Bahçeli’den, Başbakan Erdoğan’a aklanma çağrısı!

Bahçeli’den, Başbakan Erdoğan’a aklanma çağrısı!
6 Mart 2014 17:00

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Başbakan Erdoğan’ın sürekli kendisine komplo kuruldu diye kendisini savunduğunu belirterek, “Milleti bunlarla oyalayacağı yerde Başbakan’ın yapacağı bir şey var. ‘Ben AKP’yim, Türkiye’yi aklamak için savcısı, hakimi, sivil toplum kuruluşlarını, alayını göreve çağırıyorum. Kazıyın şu yolsuzluk ve rüşveti’ demesi lazım. ‘Bana kadar da uzasa kazıyın’ demesi lazım” dedi.

 

Devlet Bahçesi yerel seçimler öncesinde çıktığı Trakya gezisinin ikinci gününde geceyi geçirdiği Kırklareli’nin Demirköy İlçesine bağlı İğneada Beldesi’nde sabah partisinin seçim bürosunun açılışına katıldı. Bahçeli, Türkiye’nin iyi yönetilmediğini belirterek, “Türkiye’de 80 gündür rüşvet tartışmaları var. Bunlara son vermemiz gerekiyor. Tartışmaların bu şekilde devam etmesi ülkemizi sıkıntıya sokacak. Hangi partiden olursak olalım biz bu ülkenin evlatlarıyız. Birlik ve beraberlik içinde kardeşçe yaşamayı tercih etmeliyiz. Bu ülkede yaşayan herkes Allah’ın bir emanetidir. Hangi etnik yapıda, hangi mezhepten olursa olsun fark etmez” dedi.

 

İÇ ÇATIŞMA UYARISI

 

Yolsuzluk ve rüşvet tartışmalarının vatandaşın kafasında soru işaretleri yarattığını ve bunların açıklığa kavuşturulmaması halinde ülkeyi zor günlerin beklediğini anlatan Bahçeli, “Siyasi iktidarın tartışmalardan uzak, inkardan ziyade vatandaşın kafasında oluşan sorulara cevap vermesi gerekiyor. Vatandaşımız hangisi doğru hangisi yanlış bilemiyor. Bu böyle giderse ülke yavaş yavaş bir kargaşaya, bir iç çatışmaya sürüklenebilir. Bu nedenle hemen yargıyı harekete geçirilmeli ve sorgulamalar başlatılmalı, kendisine kadar da uzansa bundan vazgeçmemelidir. Bu böyle devam ederse işin tadı kaçacak, ülke sıkıntılı günlere girecek” diye konuştu.

.

.

MHP Genel Başkanı daha sonra Demirköy ilçesine geçerek belediyeyi ziyaret etti. Demirköy Cumhuriyet Meydanı’nda da partilileri konuşan MHP lideri Devlet Bahçeli, televizyonlarda ülkede her şeyin toz pembe gösterildiğini altını çizerek, “Televizyonda her şey toz pembe görülebilir. Şu kadar yatırım yapıldı, şu kadar işsizlik çözüldü” dedi.

 

ADALET BAKANI KONUŞMASINI KABUL ETTİ

 

Devlet Bahçeli, Başbakan Erdoğan’n sürekli kendisine komplo kuruldu diyerek kendisini savunduğunu hatırlatarak, “Şudur budur diye laf dolaştırıyor. İki gün önce de Adalet Bakanı ile görüşmesi basında yayınlandı. En sonunda Başbakan, ‘Konuşmayı ben yaptım’ dedi. Yani kabullendi. Peki öbürlerini kim yaptı. Bu sesler aynı sesler. İhaleler, rüşvetler konuşuluyor, basın sektörlerinin bazısının ele geçirilmesi konuşuluyor. Bunların bazısını kabul edip, bazısına montaj dersen bu millet bunu nasıl ayırt edecek. Millet 80 günden beri bıktı, usandı. Bunun bir çözümü var. Başbakan savcılara kıydın, 8 bin polisimizi yerinden yurdundan ettin, 28 valiyi değiştirdin, alayını inkar ettin, fezlekeler meclise geldi geri gönderdin tekrar geri geldi. Şimdi ne olacak belli değil. Milleti bunlarla oyalayacağı yerde Başbakan’ın yapacağı bir şey var. ‘Ben AK Partiyim, Türkiye’yi aklamak için savcısı, hakimi, sivil toplum kuruluşlarını, alayını göreve çağırıyorum. Kazıyın şu yolsuzluk ve rüşveti’ demesi lazım. ‘Bana kadar da uzasa kazıyın’ demesi lazım” dedi.

 

SİYASETEN AĞZA YAKIŞMAYACAK SÖZLER

 

Türkiye’nin 80 günün heba edildiğini vurgulayan Bahçeli, “Paralel devletmiş, hainmiş, siyaseten ağza yakışmayacak sözlerle milletin huzuruna çıkıp vatandaşlarla dertleşiyor. Buna son vermek lazım. Buna son verme günü demokrasilerde seçimlerdir. Bu iktidardan memnunsanız beraber yürüyün bu yolları ama memnun değilseniz iktidarı uyarın. Bana yüzde 51 destek veren bu aziz milletim benden desteğini çekiyor, ne oluyor deyip belki de etrafındaki birkaç danışmanının dışında başkalarıyla danışıp görüşür karara varır. Bunu düşünmezse ne olur. İşte bugünkü laf, bilmem Danıştay bir karar vermiş, ‘Kim güçlüyse buyursun gelsin, hadi orayı yıksın’ diyor. Bir Başbakana yakışır mı. Bu söz boğazından çıktığı gün af buyurun 7 gün 7 gece af dilemen lazım. Ne demek devletten, bu milletten daha mı güçlüsün, sen kimsin? Yarın Başbakanlıktan düştüğünde, siyaseten seçilemediğinde, bugün bize yavru muhalefet diyorsun, belki senin yavruluğun da kalmayacak, senden eser kalmayacak” diye konuştu.

