Çoğunluğu Cumhuriyet Halk Partisi’ne oy veren bir gurup Bakırköylü, 2014 yerel seçimlerinde yüzde 70’e yakın oy verdikleri Belediye Başkanı Bülent Kerimoğlu ve ekibinin uygulamalarından duydukları memnuniyetsizliği dile getirmek ve adaylığı söz konusu olursa CHP’ye oy vermeyeceklerini ifade etmek için, genel merkezin önünde basın açıklaması yaparak, tepkilerini dile getirdi.

 

 

“2014 yerel seçimlerinde, kağıt üstünde yaptığı adaylık başvurusu dışında, ilçe halkı tarafından tanınmayan, Bakırköy’ün sokaklarını bilmeyen, parti içi eğilim, yoklama ve anketlerinde adı dahi olmadığı halde aday gösterilen ve bir tür atama sistemi ile seçilen Bülent Kerimoğlu’nun, yaklaşık 5 yıldır yaptığı uygulamalarını, siz genel merkez olarak görmediğiniz, duymadığınız ve denetlemediğiniz için bizler buradayız” diyerek basın açıklaması yapan gurup, son dönemde yaşadıklarını anlattı.

 

 

Bakırköylülerin basın açıklamasının tam metni,

 

 

 

 

Aday olarak gösterildiği 2014 yılında, geçmiş dönemlerin kazanımlarından dolayı %68,6 gibi yüksek bir oy oranıyla belediye başkanı seçilen Bülent Kerimoğlu, milletvekilliği seçim sonuçlarında CHP’nin oylarını %48’lere düşürerek, başarısızlığını bir nevi tescillemiştir. Oylardaki düşüşün sebebinin CHP’nin yerelde görünen yüzünün icraatlarından kaynaklanan olumsuzluklar olduğu açıktır.

 

 

Yaklaşık 220 milyonluk borç ve hazineye metro inşaatı nedeniyle satılmak zorunda olan, elde edilmesi garanti 220 milyonluk gelirli bir arazi ile belediye başkanlığını, Bakırköy’ü 2 dönem yöneten yine CHP’li Başkan Ateş Ünal Erzen’den devir aldı. Yani borçsuz bir belediye aldı. Bakırköylüler olarak belediyemizin borcunun 800 milyona dayandığını üzüntüyle takip ediyoruz.

 

 

Geçmiş dönemlerde hayata geçirilen Atatürk Spor ve Yaşam Köyü’nü özel bir kulübe devir etmeye çalışılmış, yine biz Bakırköylülerin itirazları ve eylemleri sonucunda vazgeçilmiştir.

 

 

Geçmiş dönemde yapımı tamamlanan Huzurevi, önce hazineye devredilmeye çalışılmış, bu gerçekleşmeyince çürümeye bırakılmıştır. Yaşlı nüfusun yoğun olduğu Bakırköy’de hizmete hazır bir huzurevinin çürümeye bırakılmasını kabul etmiyoruz.

 

 

Yeşil alan ve içinde halkın kullanımına amaçlanmış Botanik Parkımızın hali içler acısıdır. Belediye tarafından işletilen tesis, Bülent Kerimoğlu döneminde özel bir şahsa devredilmiştir. Özel şahıs tesise kaçak kat çıkarak, ücretsiz hizmet veren tesis otoparkını da vale terörü esen bir yer haline getirmiştir.

 

 

Belediyemize ait sağlık ocakları, devredilmesi için herhangi bir zorunluluk yokken Sağlık Bakanlığına devredildi. Hükümet tarafından yürütülen sağlık politikası sonucu halkın sağlığı bozulmuşken ücretsiz hizmet gören CHP’li belediyeye ait bu yerlerin devrini anlamak mümkün değildir. Yine geçmiş dönemde sağlıkta öncü olan ilçemiz, Doktor olmasına rağmen Başkan Kerimoğlu tarafından malzeme alınmayarak atıl hale getirilmiştir.

 

 

Geçmiş dönemde devir alınan Nikah Salonu uzun süre atıl bırakıldıktan sonra, yeni bir tesismiş gibi birkaç kez açılışı yapılmış, son olarak Kültür Merkezi haline dönüştürülmüş ancak bu şekliyle de atıl duruma getirilmiştir.

