Bağlantısız, tarafsız,güçlü ordulu, çikotalı bağımsız ulus devlet

Bağlantısız, tarafsız,güçlü ordulu, çikotalı bağımsız ulus devlet
19 Nisan 2013 05:00

İsviçre denilince sizin aklınıza ilk ne gelir bilmem ama benim aklıma en önce Türkiye Cumhuriyet’inin tapusu Lozan Antlaşması gelir.

Mustafa MERSİNOĞLU H&H YORUM

Sonra Montrö Boğazlar Sözleşmesi gelir ki bunlar, İzmir Fuarının kapılarının da adıdır biraz da bundan olmalı çocukluğumdan beri hep bu iki İsviçre şehri aklımda yan yanadır. Daha sonra sırasıyla: karlı dağlar, göller,  çikolatalar, saatler, İsviçre asker çakıları, gizli banka hesapları, William Tell, Heidi,  Migros ve son yıllarda Davos.
15-22 Şubat’ta eşimle trenle İsviçre’yi dolaştık. Meğer dünyanın  en düzenli ve saatleri gibi en dakik tren yollarının olduğu ülke imiş. Tren yolları tarihinde önemli bir yere sahip ve  özel şirketlerce yapılıp işletilse  de sonra ülkeye önemi yüzünden  1901 yılında devletleştirilmiş bir çok ülkenin tersine bu kapitalizmin kasası olan ülkede. En eski yüksek dağlara çıkan ve en uzun tünellerden geçen trenler  bu ülkede. Manzaralara doyum olmuyor ve vagonlar ve camları pırıl pırıl.

 
Her erkeğin 45 yaşına kadar  asker olduğu bu ülkeye Nazi Almanyası bile saldırmaya kalkışmamış. Kimileri bunun bir gizli antlaşma olduğu söylese de dağlarının altında gizli askeri tesisleri bulunmasının, her vadide keskin nişancıları olmasının gerçek neden olduğu söyleniyor. Nazi Almanyası Türkiye Cumhuriyeti’ne de saldırmaya cesaret edememişti. Bir ülke gizli ya da  açık antlaşmalarla saldırganlardan korunamaz ancak güçlü bir ordu ve bağımsız bir tutumla ayrıca kendine yeten ekonomisi ile dış düşmanlara dayanabilir. İsviçre de kendine yeterli bir ekonomisi ile güçlü duruyor. İsviçre yerli malı kullanan ülkeler içinde ön sırada yer alıyor. İsviçre asıllı Migros kooparatif imiş ve diğer büyük supermarket zincirinin adı da  Co-op ve o da adı üstünde bir  kooparatif. Migros ürünlerinin %90 kendi firmalarınca üretiyormuş ve 7.2 milyon nüfüslü İsviçre’de 2milyon üyesi varmış yani müşterileri hemen hemen müşterileri aynı zamanda sahibi imiş. Trende rastladığım uzun yıllardır İsviçre’de yaşayan Hollandalı bir iş kadını bana bunları detayı ile anlattı ve İsviçrelilerin yabancı firmalardan alış veriş etmediklerini söyledi. Fransız  Carrefour açılmış, ucuz sattıkları halde   kimse gitmemiş ve kapanmak zorunda kalmış.   Birleşmiş Milletlerin bir çok kuruluşunun merkezi İsviçre’de olmasına rağmen daha yeni 2002 yılında BM tam üye olan bu ülkede bir çok kanton ve dil konuşulmasına rağmen hepsi bir bayrak altında gururla İsviçreliyim diye yaşıyorlar. Son olarakta burada gizli banka  hesapları olanlara ve hesap açacaklara uyarı; buraya yatırdığınız paralarınızı bir gün güçten düşerseniz zor alırsınız, bunun bir çok örneği var. 

Ayrıca bu tür hesaplara faiz verilmiyor üstüne servis ücreti alınıyor. Buna bir örnek Elazığlı Heylani Kebir aşiretinin reisi Sait Ali Bayrak, 6 yıl 2 aydır babasının İsviçre’de Credit Suisse Bankası’nın emanet kasasına 12 Eylül’den 1.5 ay önce emanet ettiği bugünkü değeri 2 milyar doları bulan altınlarını Türkiye’ye getirme mücadelesi veriyor. Başbakan Erdoğan’dan da yardım istemiş ama pek para etmemiş. Artık bilemeyiz Erdoğan kimden yardım diler.
 


Yazarın Son Yazıları:
İngiltere’deki yeni korona variyantının yayılmasına neoliberalizm dogmasının etkisi oldu mu?
Başımız sağ olsun! Halkın Habercisi’nin vicdanlı, vatansever yazarını kaybettik
Yabancı basında Karadeniz gazı