Bartın’daki maden faciasına ülkenin dört bir yanından tepki yağdı!

Bartın’daki maden faciasına ülkenin dört bir yanından tepki yağdı!
17 Ekim 2022 09:05

Bartın’da 41 madencinin yaşamını yitirdiği katliama ülkenin dört bir yanından tepki yağdı. Ölümlerin kader olmadığına vurgu yapan on binler, gerçek sorumlunun hiçbir önlem almayan AKP iktidarı olduğunu hatırlattı. İlk incelemelerini tamamlayan Maden Mühendisleri Odası, gaz verilerinin ‘yasak’ denilerek verilmediğini belirterek, “Patlamadaki gaz ve sensör verileri açıklansın” dedi. Hukukçular ise “Deliller karartılmasın” çağrısı yaptı.

 

Fotoğraf: Evrensel

 

Türkiye, Bartın’ın Amasra ilçesinde Türkiye Taşkömürü Kurumu’na (TTK) bağlı maden ocağında medyana gelen ve 41 emekçinin yaşamını yitirdiği maden katliamının yasını tutuyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘kader’ dediği katliama her kesimden öfke yağdı. Katliamdan yaralı kurtulan 11 işçinin tedavisi devam ederken hayatını kaybeden işçiler gözyaşları içinde son yolculuğuna uğurlandı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, yer altında yangının devam ettiğini ve bu nedenle alanı kapatma kararı aldıklarını, üretime ara verileceğini duyurdu.

Öte yandan Bartın’da yaptıkları ilk inceleme sonuçlarını açıklayan Maden Mühendisleri Odası, gaz verilerinin “yasak” denilerek verilmediğini belirterek, “Patlamadaki gaz ve sensör verileri açıklansın!” dedi. Grizu patlamasındaki gaz izleme sistemi verilerinin kendilerine verilmediğini aktaran Maden Mühendisleri Odası Genel Başkanı Ayhan Yüksel, metan sensörünün kritik seviyede uyarı verip vermediği, verdiyse ne çeşit önlemler alındığı ve uyarı vermediyse nedenlerinin incelenmesi gerektiğini vurguladı. Birgün’de yer alan habere göre facianın ardından trafo patlaması açıklamasını daha sonra ‘sehven’ diyerek geri çeken AFAD’ı da eleştiren Yüksel, maden facialarında farklı uygulanması gereken kriz yönetimine AFAD’ın doğal afet gibi yaklaştığını söyledi.

 

YANMA VE ZEHİRLENME

 

Yüksel, madende 500 yeraltı işçisi, 80 yerüstü işçisi ve 142 memur olmak üzere toplam 722 kişinin çalıştığını kaydetti. Ocakta biri üretimde, diğeri de hazırlık safhasında olan iki kartiyenin de patlamadan etkilendiğini aktaran Yüksel, “Her maden faciasında ortaya çıkartılan trafo bahanesi burada da kullanılmaya çalışılmış, inandırıcı olmayacağı anlaşıldığında grizu patlaması olduğu gerçeği kabul edilmiştir. Grizu patlaması, kritik konsantrasyona ulaşmış metan gazının ve yeterli oksijenin ateş kaynağına ulaşması ile meydana gelir. Ölümlerin nedeni, grizu patlaması sonucu oluşan yüksek sıcaklık ve şok dalgası nedeniyle yanma ve ortama yayılan karbonmonoksit zehirlenmeleridir” dedi.

TTK Tahlisiye ekiplerinin kurtarma çalışmaları sürerken yerüstündeki kriz yönetimi organizasyonunda önemli aksaklıklar olduğunu belirten Yüksel, bunun madencilerin ailelerine bilgi verilmesinde eksikliklere ve can kaybı sayısındaki belirsizliklere sebep olduğunu dile getirdi.

 

 

BELGELERE EL KONULSUN

 

 

Bartın Başsavcılığı olayla ilgili soruşturma başlatırken soruşturmaya, Türkiye Barolar Birliği (TBB), Bartın Barosu ve Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) üyesi avukatlar da müdahil oldu. Soma, Ermenek gibi maden kazalarına ilişkin yargılama süreçlerinden deneyimli olan ÇHD’li avukatlar, Bartın Başsavcılığı’na dilekçe verdi. Dilekçede 26 talep sıralayan avukatlar, patlamayla ilgili şüphelilerin delil karartmasının önüne geçilmesi için maden sahasına girişin yasaklanmasını, teknik inceleme için gerekli olan bilgi ve belgelere el konulmasını istedi.