 

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli daha sonra karayolu ile Pınarhisar ilçesine geçti. Seçim otobüsünden Pınarhisar Cumhuriyet Meydanı’nda halka seslenen MHP lideri Bahçeli, AKP iktidarını ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı eleştirerek, “80 gündür hepimiz bu konu üzerinde duruyoruz. Fakat bir türlü yolsuzlukla mücadeleyi başlatıp, kim yolsuzluk yapıyor, kim rüşvet yiyor, kim kamu ihalesinde haksızlıklar yapıyor, kim özelleştirme ihalelerini kendi yandaşlarına peşkeş çekiyor, kim Türkiye’de altın kaçakçılığı yapıyor. Bunları sürekli tartışacağımız yerde sonuca neden götüremiyoruz. Sayın başbakan bu devletin başbakanı sen değil misin? Yolsuzluk ve rüşvet ortaya çıktığı zaman üzerine gideceğin yerde, yolsuzluk ve rüşvetin üstünü örtmek, bu örtüşle Adalet ve Kalkınma Partisi’ni kurtarmaya yönelik faaliyetler içerisine girmek, tek başına bir iktidar için sana yakışıyor mu?” konuştu.

 

DAVUL- ZURNALARLA KARŞILANDI

 

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Pınarhisar İlçesi’ndeki miting ardından geldiği Kırklareli’nde davul, zurna ekibiyle karşılandı. Miting alanına makam aracıyla gelen Bahçeli, kürsüye çıkarak kendisini dinlemeye gelenleri selamladı. Konuşmasında Başbakan Erdoğan’ı Kırklareli Cumhuriyet Meydanı’ndan da eleştiren MHP lideri Bahçeli, “Anayasa Mahkemesi yeni sayısal artışla atamaları, Cumhurbaşkanı ve Erdoğan tarafından gerçekleştirilmiş orada bir üstünlük sağlanmış, Anayasa Mahkemesi’nin koruyuculuğuna Recep Tayyip Erdoğan girmiştir” dedi.

 

Başbakan Erdoğan’ın HSYK’yı kendilerine yandaş olan hakim ve savcıları tayin ettirmek suretle, bir sorunla karşı karşıya kaldığı zaman onu önleyecek tedbirleri almaya çalıştığını ve başarılı olduğunu anlatan Bahçeli, şöyle dedi:

 

“Hatta öyle bir konuya gelmiştir ki, kendisine kim itiraz ediyorsa, kendisi kimden nasıl korkuyorsa, ‘Türkiye’de statüyü değiştiriyoruz, vesayeti ortadan kaldırıyoruz’ diyerek Türk Silahlı Kuvvetleri’nden başlayıp, aydınlara kadar giden bir sorgulama dönemi başlatmış, binlerce insanımız sorgulanmış, yüzlerce insanımız mahkum edilmiştir. Ergenekon denilen olaydan Balyoz’a kadar birçok konu bu HSYK’nın ele geçirilmesinden sonra olmuştur.”

 

“RECEP’TEN KURTULMANIN YOLU”

 

Türkiye’nin felaketin eşiğinde olduğunu öne süren Bahçeli, yeni oy kullanacak olan seçmenlere seslenerek, Türkiye’nin bu felaketin eşiğinde olduğunu ifade ederken şöyle devam etti:

 

“Bu ülkeyi seven, değişik dünya görüşüne sahip, herkes, ülkeyi hep beraber düşünmeliyiz, önce ülkem, sonra milletim, sonra partim ve ben diyen bir anlayışla. Milleti, ülkeyi, dışarıda tutar partisinin istismar edip ‘ben’i öne çıkarırsa demokrasiden kıvrılıp, önce otoriter rejime, sonra da diktatörlüğe gidiyor demektir. Türkiye’nin durumu budur, hep birlikte düşünmeli ve tartışmalıyız. Şimdi genç kardeşlerime sesleniyorum. İlk kez oy kullanacakların yanında 19 ve 20 yaşlarında oy kullanacak olanlar var. Bunun ikisini birleştirdiğiniz zaman, 18-25 yaş grubu Türkiye’de tam 10 milyon 36 bindir. Yani aziz kardeşim, geleceğimiz olan kardeşim, 2023 yılında bu ülkeyi yönetecek olan kardeşim sana sesleniyorum. Siz Türkiye’nin geleceğiniz, her tarafta her demokratik hakkı kullanmak en tabi hakkınızdır. İstediğiniz gösteriyi, toplantıyı, istediğiniz sloganları atabilirsiniz. İstediğiniz projeleri ortaya koyup tartışabilirsiniz. Ama sakın ola ajan provokatörlere kapılıp sokaklara gitmeyin. Sokak karanlık aziz kardeşlerim, sokak kirli, sokak kanlı, sokakta kimin olduğu belli değil. Milletimin geleceği olan gençler birilerinin tuzağına düşmesin. Sokakta bulunacağız yerde sandıkta ben ‘varım’ diyerek sandığa gittiğiniz vakit 10 milyon oyla bugünkü iktidarı havada takla attırırsınız siz. Yere düştüğü zamanda kalkacak hali kalmaz. İşte Recep’ten kurtulmanın yolu budur. 10 milyon oy dinamizmiyle sandığa gitmektir.”

 

Miting sonunda kendisine verilen Kırklarelispor atkısı ve formasını gösteren Bahçeli, makam aracına binerek Edirne’ye geçti.