Kamuda toplu iş sözleşmesi görüşmeleri sona erdi. Anlaşmanın ardından basın açıklamasında bulunan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, üye sayısı az ve sözleşmeye muhalif sendikalar için “Merdiven altı sendikalar” ifadelerini kullandı. Bakanın açıklamalarını ‘talihsiz’ olarak niteleyen Sağlık Hizmetleri Sendikası (SAHİM-SEN) Genel Başkanı Özlem Akarken, “Sendikalar hak mücadelesinin adıdır. Hiçbir sendika ‘merdiven altı’ olarak görülemez. Toplu sözleşmede anlaşan taraflar emekçinin tarafında değil, bu görüşmelerden çıkan sonuca muhalefet etmek, haklarımızı savunmak sendika olmanın gereğidir” diye konuştu.

 

 

Kamuda toplu iş sözleşmesi görüşmeleri sonuçlandı. Sağlanan anlaşmanın ardından basın açıklamasında bulunan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, üye sayısı az ve sözleşmeye muhalif olduğunu bildiren sendikaları “Merdiven altı sendikalar” olarak niteledi. Bakanın açıklamalarını ‘talihsiz’ olarak değerlendiren Sağlık Hizmetleri Sendikası (SAHİM-SEN) Genel Başkanı Özlem Akarken, “Sendikalar hak mücadelesinin adıdır. Hiçbir sendika ‘merdiven altı’ olarak görülemez. Toplu sözleşmede taraflar emekçinin yanında değil, bu görüşmeden çıkan sonuca muhalefet etmek, haklarımızı savunmak sendika olmanın gereğidir” ifadelerini kullandı.

 

 

“BASIN TOPLANTISINDA NEDEN SUSTULAR?”

 

 

“Kamu emekçileri adına görüşmeleri sürdüren Memur-Sen ve Kamu-Sen genel başkanları neden sustu?” diye soran Özlem Akarken, “Sayın Bakan’ın ifadelerine karşı sessiz kalan Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın ve Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci daha önce reddettikleri zam oranına ve seyyanen ödemelere de sesini çıkarmadı. Basın toplantısında bir kelime dahi etmediler. Emekçinin hakkını korumak, sağlıkta ve diğer tüm alanlarda liyakati öne çıkarmak, yapılan türlü haksızlığa karşı sesini yükseltmek ‘merdiven altı’ sendikacılıksa, biz gururla ‘merdiven altı’ oluruz. Varsın bizi küçümsesinler. Emekçi hakkını savunanların tarafında olup büyüyeceğiz” diye konuştu.

 

 

“BU ZAM HANGİ ENFLASYON RAKAMINA GÖRE YAPILDI?”

 

 

5,5 milyon kamu emekçisinin beklediği zammı eleştiren SAHİM-SEN Genel Başkanı Özlem Akarken, “Hükümetin ilk teklifin kabul etmeyen Memur-Sen ve Kamu-Sen, yüzde 1 farkı kabul etti. Gıda enflasyonu yüzde 40’a yaklaşmışken, 2022 için yüzde 5+7 ve 2023 için yüzde 8+6 zam memurun nesine yetsin? Doğalgaza, elektriğe ve suya yapılan zamlar ortada. Kiralar enflasyon ile doğru orantılı olarak yükseliyor. Vatandaş elini nereye atsa zam karşısına çıkıyor. Enflasyon karşısında eriyoruz. Eriyen sadece maaşlarımız değil, hayatımız. Hepimiz bir yerlerden kısıyoruz. Enflasyon bu denli yükselmeye devam eder ve maaşlar aynı oranda artmazsa tehlikeli bir tablo karşımıza çıkacak” dedi.

 

 

“SEYYANEN ZAMMI NEDEN SAVUNMADINIZ?”

 

 

Memur-Sen ve Kamu-Sen’in talep ettiği 600 TL seyyanen zammın akıbetini eleştiren Akarken, “Sözleşmeden 600 lira seyyanen zam yerine, toplu sözleşme ikramiyesi çıktı. 135 lira olan toplu sözleşme ikramiyesi 400 liraya çıkarıldı. Taleplerle hiç alakası olmayan bu teklif neden kabul edildi?” diye sordu.

 

“3600 EK GÖSTERGE YOK”

 

 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın seçim beyannamesinde açıkladığı 3600 ek gösterge vaadini yine yerine getirmediğini sözleşme döneminde revize edileceğini vurgulayan Özlem Akarken, “Ak Parti’nin seçim beyannamesinde açıkladığı polis, öğretmen, hemşire, din görevlilerinin ek göstergelerini 3600’e çıkarma vaadi, bir kez daha yerine getirilmedi. Kazanılmış hakları göz ardı edilip alınan unvanlar gündeme taşınmadı, ek ödemelerle ilgili düzenleme yapılmadı, emekliliğe yansımayan sabit ödemenin artışı ise başarı olarak gösterildi. Yine her seçim dile getirilen sözleşmeli çalışan memurların kadroya alınması talebi de karşılık bulmadı” diyerek sözlerini sonlandırdı.