 

 

 

Tüm bunlar yetmezmiş gibi, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu, düzenlediği sahte temel atma törenine çağırmış, 9 ila 12 ayda biteceği sözünü verdiği halde söz verdiği projelerin bir kısmının inşaat çalışmalarına dahi başlanmamıştır. Bu da yetmezmiş gibi, şimdi de kaba inşaatı biten Nikah Salonu için ihaleye çıkılmaktadır. Hem de yap işlet devret modeliyle ve 29 yıllığına özel işletmeciye verme karşılığında.

 

 

İlçemizde Avrupa’da örneği olmayan Leyla Gencer Opera ve Sanat Merkezi’nin geçmiş dönemde yapımı tamamlanmış, ancak Belediyenin Tiyatrosu, Orkestrası olmasına rağmen özel şahıslar eliyle işletilerek, bilet fiyatlarının uçuk olması nedeniyle halk yeterince yararlanamamaktadır. AKP tarafından kapatılan AKM’ye alternatif bir merkez olan Leyla Gencer Opera ve Sanat Merkezi’nden tüm İstanbul faydalanabilecekken, Bakırköylüler tarafından dahi kullanılamayan bir merkez haline getirilmiştir.

 

 

Geçmişte ücretsiz hizmet veren Belediye Yükseköğrenim Kız Misafirhanesi ve Kreşler ücretli hale getirilmiştir. Sosyal belediyecilik yerini özelleştirmeci belediyeciliğe bırakmıştır. Halka verilen hizmetler piyasa mantığıyla fiyatlandırılmış, yurtlardaki kız öğrencilerimizin sorunları geçtiğimiz günlerde yine basına düşmüştür.

 

 

Bir yıkım çalışması sırasında bir belediye işçisi yönetimin aceleciliği ve tedbirsizliği yüzünden hayatını kaybetmiş, olay yerine gelen Bülent KERİMOĞLU arbede çıkarmıştır. Bu olay nedeniyle yargılanmakta olan Kerimoğlu, ilçemizin en eski spor kulüplerinden birini yıkarak, basına malzeme olmuştur.

 

 

Belediye sınırlarımız içindeki Halk Pazarı tartışmalı bir ihaleyle özelleştirilmeye çalışılmış, yine Bakırköylülerin itirazları ve eylemleri sonucunda vazgeçilmiştir. Bakırköy Belediyesi Sokak Hayvanları Geçici Bakımevi adı altında kurulmuş olan merkezimiz yeni yönetimler birlikte sürekli bir ivme kaybı yaşamaktadır. Aşılama, kısırlaştırma ve tedavi başta olmak üzere en temel faaliyetlere son verilmiştir. Hayatı birlikte paylaştığımız canların da yaşam hakkını savunuyor, dilsiz canlarımızın oyununda bizde olduğunu söylüyoruz. Belediyemizin şu anki hizmet binası kendi mülkiyetlerinde olmasına rağmen, yeni hizmet binası yapma gerekliliğini gören Başkan Kerimoğlu ve yönetimi, yeni hizmet binası için ihalesi ve projesi yapılmadan, hatta bir tek çivi çakmadan Faaliyet Raporunda milyonlarca lira harcandığı kaydını düşmüştür.

 

 

Ne yazık ki AKP’li meclis üyelerinin konuyla ilgili eleştirileri ve basında çıkan haberler üzerine yanlışlık yapıldığı belirten belediyemiz “Pardon” demiştir.

 

 

Tüm bunlar yetmezmiş gibi, deniz dolgusu için verdiği onayın ortaya çıkmasına, dolgu ve tesisleri yapan şirket yöneticisinin Başkan Kerimoğlu’nu yalanlamasına karşılık, ilçemizde sözde referandum yapmış, Bakırköylü olmayan insanlara EVET oyu kullandırarak, halkın isteğiyle onay verdim görüntüsü yaratmaya çalışmıştır. Öyle bile olmuş olsa, onay verdiği tarih sözde yaptığı referandumdan çok öncedir.