 

 

KATLİAMA YÖNELİK TEPKİLER DEVAM EDİYOR

 

 

Bartın’da maden ocağında gerçekleşen katliama yönelik tepkiler artarken Ankara, Adana, Antep, Antalya, Kocaeli, Eskişehir ve Elazığ’da basın örgütleri olaya ilişkin basın açıklaması düzenledi.

Antalya Emek ve Demokrasi Güçleri, Bartın’daki olayda hayatını kaybedenleri anmak ve sorumluların açığa çıkarılmasını talep etmek için Attalos Heykeli önünde basın açıklaması düzenledi. Basın açıklaması Enerji, Sanayi ve Maden Kamu Emekçileri Sendikası (ESM) Antalya Şube Başkanı Tanju İşeri tarafından okundu. Açıklamada, AKP iktidarı boyunca en az 1989 maden emekçisi iş cinayetlerinde hayatını kaybetti. Geçmişte yaşanan kazalardan ders çıkarmayan, işçi sağlığı ve iş güvenliğini ek maliyet olarak gören, çalışanlara üretim ve performans baskısı kuran zihniyet var olduğu sürece iş cinayetlerine yeni kurbanlar verilmeye devam edilecektir” ifadeleri kullanıldı. Bartın’daki katliama ilişkin yapılan tüm basın açıklamalarında yaşananların ‘kaza’ değil cinayet olduğunun altı çizildi.

 

 

ÖFKELİYİZ, HESAP SORACAĞIZ

 

Katliama ilişkin tepkiler dün de devam etti. Konuya ilişkin açıklama yayımlayan SOL Parti Zonguldak İl Yönetimi, “Çok öfkeliyiz, bu cinayetler ‘kader’ değildir, ‘kaza’ değildir. Bu cinayetlerin sorumlusu köhneleşmiş düzen ve onların iktidarı AKP’dir” ifadelerini kullandı. “Dün Soma, Ermenek bugün Bartın, kaza değil cinayet!” denilen açıklamada, “TTK Amasra işletmesinde yetkin ve liyakatli yöneticiler bulunsa idi, bu kaza önlenebilirdi. Taşkömürü kurumunun bu tür zayıflıkları derhal giderilmeli ve liyakat esasına göre yöneticiler seçilmelidir. Bölgemizde nerede ise her yıl karşılaştığımız ölümlü iş cinayetleri kader değildir, maden emekçilerinin fıtratında da ölüm yoktur, bunların her biri cinayettir. Dünyadaki enerji krizi nedeniyle oluşan enerji açıkları, az işçi ile çok üretim yaparak çözülemez” ifadeleri yer aldı. 301 işçinin yaşamını yitirdiği Soma katliamında ölen maden işçilerinin ailelerinin avukatı, Gezi davasında 18 yıl hapis cezası alarak tutuklanan Can Atalay, Amasra maden faciasının ardından, “Hiçbir işin fıtratında ölüm yoktur!” mesajını paylaştı.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen de katliama ilişkin CHP’den gelen açıklamaya, “Hayır maden şehidi diye bir şey yok. Bu bir cinayettir ve bu cinayetin hesabını elbette soracağız” ifadelerini kullandı. Bartın’a giden HDP heyeti ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘kader’ vurgusu yaptığı açıklamalarına gönderme yaparak, “Nerede fıtrat ve kader kavramları kullanılıyorsa orada gerçekler gizleniyordur” değerlendirmesinde bulundu. Cezaevi’nde tutuklu bulunan HDP’nin eski Eş Genel başkanı Selahattin Demirtaş da katliam ile ilgili açıklama yaptı. Demirtaş, yaşamını yitiren işçiler için kullanılan ‘şehit’ ifadelerine tepki gösterdiği açıklamasında, “Kimse daha fazla laf kalabalığı yapmasın. İşçi katliamları, daha fazla kâr uğruna, kasıtlı işlenen cinayetlerdir” dedi.