CHP Gaziantep Milletvekili Ali Serindağ, Beşiktaş-Galatasaray maçında sahanın işgal edilmesinin planlı, organizeli bir iş olduğunu savunurken, “Ancak bunun yanı sıra ortada ciddi bir güvenlik zaafının da olduğu açık. ODTÜ’ye ya da herhangi bir yere giderken Başbakan’ı 3 bin polis korurken, 76 bin seyircinin olduğu Olimpiyat Stadyumu’nda toplam 2 bin güvenlik görevlisi var. Bu kabul edilebilir bir durum değildir” dedi.

 

Kanal B televizyonu programına katılan CHP Gaziantep Milletvekili Serindağ, Beşiktaş Galatasaray maçında çıkan olaylarla ilgili yaptığı değerlendirmede, “Toplum mühendisliği yaparak ülkeyi bu hale getiren Başbakan şimdi de spor üzerinden insanları ayrıştırıyor” dedi. Serindağ “Beşiktaş-Galatasaray maçında sahanın işgal edilmesi anlaşılıyor ki, planlı, organizeli bir iş. Ancak bunun yanı sıra ortada ciddi bir güvenlik zaafının da olduğu açık. ODTÜ’ye ya da herhangi bir yere giderken Başbakan’ı 3 bin polis korurken, 76 bin seyircinin olduğu Olimpiyat Stadyumu’nda toplam 2 bin güvenlik görevlisi var. Bu kabul edilebilir bir durum değildir” diye konuştu.

 

BAŞBAKAN TOPLUMU BÖLÜYOR

 

Gezi olaylarında aktif bir rol alan Çarşı grubunun önünü kesmek isteyenlerin 1453 adıyla bir taraftar grubu kurduğunu ve niyetlerini de açıkça ilan ettiğini altını çizen Serindağ, şunları kaydetti:

 

“Çünkü, Başbakan her alanda olduğu gibi spor alanında da, ‘beni desteklemiyorsan ben de kendi grubumu kurarım’ anlayışında. Başbakan ülkede böyle bir iklim yarattı. Başbakan her alanda, her konuda toplumu bölüyor. Gerginliği arttırıyor, toplum yay gibi. Sahaya girenler tekbir getirerek giriyorlar. Bunun nedeni ne? Başbakan’ın görevi toplumdaki bu gerginliği gidermek olmalıyken, tersini yapıyor ve spor üzerinden siyaset yapıyor. Sporun hem siyasete, hem de ranta kurban edilmemesi gerekir. Başbakan 76 milyonun Başbakanı gibi davranmıyor. Toplumun bir kesimini sürekli dışlıyor.”

 

POLİS ÇÖZÜM DEĞİLDİR

 

AKP’nin insanların özgürce slogan atmasından rahatsız olduğunu, her şeyden korktuğunu savunan CHP’li Serindağ, şöyle konuştu:

 

“Spor yasakları hakaret ve şiddet içeren sloganlar için geçerlidir. Bunun dışında sürekli müdahale ederek, insanları bölerek ve yönlendirerek çözüm bulunamaz. Başbakan eğitim ve Diyanet’i kullanarak toplum mühendisliği yapıyordu. Şimdi spora da el attı. Sporla şiddet bir araya gelmemeli. Spor kaynaştırır ve hayatı renklendirir, günlük yaşamımızın dışında değildir. Önlem almak, her tarafı polisle doldurmak değildir. Önlemi yalnızca polisiye tedbirlerde aramamak gerekir. Spor Bakanı çözüm olarak bunu söylüyor. Ayrımcılığa ve toplumu germeye, bölmeye son vermek ve hoşgörü iklimi yaratmak gerekir. Ama Başbakan bunu yapmıyor, yalnızca kendisi gibi düşünen, davranan, kendisini destekleyen bir gençlik istiyor.”