üzer mi hiç?