 

 

Referandum’da, ilçe halkı olarak %77.7 oy oranıyla Başkanlık Sistemi’ne HAYIR demiş bir ilçenin başkanlığını yapan Bülent Kerimoğlu, meclisin yetkisini alarak, ülkemizde başkanlık sistemini ilk hayata geçiren belediye olmuştur.

 

 

Geçmiş dönemde belediyemize ve halka kazandırılan yapılar ya atıl durumda bırakılmış ya da başkalarına devredilmiştir. Gerekçe hep belediyenin olmayan borçları olmuştur. Oysa anlayış; belediyenin elindeki değerli taşınmazları satmak ya da birilerine bedelli ya da bedelsiz devretmek şeklindedir. Göreve geldiği günden bu yana meydanlarda “Devrimci” “Kamucu” olduğuyla övünen Bülent Kerimoğlu’nun sözleri ve yaptıkları tamamen birbirine zıttır.

 

 

 

Başkan yardımcısı olarak atadığı 3 ismin de, Bakırköy’e hizmet etmediği aşikardır. Başkan Yardımcılarından olan Erkan Kılıç’ın, 25 Milyon dolar parayla yurt dışına kaçtığı söylentilerinin hızla yayıldığı ilçemizde, diğer yardımcılarından birinin başka bir ilin, ilçe belediye başkanlığına aday adayı olması, diğerinin ise yerel seçim sürecinde sebebini açıklamadan istifa etmesi, ilçe halkı tarafından anlaşılamamakta ve “Batan Gemiyi mi terk ediyorlar” diyerek yorumlanmaktadır.

 

BAKIRKÖYLÜLER NASIL BİR ADAY İSTEDİKLERİNİ DE SÖYLEDİLER

 

İstanbul 3. Bölgenin merkez ilçesi konumunda bulunan Bakırköy’de yaşanan tüm gelişmelerin, İstanbul ve ülke siyasetini de yakından ilgilendirdiğini belirterek açıklamalarına devam eden gurup, “Yerel seçim öncesi aday ve aday adaylıkları üzerinden yaşanan tartışmaya ilişkin sözümüzü söylemek, memleketini, semtini, mahallesini ve aydınlık geleceğini önemseyen bizlerin sorumluluğudur” dedi.

 

 

KERİMOĞLU’NU iSTEMİYORUZ

 

 

Bakırköy Belediye Başkanlığı için gösterilecek olan adayın, niteliksel yeterliliği başta olmak üzere esas özelliğinin, ülkenin içinden geçtiği zor koşullara politik direnç gösterebilecek biri olması gerektiğini söyleyen Bakırköylüler, “Bizler; parti ilkelerine saygılı, sokağını ve mahallesini tanıyan, komşularına temas edebilen, örgüte emeği geçmiş, belediyeyi ‘ranta değil halka dayalı’ bir programla yönetebilen, çevreye, bilime, hayvana, insana duyarlı, emek-demokrasi-adalet-özgürlük gibi temel değerlerimizi sahiplenen, Bakırköy’ün tarihi ve kültürel mirasını koruma altına alabilecek bir aday gösterilmelidir. Bu aday, ilçenin yerel dinamikleri, unsurları ve eğilimi dışında asla olmamalı, ortak karar verme mekanizmaları güçlendirilmelidir. Belediyeyi en iyi şekilde, halkıyla birlikte yönetebilecek, partinin oylarını düşüren değil arttıran bir aday gösterilmelidir. Bakırköy Belediye Başkanlığı için yeniden Kerimoğlu’nun atanması, yerel seçimde kazanma ihtimalimizi ve oy oranımızı düşürecektir. Kerimoğlu, bizi, Bakırköy’ü ve örgütü temsil edememektedir”dedi.

 

 

Yerel seçim yoğunluğunun yaşandığı şu günlerde Bakırköy seçmenine kulak verilmesi, söylenenlerin önemsenmesi, Bakırköy’e sahip çıkılması ve Bülent Kerimoğlu ve benzeri kimsenin asla aday gösterilmemesi gerektiğini söyleyerek açıklamalarına son veren Bakırköylü gurup, atama sistemi ile aday belirlenmesine de aynı ölçüde karşı çıkacaklarını belirtti.

 

Selvi Sarıtaç / Mahmut Erdinç / Kent Yaşam