Bakın sınırda neler oluyor

Bakın sınırda neler oluyor
18 Kasım 2012 21:15

Suriye sınırımızda neler olduğunu basın sansürü nedeniyle bize kendi basın kaynaklarımız anlatamıyor ama…

 

Safile USUL H&H YORUM

Anlatanlar var.
 
New York Times muhabiri Tim Arango Türkiye’nin Suriye sınırını izlemiş.
 
Bizim taraftan, yani Türkiye tarafından.
 
Tim Arango’nun bu gözlemleri son bir haftadan, yani taze balık durumu.
 
Okuyunuz… (tercüme benim)
 
“Bir Türk, koca bir şehri yerinden uçurmaya yetecek kadar patlayıcı ile dolu kamyonetini bej renkli bir köy evinin önüne bıraktığında günün tam ortası idi.Yaptıkları iş sanki gayet normalmiş gibi davranıyor ve gizli tutmak için bir önlem alma çabası içine girmiyorlardı. Halbuki, birkaç yüz metre öteden Türk Ordusu’na ait bir araç ve bir askeri görevli geçiyordu.”
 
‘Beden ne isterlerse yaparım’ dedi adam. İsmini vermek istemedi ama Suriyeli muhaliflere yardım etmekten mutluluk duyduğu her halinden belli oluyordu.
 
Ceketinin cebinden bir fatura çıkararak gösterdi sonra. Faturada taşıdığı yüke için ödediği para miktarı vardı. 2.500 Dolar. Bu fatura ile Suriyeli muhaliflerden patlayıcı yük için ödediği parayı geri alacaktı.
 
Kamyondaki yükü 2 tonluk bir nitrat bazlı patlayıcı idi. Bu patlayıcı Timothy Mc Veigh’in 1995’de Oklahoma City’de bulunan hükümet binalarını uçurmada kullandığı patlayıcının aynısıydı. Bomba yükünü Antakya’dan satın almıştı.
 
Ahmed Helo isimli başka bir Türk; o da yükün boşaltılmasına yardımcı oluyor. Bavullara doldurulmuş patlayıcı. Planları ise, geceyi bekleyip, Suriye’ye geçerek, patlayıcıları muhaliflere yetiştirmek.
 
Helo diyor ki, “Tek amacımız Esad’dan kurtulmak.” Devam ediyor; “Devrimin başlamasından beri yardım ediyorum muhaliflere. Helo Suriye Halep’de akrabaları olan bir eski Türk Ordu mensubu. “Bazen” diyor, “savaşa ben de bizzat katılıyorum.”
 

Yaptıkları iş sanki gayet normalmiş gibi davranıyor ve gizli tutmak için bir önlem alma çabası içine girmiyorlar. Halbuki, birkaç yüz metre öteden Türk Ordusu’na ait bir araç ve bir askeri görevli geçiyor.
 
Adını Abu Muhammed olarak veren Suriyeli bir adam, “Gizlenecek bir şey yok” diyor, “patlayıcı olduğunu herkes biliyor zaten.”
 
Abu Muhammed devam ediyor, “Ne istediğimizi tarif edemeyiz. İstediğimiz Esad rejiminin düşmesi.”
 

Abu Muhammed de, diğer Suriye muhalifi savaşçılar gibi, çelişkili konuşuyor. Önce kendisini Suriye’de iç savaş çıkana kadar basit bir boyacı olması ile tanıtıyor ama sonra da, “ABD Irak’ı işgal ettiğinde Irak’a geçip savaştım çünkü ABD’liler kafir” diyor.”
 

Abu Muhammed, “Allah’a şükürler olsun, bize yardım edenler gitgide artıyor” diyor, ardından da, “Neden yardım etmesinler ki?” diye soruyor.
 
Suriyeli muhaliflerin bir diğer özelliği de, seküler Suriyelilerden farklı olarak dini yaşamlarının eksenine oturtmaları ve Şeriat’ı savunuyor olmaları.
 
Abu Muhammed diyor ki, “Aramızda eskiden içki içenler vardı ama artık içkiyi bıraktılar.”
 
Said El Assi ise, bir başka Suriyeli muhalif. O da diyor ki, “Suriye muhalifler gitgide daha çok dindarlaşıyorlar. Çünkü tüm dünya onları yalnız bıraktı. Sadece El Kaida bize yardım ediyor.”
 
Aktardım. Yoruma gerek yok sanırım.
 
Sadece…
 
Muhabirin, Türkiye için, “Bu ne biçim devlet sınırı ama tabii burası Ortadoğu” şeklindeki alt hissini siz de almışsınızdır sanırım.


Yazarın Son Yazıları:
AKP seçmeninden oy alacak
Mütekabiliyet
Kuyruğundan iyi tutuyor