‘AYM adalet sahnesinden adeta dövüşerek çekiliyor’

‘AYM adalet sahnesinden adeta dövüşerek çekiliyor’
2 Temmuz 2021 09:40

Gazeteci Murat Yetkin, Anayasa Mahkemesi’ni kaleme aldığı bugünkü yazısında, “İktidarın gayrı resmi ama sözü daha çok geçen ortağı MHP’nin kapatılmasını istediği Anayasa Mahkemesi son dönemde bu ağır çelişkinin odağında. AYM adeta kararlarıyla dövüşerek çekiliyor. Ya da başka açıdan bakarsanız adalet adına direniyor. Ya da adalet adına ‘imdat’ çağrıları, ‘SOS’ çağrıları veriyor” diye yazdı.

 

Fotoğraf: anayasa.gov.tr

AYM Başkanı Zühtü Arslan’ın geçen söylediği “mahkemeler adalet dağıtmıyorsa hukuk dışı yollara sapılması kaçınılmaz” çıkışının tesadüf olmadığını söyleyen Yetkin, şunları kaydetti:

“Yargının siyasi ve ticari çıkarlar doğrultusunda kararlar aldığı iddiaları yeni değil. İlk defa AK Parti dönemi ve Erdoğan ile de gündeme gelmiyor. Geçmişte, Danıştay dairelerinde 11-0 çıkan ticari davaları hatırlayanlarımız var. Yargının “vicdan ile cüzdan arasına sıkıştığını” söyleyen Yargıtay başkanı gördük. Bugün Danıştay’dan İstanbul Sözleşmesinin kaldırılmasına paraşütle indirilmiş hangi üyelerin oyuyla onay verildiğini fark edenlerimiz gibi. Yani geçmişte de vardı ama yargının siyasi-ticari manipülasyonu iddiaları bugünkü kadar hiçbir dönem ayyuka çıkmadı, normal sayılmadı.

MHP’nin AYM karşıtlığı daha çok ideolojik nedenlere dayanıyor. Sandıkta yenemediği HDP’yi böyle bitirmek istiyor. Bahçeli daha çok bu nedenle Erdoğan’a baskı uyguluyor. Erdoğan şimdilik, AK Parti içinde hâlâ var olan vicdan sahibi seslerin parti kapatmalara karşı ilkesel tutumuna uygun tutum aldı. Ancak iktidar oyunu giderek sertleşiyor. RTÜK üyelik seçiminde MHP ağırlığı ve kamu kaynaklarından en fazla reklam alan medya şirketlerinin MHP eğilimli olduğunun anlaşılması bunun sadece bir parçası.

AK Parti-MHP uzlaşması, Bahçeli’nin duyurduğu yeni Anayasa taslağında olduğu gibi, AYM’nin budanmış yetkilerle işlevsiz, sembolik bir kuruma dönüştürülmesinde sağlanabilir. Böyle bir uzlaşma Türkiye’de güçler ayrılığı, bağımsız ve tarafsız yargı ve hukuk devleti ilkelerine biraz daha hasar verecekti.”

 

 

Yazının tamamını okumak için tıklayın